..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Bünyamin Bayansal




7 Eylül 2002
Karanlık Şehir  
Bünyamin Bayansal
Şehir Karanlıktı ve insanı çekiyordu


:BHBE:
Gece duman ve sisin arasında yürüyordu. Evinden çıkalı bayağı olmuştu. Uzun zamandır yoldaydı. Nereye , neden gittiğini bilmiyordu. Sadece yürüyordu. Gece şehri tüm ihtişamı ile sarmış onun emrine sunmuştu. Karanlık sokaklarda sisin eşliğinde yürüyordu.
Sokaklarda kimseler yoktu. Sanki herkes şehrin o gecesini bu yalnız adama tahsis etmişti.
Bir yokuş bir sokağın köşesinde durdu. Sokağın diğer ucunda bir hareketlilik vardı sanki. Orada gece dumanla boğuşuyordu sanki. Adam o yön doğru tırmandı. İster istemez için bir heyecan dalgası bürüdü. Kalbi , kafesini zorlayan bir ejderha gibi göğsünde yırtınıyordu.
Adam sis ve karanlığın çatıştığı noktada durdu. Şimdi bir şeyleri anımsıyordu. Aslında kendisi buraya gelmek istememişti. Biri tarafından yönetildiğini hissediyordu. Adam zekasını kontrol edemez hale geldiğini düşünmeye başladı. O sırada bu derin düşüncelerden kurtulmak istedi. Gözlerini uzun bir süre kapalı tutmayı denedi.
Yeniden dünyaya baktığında midesi düğümlendi. Başı dönüyordu. Hayır bir hastalığı yoktu sadece korkuyordu.
Ayakları yere basmıyordu. Havadaydı ve Munzur a bakıyordu. Akan su ona avını kovalayan aslanı hatırlattı. Öylesine korkutucu bir berraklığa sahipti ki Munzur , adam suyun dibindeki taşları görebiliyordu.
Sonra belki diyerek yeniden gözlerini kapattı. Artık her yer karanlıktı. Yalnızca göz kapağını delerek geçen ay ışığının hafif parıltısı vardı.
Gözlerini açtı. Toprak ona dokunuyordu. Hain düşüncelerin pekiştiği her gece gibi bu gecede karanlık tüm yalnızlıklara dost olmuştu. Tıpkı bu çıldırmak üzere olan adama olduğu gibi.
Şimdi bir ormandaydı. Sık ve yaşlı ağaçların belki beş yüz yıllık bir meşe tarafından yönetilen eski ve geceye hakim bir ormanda.
Adam kendini bir nebze korkudan alıkoydu. Ama bedeni hala titriyordu. Divanece etrafta koşuşturup duruyordu. Sonra birden durdu. Suyun toprak üzerinde kayışını , kayaları tokatlayışını duydu.
İçinin hareketlendiğini hissedebiliyordu. Toprağı yararak çıkan filiz gibi içinde bir umut fidanı yeşermişti.
Sesin geldiği yöne hızla koştu. Yalnızlığının onu terk edeceğine emindi. Kol kola vermiş ağaçların arasından koşarken dengesini kaybetti ve yüz üstü yere yığıldı. Toprağın işkence kokan keskin kokusunu ciğerlerine çekti. Öylece yerde yatıyor , uzaklardan gelen sesleri dinliyordu. Biraz önce duyduğundan çok farklıydı bu sesler. Tartışma gibiydi. Az sonra sesler iyice belirginleşti.
“yapma , bırak ta boy vereyim” diyordu ağaç
“hayır , senin beni parçalamana izin vermem” diye karşılık verdi toprak
“canım yanıyor , sana yalvarıyorum beni bırak”
“bunca zaman benden faydalandın ama artık buna izin veremem”
“neden bana acı çektiriyorsun?” Ağacın sesi ağlamaklı geliyordu. Sonra biraz ötede akan suyun sesi duyuldu. Gücü seninin derinliklerinde gizliydi.
“ey toprak sen dostum olan buluttan ne zaman böyle bir ihanet gördün”. Toprak yanıt veremedi. Su ekledi
“sakın ola tabiatı bozma yoksa karşında beni bulursun , senin yerini koruyan ağaca da istediğini ver”.
Tüm sesler kesilmişti. Toprak ağaca işkence etmekten vazgeçmiş onu serbest bırakmıştı. Şimdi asiliğinden pişmandı. Gece onu da hainlerin arasına karıştırmıştı.
Duydukları adamın içini parçalamıştı. Düşünüyordu ; doğa bile kendi içinde bölünüyorsa insanların birbirlerine olan haince tutumları gayet normaldi.
Adam yerinden doğrularak ayağa kalktı. Etraf yine sis ve dumana gömülmüştü. Şehirdeydi artık. Yorulmuştu. Ama yürümekten yada koşmaktan değil korkmaktan ve karanlığa ezilmekten yorulmuştu.
Karanlık ve dumanın arasında bir süre daha yürüdü. Evini görüyordu artık. Sonunda o kurtuluşu değil ama kurtuluş onu buldu. Ulaşılması zor bir yerde görünmesine rağmen her adımda biraz daha yaklaşıyordu. Ve evine ulaştı…

“Adam sabah uyandığında , gördüğü rüya hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu”.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kimsesizler Mezarlığından Notlar
Aklın Uçurumlarında Seksek
Cinnet Temayülleri yada Kapalı Oda Nöbetleri
Kimsesiz Bir Köpeğin Aşk Hikayesi
Kadavra Hasb-i Halleri
Özgürlüğe Kaçış

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Son Risale [Şiir]
Esfel-i Sâfilinde Zahirperest Bir Ben... [Şiir]
Tin Demlerinde Aşk [Şiir]
Sadece Üç Nokta... [Şiir]
Mavi Gözlü Şehir Kar'la Sevişiyor [Şiir]
Sizin Ahlak Dediğiniz Şey… [Şiir]
ve Evren Derin Bir Hayale Daldı... [Şiir]
Paranoya [Şiir]
Bir Kalp Hikayesi... [Şiir]
Alaturka [Şiir]


Bünyamin Bayansal kimdir?

Yazarak Bulmaya çalıştığım bir tarz ; Gerçek

Etkilendiği Yazarlar:
Cemil Meriç, Kafka, Oscar Wilde, Edgar Allen Poe,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bünyamin Bayansal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.