|
Beni Sen Çağırdın
(Hasan Ulusoy) 26 Mayıs 2006 |
Garip |
| |
 Beni sen çağırdın bu yokluk ülkesine /
İlk ben ses verdim yokluğun sesine. /
Beni sen aldın götürdün: bir meçhul zamandı /
Düştüğüm gün varlık hevesine /
|
|
|
Yazı mı Dünya
(Hasan Ulusoy) 26 Mart 2006 |
Klasik |
| |
 Sabredene gam koymadın yükledin /
Bilmem tecelliler yazı mı dünya /
İç dünyamı bitmez acılar sardı /
Bilen olmaz gizli sızımı dünya... /
|
|
|
Bir Garip Akşamdır
(Hasan Ulusoy) 22 Aralık 2005 |
Umut |
| |
 Bir garip akşamdır güzelim, bir garip akşam /
Ay düştü yüreğime, pırıl pırıl oldu bak /
Sağ yanımda ses veren güller şımarık /
Kendine has bilir zamanlarda sırlı duran baharı. /
|
|
|
Sevdam Serkeşleşince
(Hasan Ulusoy) 22 Aralık 2005 |
Toplumcu |
| |
 Bıraktım yakasını gönlümün /
Engel olmak anladım ki nafile /
Zemheri sıcağını hissettiğim anlarda /
Bir karganın burnu ile yer deşmiş |
|
|
Sana Geldim Bayram Diye
(Hasan Ulusoy) 8 Kasım 2005 |
Umut |
| |
| Hasretin gamı derdi, üzerimde dağ gibi, /
Bir bayram arifesi göklerin yükü bende. /
Bir çaresiz kuş kalbim, çırpınır da varamaz. /
Adet olmasa da doğrul, bak perişan halime /
|
|
|
Sürgündeki Hayaller
(Hasan Ulusoy) 8 Kasım 2005 |
Yaşam |
| |
 Uzak mekanlarda iskana mecbur eyledin beni /
Ne yolları tanıdım, ne yolcuyu bilirim. /
Avuçlarım yüreğimi acıtarak tırmalar /
Densiz hayaletler yol başında bekleşir /
|
|
|
Yol Boyunca
(Hasan Ulusoy) 31 Ağustos 2005 |
Anı |
| |
 Yol boyunca gözlüyorum seni, /
benden habersiz çevremdeki insanlar… /
Kalabalığın bir yerinde bin yangın, /
Tükeniyor senden başka herkes. /
|
|
|
Ateşten Sevda
(Hasan Ulusoy) 31 Ağustos 2005 |
Soyut |
| |
 Elini değmeye korktuğun ateş, /
Sevdan ile alevlenir içimde. /
Gündüz güneş keser, salmaz yoluma, /
Bilemedim, ateş nerde, su kimde |
|
|
Gönül
(Hasan Ulusoy) 31 Ağustos 2005 |
Lirik |
| |
 Ömrünün taze çağında, /
Düştün gurbet ele gönül. /
Gurbetin acısı zordur, /
Yakar derdi ile gönül... |
|
|
Hasretin Yüreğinde
(Hasan Ulusoy) 31 Ağustos 2005 |
Özlem Şiirleri |
| |
 Hasretin yüreğinde ilmek ilmek dokunan, /
Güzelliğin güzelleşen en bilinmez çağında, /
Bir acı yel kesilip, değip cana dokunan, /
Gül koymayıp kurutan, vurup sevda bağında... /
|
|
|
Hangi yolun neresinde durursam
Yol baslnda yolculara belaylm
|
|
