• İzEdebiyat > Eleştiri > Doğa ve Uzay |
1
|
|
|
|
Kıyı alanlarının turizm ve ikinci konut kullanımının baskısı altında bulunması, doğal çevrede orman alanlarının, bitki topluluklarının ve kıyı ekolojisinin bozulmasına neden olmaktadır. Kıyı kaynaklarımız, büyük bir tehlikenin altındadır. Ülkemizde çevre sorunları sadece iç nedenlerden kaynaklanmamaktadır. Marmara, Karadeniz ve Akdeniz'de yaşanan kirliliklerin önemli ölçüde diğer ülkelerce de yaratıldıkları bir gerçektir. |
|
2
|
|
|
|
Beynimiz meynimiz yok bizim. Hep yaptık bunu, yine yapıyoruz kendi ellerimizle kendimizi ateşe atıyoruz... Dünyanın içine ettik, hatta etmekle de kalmadık, içine etmekten daha da beter ettik. Denizleri, ırmakları kirlettik, ormanları, ağaçları yok ettik, hayvanları acımasızca ortadan kaldırdık, nesillerini kuruttuk, yaşama hakkı tanımadık onlara... |
|
3
|
|
|
|
Bugün, pozitif tabiat bilimlerinin sevimli çocuğu olan “teknik” tüm insan yaşamını kuşatarak, onun ihtiraslarının, zaaflarının tercümanı olmaktadır. Görünüşte getirdiği ferahlık ve huzur aslında zamanla ümitsizliğe ve yoksulluğa dönüşecektir. |
|
4
|
|
|
|
Eskilerin Enasır-ı Erbaa diye adlandırdıkları “ Hava, su, ateş ve toprak” insan yaşamında en büyük dört etkendir. Bu dört etken yaşam kadar önemlidir. Önemlidir çünkü bunlardan biri olmasa yaşam da olmazdı.
O halde bunlara dikkat etmek ve temiz olmasını sağlamak insanın kendi elindedir. Özellikle su, hava ve toprak her geçen gün daha da kirlenmeye yüz tutuyor ve bu nedenle önemli bir kısmı kullanılamaz hale geliyor.
|
|
5
|
|
|
|
''Onlarca balık, özellikle sazlıkların olduğu bölgede kıyıya vurdu. Hürriyet Ankara okurlarının ihbarı üzerine gittiğimiz gölde, balık ölümlerini fotoğrafladık. Balıkların kötü kokuya neden olduğunu da tespit ettik. Gölde belli dönemlerde balık ölümlerinin yaşandığını belirten vatandaşlar, ilgili kurumlarca bunun nedeninin araştırılmasını ve önlem alınmasını istedi.'' BASINDAN |
|
6
|
|
|
|
“Belki birlikte yaşamayı öğrenebiliriz” dedi usulca, yüreği küt küt atıyordu. |
|
7
|
|
|
|
(*)“…Prens Charles Kaz Dağı'nda kendisi için yetiştirilen organik sebzeleri ülkesine götürüyor. O civarda yaşayan birkaç aile sürekli kraliyet ailesinin sebzesini yetiştiriyor ve kraliyet ailesi sadece bu sebzeleri kullanıyor… “ |
|
8
|
|
|
|
Günümüzde oldukça büyük bir sorun olan çevre kirliliği ve ağaçların katledilmesini ele alan kısa bir köşe yazısı. |
|
9
|
|
|
|
Ortaya ilk atıldığı andan itibaren hep tartışıla gelmiştir; Evrim varımıdır yok mudur? Bu sizin bakış açınıza ve baktığınız konuma göre değişebilir. İnanabilirsiniz yâda inkâr edebilirsiniz... |
|
10
|
|
|
|
Hep ihmal ettiğimiz bir konu çevre. Sanki hiç bozulmayacakmışçasına hor kullandığımız atalarımızdan bize miras kalan doğal çevremiz... |
|
11
|
|
12
|
|
|
|
Aradan geçen bir senelik zaman sonunda bu yapının ortadan kaldırılmış olabileceğini sandım. Öyle ya bu kadar tepki çekmiş olan bir şeyi, o çirkin görüntüyü Kültür ve Turizm Bakanlığı tutmaz diye düşündüm. |
|
13
|
|
|
|
En başta Elektrik Mühendisleri Odası’nın ve çevrecilerin 1970’lerden beri karşı çıktığı ve ancak ne hikmetse gelmiş geçmiş tüm enerji bakanının peşinden koştuğu (Enerji eski Bakanı Sn. Cumhur Ersümer’in Yüce Divan’a gitmesine, bazı |
|
14
|
|
|
|
aybastılı olup da yetkili yetkisiz pek çok kişiden bu ve benzeri cümleleri duymak mümkün. bugün perşembe yaylasında tam bir belirsizlik, tam bir karışıklık var. alt yapı yok. kaçak yapılaşma var. kimi yapılara göz yumma var, bazılarına yıkım. böyle nereye kadar sürecek bu kaos. |
|
15
|
|
|
|
Bir Milletvekili de çıkıp Ormanlarımız elden gidiyor, acele toplanalım, yeni bir Yasa çıkaralım, Cezaları arttıralım demiyor ! |
|