Markiz Pasajý
(EBRU AKGÜN) 19 Aðustos 2005 |
Yerler |
| |
Ben Ýstiklal Caddesi’ni eski bir evin dev avlusuna benzetirim. Kýþýn ýlýk, yazýn serindir. Yaðmurda yürümek ayrý zevk, karda yürümek ayrý zevktir. Biz Beyoðlu aþýklarý caddesinde yürüyüp, ara sokaklarýna girer çýkar, eski evlerini gözlerimizle okþay |
|
Seçimler ve Yaþamlar
(EBRU AKGÜN) 5 Mayýs 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Ýnsanoðlu çalýþmak sevmiyor. Ama niye zorla kendini çalýþmaya yönelten bir düzen kuruyor. Ýçimden ilk üretim faaliyetini gerçekleþtiren manitu kuluna sövmek geliyor. |
|
Niçin Yazýyoruz?
(EBRU AKGÜN) 11 Mart 2005 |
Yaþam |
| |
Herþey "bu dünyada biz de yaþadýk" deyip, bunu bir þekilde ispat edebilmek için. Yani hacim kazanabilmek ve ölümsüz olabilmek için. |
|
Yoksayma...
(EBRU AKGÜN) 8 Mart 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Biz güvenli arabalarýmýzda evlerimize giderken, yol kenarýnda travestiler vardý ve biz kafamýzý çevirip bakmayacak kadar kanýksamýþtýk onlarý, belki de yoksaymak iþimize geliyordu. |
|
Babam...
(EBRU AKGÜN) 7 Mart 2005 |
Yaþam |
| |
Taþkafam bir þeyleri anlamaya görsün, paralardým ortalýðý, tüm defteri kitabý yýrtar alamazdým hýrsýmý. “Ben aptal mýyým, niye anlamýyorum?” diye ter ter tepinirdim. Bir tek sen bilirdin beni sakinleþtirmenin yolunu... |
|
Güvercin
(EBRU AKGÜN) 7 Mart 2005 |
Garip |
| |
Al benim insanlýðým senin olsun güvercin
gökyüzü dolusu özgürlüðünü ver bana...
|
|
Taksi...
(EBRU AKGÜN) 7 Mart 2005 |
Yaþam |
| |
Þiþli minibüs duraklarýnýn olduðu köþede yaklaþýk 20 dakika bekleme raðmen, boþ bir taksi edinemedim. Böyle zamanlarda taksilerin durmadan geçtiði çok oluyor ki; en nefret ettiðim durum bu. |
|
Sokak Kedileri
(EBRU AKGÜN) 7 Mart 2005 |
Yaþam |
| |
Kendimi hala o kedilerin faaili sayýyorum. Ve artýk sokak kedilerine çok fazla ilgi ve sevgi göstermemeye çalýþýyorum. Onlar yabani olmak zorundalar. Kendilerini korumalarýnýn tek yolu bu! |
|
|
Günleri uç uça ekleyip tespih yapýyorum.
Upuzun bir tesbihim oldu, kimse ilgilenmiyor. Taneler eklendikçe deðeri mi azalýyor yaþamýn.
Gençlik ey tatlý gençliðim! Ne zaman terkedip gittin beni...
Otuz diyorum yaþýmý soranlara, aðzým bile þaþýyor söylediðine, otuz aðzýma yakýþmýyor. 30=3x10=5x6=10.950 gün ediyor. 10.950 gündür yaþamaktayým, küsuratý saymazsak. Neler yapýlmaz ki 10950 günde, upuzun bir tespih örneðin...
|
19.10.2007 11:33:27
|
güncem |
| |
Merhaba
Sarissa Ortak Kitap 1'de öyküm yayýnlandý. Paylaþmak istedim. Sevgilerimle...
|
|
08.08.2006 11:00:02
|
güncem |
| |
Artýk gazete okuyup televizyon seyretmeye korkar oldum. Her seferinde laðým gibi akýyor evime beynime... Ýnsanlar neler yapýyor, tüm dünya çýldýrmýþ olmalý! |
|
18.07.2006 15:20:21
|
güncem |
| |
Bütün yýl gelecek diye beklenen tatil bir nefeste bitti. Dinlendim, kitap okudum, arýndým geldim. Tatilde bol bol kendimi sorguladým. Yitirdiklerimi ve kazanýmlarýmý düþündüm. Dost yitirmenin acýsý oturdu yüreðime. Ama keþke dememeyi öðreneli çok oluyor. Aþklarý bilmem ama dostluklarýn ömrü olduðuna inandým vefasýz bir dost yüzünden. Demek ki paylaþtýðýmýz herþey farklý bir boyutta kalmýþ, bugüne taþýyamamýþýz. Birlikte ýsýrdýðýmýz bir elmaymýþ zaman, yemiþiz ve bitmiþ. Birbirimizin deðiþimini kaçýrýp, yabancýlaþmýþýz. Hayat böyle iþte. Gözden ýrak gönülden ýrak. Ve doðduðumuz gibi öleceðiz, tek baþýmýza. O nedenle gönül eyler kendini bana bile sormadan. Geçip gidiyor iþte amaaan, deðmez.
Tatil mi demiþtik. Konu daðýldý biraz. Darýsý seneye inþallah...
|
|
|