..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Başkaldırı > Fırat Can Tokuri




9 Ocak 2009
Yaratığın Doğuşu  
Fırat Can Tokuri
Hayat şakaya gelmezdi ve mutlu olmak bir dertti bizim için. Kancalarla özene bezene gerilmiş, suratların tam orta yerine oturtulmuş, kocaman salyalı gülüşlere ihtiyacımız vardı. Hayır, muhtaçtık onlara. Bu kadar ciddiye aldığımız bu “mutluluk” derdini böyle kolayca çözüvermiştik, bizim gibi zeki yaratıklara da bu yakışırdı zaten. Ancak üzgünüm, çözüm ne kadar kolay işlediyse sizler için, benim için de görmek o kadar kolay oldu. Ağzınızı her kullanmak istediğinizde, param parça oluşunu izledim suratlarınızın.


:BBIB:
Kendimi yenemedim yine… Lanetler yağdırıyorum yaradılışıma, ruhuma, benliğime… Oluk oluk kanıyorum her seferinde, tökezleyip düşüyorum ve kayboluyorum yine. Nereye gittiğimi, gideceğimi, gitmem gerektiğini bilemiyorum. Duymamak, görmemek yetmez, bilmemek istiyorum. Sadece anlamamak değil, aptal olmak istiyorum. İpsiz sapsız bir serseri, ne halt olduğu belirsiz bir aylak, sıradan bir orospu çocuğu olmak istiyorum ve kurtulmak böylesi bir hayattan. Hiçbir şey hissetmeden yaşamak mümkünse eğer, o yaşamı istiyorum, iyi ya da kötü hepsinden kurtulmak… Beni güçsüz, aciz, korumasız kılan bütün iğrenç, yılışık duygularımdan nefret ediyorum artık, beni insan yapan duygulardan tiksiniyorum ve biliyorum bunun verdiği güçle yaşamak çok daha kolay olacak.

Yıllardır her yerimden bağlayıp kapana kıstıran, soluk almamı giderek zorlaştıran, boğazıma gelip gelip çöreklenen o baş belası koca yumruktan kurtuluyorum artık. Hem de yutarak veya kusarak değil, boğazımı tırnaklarımla yırtarak çekip alıyorum onu. Fışkıran kanları görmek ve unutmamak için, acıyı bir daha hissetmemek için ve kendime neler yapabildiğimi göstermek için… Biliyorum bunun verdiği güçle yaşamak çok daha kolay olacak ve biliyorum ki istemediğim halde etrafımda insanlar olacak. Artık nefret ettiğim o eskiden kalma vıcık vıcık bulamacı üzerime boca edecekler ve ben kustukça onlar mutlu olacak. Ama ağzımdan köpüren bu safranın, aslında içimdeki zehri özgür bıraktığını bilmeyecekler ve hiçbir yere kaçamayacaklar. Bulamaçlarını onlara teker teker geri yedireceğim ve asıl mutlu olan ben olacağım sonunda, her zaman…

Böyle rahatça “her zaman” diyebilmek ne kadar zordu halbuki. Düşünmek gerekirdi, ölçüp biçmek, ince hesaplar yapmak gerekirdi söylemek için; çünkü insandılar, insandım… Hayat şakaya gelmezdi ve mutlu olmak bir dertti bizim için. Kancalarla özene bezene gerilmiş, suratların tam orta yerine oturtulmuş, kocaman salyalı gülüşlere ihtiyacımız vardı. Hayır, muhtaçtık onlara. Bu kadar ciddiye aldığımız bu “mutluluk” derdini böyle kolayca çözüvermiştik, bizim gibi zeki yaratıklara da bu yakışırdı zaten. Ancak üzgünüm, çözüm ne kadar kolay işlediyse sizler için, benim için de görmek o kadar kolay oldu. Ağzınızı her kullanmak istediğinizde, param parça oluşunu izledim suratlarınızın. Önceleri buna dayanamadım ama inadına izledim. Açılan ufak delikleri, sonra zorladıkça yırtılan yanaklarınızı, dudaklarınızı… Sonuna kadar dayandım çünkü bu sonun benim için bir kurtuluş olacağını biliyordum. İçimdeki bu insan denen şeyi öldürmenin bir yolu olduğunu biliyordum, sadece bekliyordum ve işte sonunda bitti. Emeği geçen herkese teşekkürler…


.Eleştiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Fırat Can Tokuri / , Türkiye
9 Ocak 2009
Teşekkür ederim Aliye Hanım, Haykırmayacaksam eğer kendime çektirdiğim onca acının bir anlamı olmazdı sanırım. Ancak kendi dilimde haykırabiliyorum ve malesef ancak bu dili anlayabilenler kendine pay çıkarıyor sanırım. Yine de hiç yoktan iyidir, bundan daha arsız olamam çünkü...

:: ...
Gönderen: Aliye Baran / , Türkiye
9 Ocak 2009
Eğer insanların iğrençliklerini bu denli cesurca haykıracaksa dünyaya iyi ki doğdu bu yaratık...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanları Düşün

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Damda Bok Kürüyen Adam
Kana Batmış Aşkım Ilık Şarabım
Bırak Beni, İçine Gireyim


Fırat Can Tokuri kimdir?

Olanları görmeme engel koca bir deniz var göğüs kafesimde, tam orta yerde… Bütün bu pisliğe rağmen inadına masmavi bir deniz… Nereye baksam masmavi bir deniz var gözlerimde, ömür boyu kalkmayacak bir perde gibi yerleşip kalmış. Gerçekle aramda kocaman bir perde, bir gölge oyunu gibi yarı saydam hayatım, perdenin arkasında sıkışmış kalmış. Beni alıp kurtaran masmavi denizim, kapana kıstıran bir yanılsamaymış sadece. . .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fırat Can Tokuri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.