..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Altuğ Öztürk




20 Eylül 2010
Zengin Fakir Ayrımı  
Altuğ Öztürk
Dünya hayatına sımsıkı bağlı olan insanlar birbirlerini tevazu, akıl, merhamet, şefkat, fedakarlık gibi Kuran ahlakının kazandırdığı üstün özelliklere göre değil; zenginlik, güzellik gibi geçici dünyevi kriterlere göre değerlendirirler. Bu bakış açısının sonunda zengin - fakir ayrımı yaparak insanlara karşı; mimiklerine, ses tonuna, bakışlarına kadar yansıyan değişik tavırlar sergilerler.


:AEEE:
Dünya hayatına sımsıkı bağlı olan insanlar birbirlerini tevazu, akıl, merhamet, şefkat, fedakarlık gibi Kuran ahlakının kazandırdığı üstün özelliklere göre değil; zenginlik, güzellik gibi geçici dünyevi kriterlere göre değerlendirirler. Bu bakış açısının sonunda zengin - fakir ayrımı yaparak insanlara karşı; mimiklerine, ses tonuna, bakışlarına kadar yansıyan değişik tavırlar sergilerler.
Mesela bulundukları ortama zengin biri geldiğinde ayağa kalkar, kibar bir tavırla karşılar ve kişinin her isteğini yerine getirmeye çalışırlar. Ortamdaki rahatlığını sağlamak için büyük çaba sarfederler. Fakir bir insan geldiğinde ise ayağa kalkmaya gerek duymaz, umursamaz bir tavır takınır ve ilgisiz davranırlar.
Din ahlakından uzak yaşayan bu tür insanlar, zengin kimselere genellikle “siz” diye hitap ederken, fakir bir kişiyle “sen” diye konuşurlar. Bazı hastanelerde ya da bu tür hizmet verilen alanlarda zengin insanları saygılı bir şekilde karşılayıp her türlü işlerini titizlikle yerine getirirken, fakir insanlara aynı özeni ve saygıyı göstermezler. Hatta yeri geldiğinde aşağılamaya varan üsluplar sergilerler. Zengin ve itibarlı kişilere karşı genellikle ince ve yumuşak bir ses tonu kullanırken, fakir bir insanla normal ses tonu ile konuşurlar. Mesela genel müdürle konuşurken kullandıkları ses tonu ve üslupla, iş yerinin çaycısına karşı kullandıkları üslup arasında çok büyük fark vardır. Genel müdürden menfaat elde etme ihtimalleri olduğu için, ona karşı mümkün olduğunca nezaketli ve saygılıdırlar. Çay servisi yapan çaycıdan beklentileri olmadığından kibar olma ihtiyacı hissetmezler. Hatta çoğu zaman rica etmek yerine emir verir tarzda konuşurlar. İnsanlar arasında oluşan bu sınıf ayrımı, güçlünün güçsüzü ezmesi şeklinde hayatın her alanında kendini gösterir.
Zenginliği mutlak güç haline getiren bu çarpık sistem içinde yaşayan bazı insanlar, bu güce ulaşabilmek için her türlü yolu kullanır, gerektiğinde çok önemli tavizler verir ve büyük bir hırsla herşeyi yaparlar. Amaçları sadece toplumda güç sahibi olmak ve itibar görmektir. Kişilikleri ve ahlaki yapılarının önemsenmediği, sadece maddi güçleriyle değerlendirildikleri toplumda, ezilmeden, ezerek yaşamayı amaçlarlar.
Oysa Kuran ahlakında, insanlar sadece takvalarına göre değerlendirilir. Allah'ın emirlerini ve yasaklarını titizlikle koruyan yoksul bir insan, Allah'ın sınırlarına karşı gelen zengin bir insandan takvaca daha üstündür. Zenginliğin, itibarın, gücün değil güzel ahlakın geçerli olduğu bir anlayış vardır. Bu nedenle Kuran ahlakında insan ayrımı kesinlikle yoktur. Allah bir Kuran ayetinde şöyle buyurur:

'' Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.'' (Hucurat Suresi, 13)
Kuran ahlakının hakim olduğu bir toplumda, insanlar birbirlerine karşı son derece adaletli, merhametli ve yardımseverdir. Böyle bir toplumda mal mülk sahibi olma yarışı yerine, elindekileri ihtiyacı olanlarla paylaşma arzusu hakimdir. Zenginliğin üstünlük olmadığı, güzel ahlakın övüldüğü bir toplumda amaç da mallarda değil, güzel ahlakta yarışmaktır. Bu yarış, toplumu karanlıklardan kurtarıp aydınlığa kavuşturacak en güzel yarıştır.
Şeytanın ''dünyanın sistemi'' olarak insanlara aşıladığı savaş ve kargaşa ortamını yok edecek, yeryüzüne huzuru, güveni ve sevgiyi hakim kılacak bu güzel yarışı tüm insanlığın kazanması dileğiyle...
'' Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile.'' (Saff Suresi, 8)


Altuğ Öztürk




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İman Hakikatleri İmanımızı Artırmak İçin Vesiledir
Hz. İbrahim
Samimi İman
Nefretin ve Şiddetin Kaynağı Dinden Uzak Yaşam
Medyanın Gücü
Kuran Ahlakından Uzak Yaşayan Toplumlar
Kötülüğü Örgütleyip Düzenleyenler
Dini Alaya Alan Fıkralara Gülmek
Boşanmalarda Kadınlar Mağdur Edilmemeli
Güzel Ahlakta Kararlı Olmak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ramazan ve Oruç
Çözüm İslam Birliği
Dürüstlükte Kararlı Olmak
Şeytanın Oyunları
Hayat Tesadüf Değildir
Denizatı
Kuran'ı Okumak
Ne İçin Yaratıldığımızı Unutmayalım
Bakteriler
İbadette Azla Yetinmek Mümine Yakışmaz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Her İşte Hayır Olduğuna İnanmak [Eleştiri]
Özgürlüğe Tutsak Olmak [Eleştiri]
Hz. İbrahim [İnceleme]


Altuğ Öztürk kimdir?




yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Altuğ Öztürk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.