Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Canlıların yaşamında en büyük etken sağlıklı yaşamdır. Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi ancak sağlıklı bir çevre ile mümkündür. Çevrenin temiz olması, bakımlı olması insanın hayatını da son derece etkiler. Her şeyden önce sağlığı hep yerinde olur. Çevre temiz ve bakımlı olursa insan da hayatında olumlu olur. Pozitif enerji taşır. Peki çevre temizliği bu kadar önemli de neden çevremizi koruma yönüne gitmiyoruz? Çevremizi temiz tutmuyoruz? Bu konuda yeterli tedbirler almıyoruz? Hep başkalarının bunları düşünmesini ve tedbirleri de onların almasını bekliyoruz.. Oysa her şey önce kendi etrafımızda başlar. Kendi çevremizi temiz tutmakla başlarsak işe, tüm dünya da temiz olur. Çevrenin sağlıklı olmaması bir çok sorunu da beraberinde getirir. Doğal denge bozulur. İnsan yaşamı çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. İnsanın çevresiyle oluşturduğu doğal dengeyi meydana getiren zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar, zincirin tümünü etkileyip, bu dengenin bozulmasına sebep olmakta ve çevre sorunlarını oluşturmaktadır. Eskilerin Enasır-ı Erbaa diye adlandırdıkları “ Hava, su, ateş ve toprak” insan yaşamında en büyük dört etkendir. Bu dört etken yaşam kadar önemlidir. Önemlidir çünkü bunlardan biri olmasa yaşam da olmazdı. O halde bunlara dikkat etmek ve temiz olmasını sağlamak insanın kendi elindedir. Özellikle su, hava ve toprak her geçen gün daha da kirlenmeye yüz tutuyor ve bu nedenle önemli bir kısmı kullanılamaz hale geliyor. Ülkemizde hastalıkların başında kanser ve benzeri hastalıkların geldiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni de doğanın ve çevrenin gerektiği gibi korunmamasıdır. Kısaca sağlığımızı etkileyen nedenlerin başında çevre kirliliği geliyor. Bütün canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin; hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayına çevre kirliğiği diyoruz. Çevre Kirliliğinin Nedenleri çeşitli kaynaklardan çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi ile çevre kirliliği meydana gelmektedir. Başlıca kirlilik çeşitlerini ise şöyle sıralaybiliriz: Hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlilik. Sonuçta ise bunları biz, kendimiz yaratıyoruz. Yaptıklarımızla dünyamızı çirkinleştiriyoruz. Çünkü çevremizi temiz tutmuyoruz. Kirletiyoruz. Hem kendimizi hem de doğayı yok ediyoruz. Oysa sağlığımız önemli. Rahat bir yaşam sürdürebilmemiz için sağlığa önem vermeliyiz. Sağlığımızın iyi olması için de önce çevreye önem vermeliyiz. Bu yıl ülkemizde “Çevre Yılı” ilan edildi. Pekii, kaçımız bunun farkındayız? Bunun bilincindeyiz? Çevreyi temiz tutmak için başkalarından bir şey beklemek, bir şey ummak doğru değildir. Önce kendimiz bilinçli olmalıyız. Çevremizi korumalıyız. Gelecek nesillere tertemiz bir çevre bırakmalıyız. Unutmayınız: Çevrenin sağlıklı olması, sizin sağlıklı olmanız demektir. Çevre ile şu güzel sözleri de sizlerle paylaşmak istedim: • Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur • Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşamak hakkına sahiptir • Çevre kirliliği, her anımızı etkileyen sağlıklı bir yaşam konusudur • Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur • Yarının doğası bugünden yaratılır . Çöp kovası olmayan yerde çöp olur . Doğaya hizmet et ki sana teşekkür etsin -Bir ağaç, herhangi bir prensten daha soyludur. - Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorlu olur - Her yıkıntı onarılabilir, doğanın yıkıntısı asla Doğa bekçiyle değil, sevgiyle korunur. Çevre kirliliği, her anımızı etkileyen sağlıklı bir yaşam konusudur. -Yeşili görmeyen gözler, renk zevkinden mahrumdur. -Çevreyi hor gören, geleceği zor görür. -Uçmuyorsa kuşlar, ölüyorsa balıklar, nasıl yaşar insanlar??
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |