Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı |
|
||||||||||
|
Öyle derdi komünist dostları ona; fırın işçisi Ne severdi bu adı Karısı için sadece Ali’ydi Mahalledekiler Fırıncı Ali derlerdi Patronu “Nerde kaldın Ali!” Bir anasının “Guzum” Bir de aha bu dillerini hiç anlamadığı komünist dostların Fırın işçisi Ali deyivermesi giderdi hoşuna on iki saat çalışırdı günde, asgari ücrete kirası ücretinin yarısıydı yol parası dört parmakta biri karısına bırakırdı her ayın sonunda dört parmağından kalan son biri şikayet ettiği duyulmamıştı oysa ne çok şikayet ederlerdi çevresindekilerden her biri mesela şu komünistler; “baş kaldır!” der dururlardı bir ağızdan. Kaldırırım der; geçerdi. Mesela karısı; “adam gibi iş bul, yetişmiyor para pul” derdi her akşam Bulurum der; geçerdi Mesela patronu; “Geç kalma ulan bir günde!” diye babalanırdı işe her girdiğinde kalmam der, geçerdi on iki de yıl geçti Komünist dostları Karısı Patronu anladılar Aliden bir halt olamayacağını Ali, zaten biliyordu Hayaller kurardı Ali her hafta oynadığı piyango kuponuyla ah bir çıksa fırını alacak, evi taşıyacak, insan gibi yaşayacaktı Fırın işçisi Ali, Ali bey olacaktı. Hem gösterecekti şu komünistlere her patronun kötü olmadığını En az iki asgari ücret verecekti kendi fırın işçisine Ama diyordu hakları da var hani Hele bir çıksın para alacağım şu komünistlerin sattıkları tüm dergileri anlayacaklar fırın işçisi “Yoldaş Ali”nin değerini Ve bir gece hem de sıcak bir temmuz gecesi televizyondan izledi biletine vuran milyonun haberini o gece de tıpkı diğer geceler gibi rahat uyudu Ali provasını yapmıştı nasılsa zenginliğin on iki yıl her gece neden uyumasın ki… sabah uyandı Ali işe gitti usulca hamuru yoğurdu teknede dizdi tepsilere aylığını aldı komünist dostlarına uğradı bir dergi satın aldı bir masaya oturdu aylığını dörde böldü kalktı ikisini ev sahibine birini karısına verdi kalan biri yol parası olacaktı ona dergiyi yüklükte ki sandığa yerleştirdi katlamadan hiç okumadığı diğerlerinin yanına bileti çıkardı baktı baktı baktı usulca tutup sonra kenarından yırtıp sokağa attı Fırın işçisiydi Ali anasının guzum dediği gülümsedi kavuşmuştu, kaybettiği hayallerine çıkıp sokağa sonra bir bilet aldı yine yine yine…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Vuslat AKTEPE, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |