..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Ulaş Tuzak




21 Ağustos 2010
Livatya  
Ulaş Tuzak
sene 1997 'ye geri döndüm bir an..


:AHAD:
Bandırma’dayım.. Doğduğum, doğup büyüdüğüm ve ilk kez hayata dair bir şeyler düşünmeye başladığım kentteyim tekrar. Biraz umutlu, sanki biraz mutlu ama yine de buruk bir kaderin etkisinde kalarak ve biramdan hafifçe yudumlayarak, bu sıcacık öz sohbetin ilk tümcelerine kelimeler karalıyorum esin perisinden yoksun..
Dolaştım bugün sahil kenarından etraflıca limanı..Güzelleştirme adına mahvolmaya yüz tutmuş eski hatıralarım. Nerede şimdi o güzelim livatya, ah nereye gitmiş acaba..
Plajı olmayan. Bandırma’nın tek denize girilebilir yeriydi orası. Lakin kapitalist güçlerin, gözlerini hırs bürümüş şekilde daha fazla kar uğruna hunharca saldırışları karşısında daha fazla direnememiş ve zehirli atıkların bataklığı haline gelmiş o güzelim hatıralar..
Küçükken arkadaşlarla yüzmeye kaçardık livatyaya.. Her ne kadar ilk kulaçlarımı Erdek’te attıysamda, su üstünde kalmayı başarabildiğim ilk yerdi livatya. Bir de sünnet arabalarının vazgeçilmez ziyaret yeriydi burası ve her sünnet çocuğu gezi turunun ringinin buradan yapılmasını isterdi. En nihayetinde bizimde sünnet arabası turumuzun dönüşü buradan yapılmıştı..
Yine birgün bisikletlerle livatyaya kaçmaya karar verdik. Hava çok sıcak ve artık top oynamaktan bunalmışız. En güzel aktivite denize girmektir dedik bizde. Ama evdekilerin haberi yok, söylesek izin vermeyecekler biliyoruz. Gezmeye diye çıktık bizde ve peynir ekmek hazırlayıp çantamıza koyduk, tuttuk o meşhur livatyanın yolunu maceraperest duygularla..
O gün çok eğlenmiştik gerçekten ama daha fazla geç olmadan eve dönmeliydik. Aksi halde evdekiler merak edebilirlerdi. Tabi birde denize gittiğimizi anlamamaları gerekiyordu. Bunun için tamda babamın işe, annemin de komşuya gittiği bir anı seçtim eve dönmek için. Eve geldiğimde kimse yoktu. Bu güzel bir haberdi. Hemen ön bahçedeki saksının altından anahtarı alıp kapıyı açtım ve dosdoğru terasa çıktım. Güneşte ısınması için koyduğumuz su bidonları vardı terasta. İki bidon suyla oracıkta duş alıverdim ve bidonlarıda soğuk suyla doldurdum anlaşılmasın diye.
Her neyse birkaç saat sonra gelen annem şüpheli gözlerle bakıyordu bana. Nedenini bilmiyordum ama terastaki anormal durumu anlamıştı sanki. Çünkü duş aldığım yer kurumamıştı ve bana suyla ne yaptığımı sordu. Duş aldığımı itiraf ettirene kadar diretti ve sonunda istediği oldu. Duş aldığımı öğrenince de denize gittiğimden şüphelenmesi kadar doğal bişey olamazdı. Durup dururken neden duş alayım ki ben ki öyle bir huyum da yoktur hani.. Ne kadar inkar etsemde sonuçta yılların tecrübesi annemden delilleri saklayamadım. Hani denize girdikten sonra tırnakla kollarınızı kaşır gibi çizerseniz tuzlar ortaya çıkıverir ya, annemde bu tekniği uygulayıp bir dedektif edasıyla denize kaçtığımı aşikar etmişti. Bu yüzden denize gittiğimi de itiraf etmek zorunda kalmıştım ve annem çok kızmıştı. Durumu babama da anlatınca artık o psikolojik baskıdan olsa gerek, livatyaya son gidişim olmuştu..
İşte o gün bugün tam 13 yıl olmuş dostlar..

Ulaş Tuzak



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yeniyılın İlk Haftası...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Abimin Düğünü
Hayatı Otomatiğe Bağlamak...
Yarım Kalanlara...
Bahar Aşkları
İkibindokuz
Riziko
İzmir Tiyatro İzmir Tiyatro İzmir
Ne Yapacağını Bilememek...
Çözüm Kalpte Değil, Beyinde...
Orijin

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşka Sabır Gerek [Şiir]
İzmir'in Sokakları [Şiir]
Bana Bi Şiirler Oluyor [Şiir]
İzmir"den Paris"e Yoktu Bi Tren... [Şiir]
Kendimi Bulamıyorum [Şiir]
Mış Gibi [Şiir]
Ruh&beden Ya da Şiş&kebap [Şiir]
Yüksek Yüksek Egolar... [Şiir]
İzin Ver [Şiir]
Buz Gibi [Şiir]


Ulaş Tuzak kimdir?

ilkokul yıllarında şiir yazarak başladığı yazın hayatına ortaokul ve lisede aşk şiirleri yazarak devam etti. üniversite yıllarında tiyatro ile tanıştıktan sonra daha edebi eserlerin etkisinde kalarak çeşitli deneme ve makaleler yayınladı. 1987-2004 bandırma, 2004-2011 izmir ve ekim 2011-halen istanbul'da yaşayan ulaş, oyunculuk ve yazarlığı sürdürmektedir.

Etkilendiği Yazarlar:
Ömer Hayyam, Neyzen Tevfik, Aziz Nesin, Can Yücel


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ulaş Tuzak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.