'' Sürüngenlerin hâkimiyeti altýndaki Mezozoik dünyasýnda memeliler önemsiz bir grup olarak varlýklarýný sürdürür. Oldukça küçük boyutlarda olan memeliler büyük olasýlýkla sürüngenlerle rekabetten kaçýnmak üzere gececil bir yaþama biçimini benimsemiþti. Dinozorlardan köken alan kuþlar da ilk kez Jurada ortaya çýkar .'' *

''Jurada yaygýnlaþan dinozorlar, Kretasenin sonunda çeþitlilikçe ve yaygýnlýkça zirveye ulaþmýþlarken, pek çok canlý grubuyla birlikte ortadan kalkarlar. Bugün yaygýn þekilde kabul edilen görüþ, yeryüzüne çarpan bir gökcisminin yeryüzünün son kitlesel yok oluþuna neden olduðudur. Kretase/Tersiyer yok oluþu olarak bilinen bu olayla sürüngenlerin yüz milyonlarca yýl süren hâkimiyeti sona erer ve Tersiyerde memelilerin yaygýnlaþmasýný saðlayacak koþullar saðlanýr. '' *


Memeliler ilk ortaya çýktýklarý Mezozoik dönemde yaþadýðý doðal ortamýn en zayýf canlýlarýydý. Memelilerin Yeryüzünde yaygýn bir canlý olmasý tamamen küresel bir felaket sayesinde olmuþ; bir gökcisminin Dünyaya çarpmasý sonucu dev canlýlarýn ortadan kalkmasýný saðladý. Ekosistemdeki deðiþmeler Memelilere geliþim ve yayýlma olanaðý saðladý.

Dev bitki örtüsünü tüketen dev ot obur türlerin yok oluþu, bitkilerin Atmosferdeki Karbondioksit oranýný düþürmesi, Oksijen üretmesi milyonlarca yýl içinde bu günkü gaz dengesine gelmesini saðladý. Karbondioksiti tüketen bitkiler yeni gaz dengesine uygun bitki çeþitliliðini de yeryüzüne kazandýrdý.

Günümüzde yeryüzündeki canlýlarý tehdit eden felaket senaryolarý üretiliyor. 1987’de okuduðum, Tübitak yayýný olan Bilim ve teknik dergilerinden hatýrladýðým kadarýyla, iki bin yýllarýnda olasý felaket senaryolarý öne sürülüyordu. Göktaþý çarpmasý, kuyrukluyýldýz çarpmasý, Hidrojen yakýtýný tüketen Güneþin genleþmesi sonucu dünya yörüngesine kadar yayýlýp dünyayý kavuracaðý, insan faaliyetleri sonucu oluþacak olasý felaketler. Bunlardan bazýlarý belki binlerce belki de milyonlarca yýl sonra gerçekleþebilecek felaketler.

O günlerde hep iki binli yýllarý yaþayabilecek miyim diye düþünürdüm. Bana tercih hakký verilseydi olabildiðince ileri bir tarihte yaþamak isterdim. Þu anda iki bin on yýlýný yaþýyorum ve görebildiðim tek felaket insanýn kendisi. Doðayý o kadar sorumsuz kullanýyoruz ki, insanlara yeni tüketim maddeleri üretme uðruna zararlý madde çevirimini hat safhaya getiren üretim teknolojileri, salt kar amacý güderek aþýrý bir ivmeyle ilerliyor.

Gündemde küresel ýsýnma var; buzullar eriyor. Gelecekte su seviyesi yükselerek karalarý istila edecek, buharlaþma artýp bulutlarýn güneþ ýþýðýný kesecek, ani bir dönüþümle buzul çaðý baþlayacak. Bunlar iddia. Þuna þaþarým, atmosferi kirleten ülkeler in baþýnda gelen Amerika, Kiyoto anlaþmasýna imza koymuyor. Felaket senaryolarýný da üreten ayný Amerika deðil mi?

Bu durumda iki ihtimal düþünüyorum. Ya Amerika kendi elit kesimini bu felaketlerden koruyacak imkânlarý geliþtirdi. Dünya umurunda deðil. Ya da Böyle bir tehlike olmadýðý halde toplumlar üzerinde baský oluþturmaya çalýþýyor. Her ikisi de olabileceði gibi bunlarýn dýþýnda benim düþünemediðim bir durum da söz konusu olabilir.

Bilimkurgu tutkunu biri olarak '' yarýndan sonra '' filmini ilk çýktýðýnda izledim. Buzul çaðýnýn baþlamasýyla ilgili tezlere dayanýlarak hazýrlanmýþ. Ama bana pek inandýrýcý gelmedi. Çünkü dünya algýlanmak istendiði gibi mekanik dengede deðil. Ortaya çýkabilecek yeni koþullara göre yeni dengeler oluþturabilecek bir yapýya sahip.

Düþünsenize güneþ ýþýðýnýn engellenmesi, Dünya atmosferinin soðumasý buzullarýn tekrar kutuplarda toplanmasýný saðlayacakmýþ. Ayrýca bu anlýk olabilecek bir durum deðil binlerce yýlýn geçmesini gerektirebilecek bir durum.

Küresel ýsýma, Atmosferin ortalama deðerinde bir artýþ ise, buzullaþma aniden deðil kademeli bir ýsý düþüþünü gerektirir. Þu anda ki tehlike ýsý düþüþü deðil bilakis yükselmesidir. Evet, þu bir gerçektir ki lokal bazý felaketler olacaktýr. Çünkü küresel ýsýnma ile enerji seviyesi yükselmekte bu ise bir takým dinamikleri normalin dýþýnda tetiklemekte.

Dikkat çekmek istediðim nokta þu; insan ancak kendi felaketini hazýrlayabilir. Þu andaki nükleer silahlar dünyayý birkaç defa yok edebilecek güce sahip. Süper güç tabir edilen devletlerin ellerinde bulunan bu silahlardan dolayý Birleþmiþ Milletlerde alýnan kararlarý veto etme haklarý var. Amerikanýn sloganý ,'' iktidar namlunun ucundadýr '' Bu zihniyet ortadan kalkmadýkça dünya tehdit altýnda.

Peki, niye silah üretiliyor? Emperyalizm in yaþayabilmesi için tek yol savaþtýr. Çünkü savaþ anlýk bir tüketimdir. Milyonlarca dolarýn anlýk yok oluþuyla silahýn tahrip gücüyle milyonlarca dolarlýk deðerleri de yok etmesidir. Tahrip edilen bölgeler yine amerikan þirketleri tarafýndan inþa edilip, Yeni iþ olanaklarý açýlýr. Karlara yeni karlar katýlýr.

Bilimi tekeline alan Pentagon, insanlýk için üretilen projelerden ziyade silah sanayi için gerekli olabilecek araþtýrmalara öncelik tanýyarak insanlýðý yok oluþa sürüklüyor. Baðýmsýz olmasý gereken bilim süper güçlerin oyuncaðý olmuþ. Durum böyle iken diðer felaket senaryolarý bana pek de inandýrýcý gelmiyor.

*giriþ kýsmýndaki alýntýlar için bakýnýz .

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik