Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Saten desenli bir rüya görüyordum.çivisi çıkmış gözleriyle üzerime yürüyordu adam.adamın saati durmadan çalıyordu..adama bugüne kadar verilen tek hediyeydi “kol saati”. bunu bana anlatıyor ve sonrasında beni kovalıyordu.”benim hakkım bu muydu” diyordu adam.kaç kovala mezarlıkta aldık soluğu. “yerin hazır” diyordu “tutkunu göm” diyordu “sana iyilik yapıyorum,bana haksızlık yaptığın halde” Nasıl bir haksızlıktı bu.kesinlikle hatırlayamıyordum.bu adam ona saten desenli ve kol saatli bir haksızlık yaptığımı iddia ediyordu.”ben bir şey yapmadım” diyordum.”seni tanımıyorum” diyordum.dinletemiyordum.yaşı benden oldukça büyüktü.ama çok çevik ve hızlıydı.beni yakalayıp bir mezartaşına fırlattı.mezartaşına çarptım ve canım çok yandı.boğazıma bıçak dayadı ve “tutkunu göm” dedi.kol saatinden yayılan müzik doldu kulaklarıma.sonrası boğazımda bir acı hissettim. Şiddetle ve ter su içinde uyandım.kol saatim çalıyordu.derhal susturdum.balkonu açıp saati sokağa fırlattım.şiddetli bir buhran yaşıyordum.nefes nefese bir bardak su içmeye çalıştım.suyu yarıya kadar içebildim ve titreyerek balkona döndüm.dışarısına gözlerimi çevirdim.saat kaldırımın kenarında hasarlı bir vaziyette duruyordu.eski ve acılı bir aşktan kalan bir hediyeydi o bana.o en sevdiğim ve beni bırakan güzelden.içim burkuluyordu.yola attığım saatten gözümü ayıramıyordum. Vakitler ilerliyor ve ben hala balkondan sokağı izliyordum.yavaş adımlarla bir adam yaklaştı kaldırıma ve saati gördü.elinde şöyle bir yoklayıp cebine attı ve yüzünü çevirdi bana.göz göze geldiğimizde donmuştum.her yanım zonkluyordu.adam az önce rüyamda gördüğüm adamdı ve bana bakıp gülümsedi.sonra koşarak uzaklaştı oradan.bense o donuk halimle bir saat çakılı kaldım balkonda.sonra az buçuk kendimi toparlayıp içeri geçtim.tekrar su içmeye çalıştım.su içmeye çalışırken aynadaki yüzümle göz göze geldim.yüzüme nedense dikkatli bakıyordum.bir an aklımda şimşekler çaktı.bu bakışlar,evet… O adam bendim.benim yaşlı halim. Evet.kesinlikle… Işığı açıp televizyon odasına geçtim.uzaktan kumanda aletiyle televizyonu açtım.bir film vardı ve sevgilisi adama bir kol saati hediye ediyordu.televizyona doğru yüksek sesle haykırdım. “tutkunu göm” Üzerimde saten desenli bir ahmaklık vardı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selim koç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |