Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Ben hiç sandala binmedim.Deniz ortasına kadar gidip orada dururlar ya , hep merak ederim.Ürkütücü gelir.Deniz ortasında bir sağa birde sola sallanırsın.Bir de balık tutmaya çalışırsın.Sandal dans eder bana sorarsan;deniz müzik çalar.Deniz çalgıcıdır,sandal da onun kıvırtan dansözü ve birbirlerini severler.Şöyle bir sevgi ki sandal çalgıcısız bir hiçtir.Onsuz nefes dahi alamaz.Ama çalgıcı çapkındır ; bağrında nice sandallara yer vardır Hepsini sever.Bu tek bir sandal adına düşününce üzücüdür.Çünkü kalbi kırılır yine de denize küsemez.Öyleyse çalgıcı fazla kuvvetli ve karşı konulmaz derecede çekicidir.Kim ne derse desin bu böyledir.Sandal denize kara sevdalıdır.Sandal ne yapabilir insanların bir kısmıda denize kara sevdalıdır ve sandalı denizin dansözünü onlar tutmuşlardır.Sevdalarını dindirmek için.Diner mi suya salınca sandalı sevdalar ya da alevlenir mi tersine kimse bilemez.Onu sandalcılara sormalı.Ama deniz sevilmeyecek gibi değildir Kıvrak,her daim heyecanlı ve esen rüzgara göre çok daha canlı.Denizde bu rüzgara hayrandır.Kim ne derse desin hayrandır.Çoğu insan denizi rüzgarla beraber sevmez,ürker .Tıpkı insanın sevgilisinin bir başkasıyla olmasını kabullenemediği gibi.İkisinin dansı küçük sandalları gemileri yorar,takatsiz bırakır. Yıllar önce bende deniz gibiydim.Hırçındım,kararsızdım,kimi gün hayattan ümitsiz,durgundum.Ne yapacağımı kestiremeyen,birgün zalim olduğumdan,birgün başka hallerimden dem vuran bir sevdiğim vardı.Ne olursa olsun o sadık sandallar gibiydi.Bana birgün tükenip gitmeyi düşündüğünü ama gidemediğini söylemişti.O sadıktı.Deniz kimseye sadık olamaz ama ben de ona sadıktım.Sadece çok korkuyordum.Gelecekten,inanmaktan,inanıpta hayal kırıklığına uğramaktan.Hayal kırıklığı nedir çok iyi biliyordum.Bazen ona anlatırdım.Ama iki kişiden birinin korkuları anlattıkça diğerine fazla gelir.'Bana güvenmiyorsun'a döner,'kendine inanmıyorsun 'a döner.Döner de döner.Bu korkuyu hep içimde taşıdım.Yaşayacağım önemli şeyleri ufak ufak hep hissetmişimdir.Bu korku kehaneti de kendini doğruladı ya da gerçekleşecekti sadece içime doğmuştu.Epey bir zaman korkudan kaçmak,kimseye bağlanmamak için direndim.Çevremdeki yakın arkadaşları hep ona tercih ettim.Arkadaşlarımın gerisinde bir yerlerde kaldığını hissettirdim.Öylesine görüşüyor halleri takındım.Hiçbir yere gitmedi.Epey zorlu günler yaşadık.Şartlar belli 'olamaz' dersen anlarım dedim Ben hayatımı seninle kurmak istiyorum cevabını aldım.Sonraları en çok gücendiğim şey de bu olmuştur zaten.Rüzgarla çırpınan deniz kuşum durulmuştu.Öyle dingin bir hal aldı.Beklemeye ve inanmaya başladım Arkadaşlara verdiğim tüm vaktimi tekrar gözden geçirdim.O uzaklara gitti.'Bekle 'dedi.zaten bekleyecektim.Sayılı gün çabuk geçerdi.Kadınlar severken önce akıllı olurlar,erkekler deli.Erkekler sonra akıllanır,kadınlar delirir diye okumuştum Meğer ne kadar doğruymuş.Onun dönüşünde sevgide delilik noktasına yaklaşmıştım.Uçarı hallerimin hiçbiri yoktu üzerimde.Her türlü ciddi karara hazırdım. O ise iyice akıllanmış,her türlü ciddi kararı gerçeklerle tartıyor ve gerçek kefesi hep dibe vuruyor , bana ama diyordu.Aylar böyle geçti.Yalnız kaldığımı hissetmeye başladım.Benden başka kimse hayallerimizden konuşmuyordu.Önce hayallerden bahsetmeyi bıraktım.Sonra bizden bahsetmeyi.Yeni sulara açıldım. Denizin ortasında kalan sandal bendim şimdi.Nereye gideceğim belli değildi.O ise tuhaf bir denizdi artık.Ya beni ortasında oyalayıp duracaktı ya da ben rotamı belirleyip ilerleyecektim.Şairin dediği gibi hayatı ıskalama hakkım yoktu benim.Sonsuza kadar orada oyalanamazdım.Kararımı verdim.Yeni sulara açıldım.Belirsizliği oldum olası sevememişimdir.Denizin ortasındaki küçük sandallar beni boşuna ürkütmüyordu.Aşağı bakarsın su karanlık belirsizdir. Kara görünmez ya da çok uzaktır.Umut ışıkları uzaklarda yanar ama belli belirsizdir.Tutunduğun tek destek denize olan aşkın sandaldır .Ama onunda tahtalarını deniz gıcırdatmaya başlamış,parçalamak üzeredir .Küçük sandal tek çaren yönünü belirleyip gitmek hatta bu çılgın denizden acı verse de kurtulmaktır.Onu kendi kendine bırakmak en güzelidir.İşte bu yüzden bir sandala en çok hangi isim yakışır bilemem.Bir defasında görmüştüm benim ismimi vermişlerdi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © aslı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |