Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
zemin kattan gökyüzüne yazılan bir şiirdin sen, ellerimin uzanmadığı, gönlümün karanlığına ışık. gecelerim sabahlar oldu, açık pencereden gelen yalnızlık ruhumu esir etti, ellerim üşüyor sana bu satırları yazarken, titrek ellerden sana yazılan satırlar çirkin, yüzümden bile çirkinken, nasıl beklerdim beni sevmeni, ellerimi tutmanı. içtiğim sigaranın dumanından önümü dahi göremezken, benle bir geleceği istememeni anlıyorum aslında. kendi geleceğimin olmamasını anlıyorum... yokluğunda üç noktalara farklı anlamlar yükledim, dahi anlamına gelen sen ayrı yazılırdın benden ve sevda itiraz etti buna. ayrılığın hapisanesindeki en karanlık zindana hapsoldum, bir ekmek, bir testi suyla geçti günlerim ve tütünsüzlükten vurdum duvarlara kafamı. sensizlik damarlarımda gezerken dört köşeli yalnızlığım kesti yüreğimi, akacak bir kaç damla kanım da kerpiç zeminde kayboldu. sen gideli tam bir sene oldu ve hiçkimseye yazılan şiirler odamın her tarafında. gözlerimin altındaki torbalarda biriktirdim gözyaşlarımı, perdelerimi açmıyorum günlerdir ve gündüzleri uyuyorum, güneş kör ediyor beni. beklentiler altında eziliyorum ve savaşmak için kazdığım bu siperde sadece senin sevdanla değil, kendime karşı yarattığım orduyla boğuşuyorum, kan gövdeyi götürüyor ve ben hala filtresiz sigara içiyorum. bu savaşta ölsem toprağın beni kabul etmemesinden korkuyorum, leş kargalarına yem olmaktan daha beter bir korku bu ve yalnızlığım dört tarafımdan hücuma geçiyor. sabah ezanları okunurken, güneşin kızıllığı kanatıyor bulutları ve düşen yağmur damlaları seni taşıyor dağınık saçlarıma, yağmur damlasıyla inen melek tekrar havalanıyor gökyüzüne, yalnız kalıyorum yine ve can yakıcı bir ney sesi bölüyor binbir parçaya beni, parçalarımı toplayacak gücüm yok. benim dualarımda sen varken, bana dua edecek kimsem yok, nasıl bilirdik sorusuna yalnız diye cevap verecek onlarca kişiyi tanımama rağmen. dudaklarımın kurumasını dahi engelleyemiyorum, içtiğim su çimdeki yangını körüklüyor sanki ve yazdığım satırlarda yalnızlığımı perçinliyor sensizlikle. çok "ve"li satırların sebebi sensin, yazdığım satırlar öte tarafta yakama yapışacaklar biliyorum, verecek bir cevabım olmamasına rağmen seni anıyorum hala.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ali Berkay Bircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |