İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Dış yüzü sahibine huzur veren,melek gibi.İçi aydınlık, okundukça okunulası ve her zaman karşılıksız vermeye hazır,amade…Geri dönüşü mümkün olmayan bir isim ANNE,sanki çok ünlü ve sonu olmayan bir kitap gibi... Geri dönmek istemeyeceğin ve geri dönülmesi mümkün olmayan bir yoldu seninkisi.Bir kere bu yola girdiysen, yarın evlatların yanında olamayacak olsa da, tüm ruhun ve bedeninle sen hep “anne”olmaya devam edecektin.Hem de birgün bile isyan etmeden. Öylesine dingin ,öylesine huzurluydu ki senin sevgin,şımarmak en çok senin yanında güzeldi anne.İlk göz ağrın olsaydım beni daha çok seveceğini söylediğimde,yıllardır değişmeyen cevabımı alacağımı bilirdim.Bilirdim bilmesine de,sabırla tekrarlamanı beklerdim.”Beş parmağın hangisini kessen acımaz?” Hepsi de acırdı elbet ANNE… Hep söylediğim bir söz vardır beni kamçılayan.Hayata tutunmak,güçlü olabilmek ve asla vazgeçmemek adına;”istediğin heryerde ve ne zaman istersen,kollarını açıp sarıldığında tutabildiğin yalnızca kendinsindir.” lakin bilirim karşılıksız sevgi sadece senden gelir ANNE. Küçüktüm,dizlerim kanardı haylazlığımdan.Yaralarımsa kabuk üstüne kabuk bağlardı,ağlardım…Ama bilirdim her damlada içine akacağımı,ne olursa olsun seni yanımda bulacağımı.İnadına daha fazla ağlardım,sana “anne” diyen komşu çocukları kıskandığımdan.Daha çok yanımda kal isterdim.İsterdim ki senden güç alıp, sende büyüyeyim. Ama sende büyümek mümkün değilmiş be anne ve ben sende hep çocuk kalmak istiyorum artık ANNE. Masal gibi gelirdi anlattığın gerçek hikayelerin.Can alıcı sözün çınlar durur kulağımda “ küslük;bir tülbent eskisi kuruyuncaya kadardır.Demek ki hayatta hiç küs kalmamak gerekiyor be yavrularım”. Kimi zaman bu yüzden canımızı yaksa da hayat,sayende rahat bir yastık, huzurlu bir vijdanımız var ANNE. Nasıl da yoktan var ederdin evladın istediği için herşeyi ve yanında olmadıklarında nasıl da düğümlenir,bir su bile geçmezdi boğazından.Anlamak mümkün değil elbet…Sadece seninle yaşadıklarımı içime sindirip, yaşayacaklarıma ekleyerek,senin bir parçan olduğum gibi, senden bir parçayı da kendimde bulmak için çabalıyorum.Çünkü biliyorum anne olmadan asla anlayamayacağım seni ve itiraf ediyorum seni anlamaktan korkuyorum, kendimi unutacakmışım gibi geldiğinden. Kimi zaman bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor, sana dair ne varsa.Bazen yetişemiyorum içimdeki çokluğuna, bazense tıkanıyorum.İtiraf etmeliyim ki tıkandığım an’lardan birindeyim.Çünkü ben göğsüne yaslandığımda, kokunu içime çekerek, nefes aldığını hissetmeyi seviyorum en çok ANNE. Komşu çocukları sana “anne” diyebilirler,teyze kızlarının dediği gibi çünkü artık kıskançlığımın yerini seninle gururlanmak aldı anne.Çünkü ben seni ne kadar paylaşırsam paylaşayım senin çokluğun hiç bitmiyor ve ben hep sende oluyorum ANNE. Artık benim de seni kocaman kucaklayacak kadar büyük ellerim var,asla parmağını tutmakla yetinmeyeceğim.Şefkatim var sana ve paylaşacağım hikayelerim var, masal gibi.Seninle yer değiştirdiğim günlerim var geçmişte de olsa dizlerimin değil, içimin kanadığı. Ama en önemlisi sonsuz dualarım var , şükürlerimle birlikte. Sömür beni sömürebildiğin kadar dilediğince, benden sonsuz izin sana. Çünkü sen benim en vefalı dostumsun, dostunum ben senin ANNE. Merak etme her sabah tıpkı senin öğrettiğin gibi çıkıyorum evden, ayakkabıyı önce sağ ayağıma giyerek .Zaten öğrettiğin bazı şeyleri nedenini bile bilmeden yapıyorum, vardır senin bildiğin ne de olsa anne.Yoldaki çöpçüye, sokaktaki simitçiye, yüzleri asık olsa bile herkese selam veriyorum.Almazlarsa selamımı, ertesi gün yine selam veriyorum daha içten bir gülümseyişimle. Yine almazlarsa merak etme kızmıyorum,kinlenmiyorum.Söylediğin gibi bana ağır gelecek hiçbir olumsuz duyguyu beslememeye çalışıyorum kendimde. Üçüncüde de alınmazsa selamım, Allah’a havale ediyorum onları senin öğrettiğin gibi anne.Ama bilmeni isterim buralarda Allah’a havale edilen çok insan var çünkü burası çok küçük bir şehir ANNE Evimizin reisinin yanında, onurlu ve de tertemiz kalbinle her zaman evimizin direği olduğun için, hep yanımda hissettiğim dualarınla herşeyimi paylaşabileceğim yegane dostum olduğun ve de dostun olmama izin verdiğin için,en masum sevgin olduğumuzu her zaman bize hissettirdiğin için,sana ne kadar teşekkür etsem azdır ANNE. İyi ki varsın, iyi ki varız ve iyi ki biz bir aileyiz. Sevgi ve Özlemlerimle Sadece Senin Küçük Kızın
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şennur Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |