..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > gürsel çolakoğlu




15 Mart 2011
Anlamsızlıklarla Kavga Etmiyorum Artık  
gürsel çolakoğlu
Dönem yanlış belki de… Ya da yanlış zaman diliminde birileriyiz. Anlamlı düşünenlere, “anlamsız anlamsız bakanların dönemindeyim”


:BDIF:
Düşündükçe çözülemeyen birçok problemin kaynağında; adilikler ile şerefsizlikleri ve yağdanlığa konacak kadar küçülmüş yalakaları buluyor insan. Ama hangi insanlar görüyor bunu, ne kadarı? Ya da ne kadarı bakıp göremiyor? Ya da görüp anlamasına izin verilmiyor? Ya da anlayıp susuyor? Ya da susup o susmalarının karşılığını, susturanlardan bekliyor?
Dönem yanlış belki de… Ya da yanlış zaman diliminde birileriyiz. Anlamlı düşünenlere, anlamsız anlamsız bakanların döneminde miyiz?” Görmemek için sanki bakıyorlar. Komut verenleri var belki de, bakılacak bak! Görülecek gör! Düşünülmeyecek düşünme! Konuşulmayacak, sus! Bu emirlerle idare edilenlerin yani hür iradeden yoksunlarla nasıl özgürlük ve demokrasi ile insanın insan gibi yaşama hakkından bahsedilebilir? Bakmama, konuşmama özgürlüğü mü istenilen? Demek bir de düşünmeme özgürlüğü var. Düşünmüyorum o halde kimse bana zarar veremez ve özgürüm. Yürüyorum çevreme bakmadan, hiçbir şey görmeden, hiç sorgulamadan… Düşünmeme özgürlüğü ve rahatlığı var ya, söylüyor kendine; sakın düşünme!
Sadece “nefes alıyorum, bu bana yeter” zihniyetinde olanlarla hangi baskıları ve eşitsizlikleri, adaletsizlikleri nasıl gösterebilirsiniz ki? “Bana bu özgürlük bile fazla” dedirtilenlerle neyi tartışmalıyız? Göremeyene, nasıl göremezsin demenin manası ne? Göremeyen, konuşamayan, düşünemeyene, baskıların üzerine neden gitmiyorsun demeye gerek var mı? İşte çoğu insanın yaptığını sen neden yapamıyorsun; yani “düşünememe”ya da düşünemeyen gibi düşün, bakamayan gibi bak, konuşamayan gibi konuş. Sonrada git, düşündürmeyeni, baktırmayanı, susturanı alkışla… İşte kaliteli bir yaşam sana… Daha ne istiyorsun? Hırsızları, arsızları, şerefsizleri, adileri, hainleri, satılmışları göremeyeceksin işte. Al sana huzur… Düşündürmek, konuşturmak istemeyenlerin bunlar olduğunu dayanamayıp ya düşünürsem ve konuşursam; “kin ve düşmanlığa sevkten” yargılanır mıyım acaba? Anlamsızlıklarla kavga etmek yerine konuşmak ve düşünmek suçunu işlemek bence çok anlamsız, bunu düşündüm işte, suçluyum o halde.
Anlamsız ama suçluyum toplum önünde, öyle gösterilecek nasılsa. Anlamsızlıklara başkaldırmak yalnızlık olacaksa artık olsun ne yapalım, anlamsızlıklar arasında zaten yalnız kalmadık mı?
Gözünüz aydın anlamsızlıklarla kavga etmiyorum artık sadece düşünüyorum… Demiş ya Descartes; “düşünüyorum o halde varım”. Aslında gerçek bugün şu oldu; “düşünüyorum o halde rezil durumdayım”. E, buda tarihte bize yazılsın artık…
(Gürsel ÇOLAKOĞLU)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gelincik Çiçeklerini Gözyaşıyla Sulamak...
Emekçi Olmayan Kadın Var mı?
Deve Kuşundan Özür Diliyorum.
Düğün Mevsimi ve Havai Fişekler...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kadınım Yalnızlık Kokuyordu...
Devlet Adamına Öğüt...
Vitrin Gibi Hisseden...
Issızlıkta...
Aynaya Yorgunca Bakan Kadın...
Gardiyan Gölgeler...
Anneler ve Şehitleri...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ah... [Şiir]
Solduk Ama Ölmeyeceğiz... [Şiir]
Damla Gibi... [Şiir]
Bir Çınar Altında Mesela... [Şiir]
Feleğin İşbirlikçisine... [Şiir]
Aşure Gibi Biri İşte... [Şiir]
İsyanım Var... [Şiir]
Libya'dan... [Şiir]
Şehitlerin Asenaları... [Şiir]
Merhaba Arkadaşım... [Şiir]


gürsel çolakoğlu kimdir?

gurselc@hotmail. com


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © gürsel çolakoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.