Hazır mısınız?

Karşılayabilecek misiniz dünyayı
ellerinizde ki devasa ateşlerle?
Çarpabilecek misiniz kılıçlarınızı?
Yürüyüp çiçeklerin geçit töreninden
uzanabilecek misiniz atlas düşlerinizde çarpan güvercin kanadına?

Dünyanın her yerinden gelen
Cesur hayat işçileri
bağnaz topların alazlı ateşleri altından geçip
vurulmuş göğsünüzden düşen kanın çizdiği
Dolambaçlı yolda
Yürüyebilecek misiniz savrulan marşlarınızla?

Hazır mısınız?

Şimdi oraya gidiyorsunuz kusursuz,
bembeyaz ellerinizle
ve sıkıp yumruklarınızı derya deniz
mora çatıyorsunuz sapsarı güneşi

Hazır mısınız?

Dostlarım
Kardeşlerim
Buğday tarlalarının türküsünü ulayıp ağzınıza
emzirebilecek misiniz şu düşkün çocuğu

Uzanıp martın sekizine
Çalıp alevlerinizi ayazına
Yeniden dirilip
Ölebilecek misiniz son bir kez?

Hazırsınız
     Hazırsınız
               Vuslat AKTEPE