..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Ulaş Tuzak




16 Nisan 2012
Gökten Düşen Elma ve Aşkın Dayanılmaz Ağırlığı  
Ulaş Tuzak
Gökte kayan bir yıldız ve başıma düşen bir elma.. hangi masalda yaşıyordum acaba?


:BJIG:
Eninde sonunda beni baştan çıkarıp kendine aşık etmeyi başaran şeytan kılıklı bir kadın vardı peşimde. Aşktan kaçmaya çalıştıkça beni ağlarıyla sarıp sarmalayan ve esir eden, zehirli bir örümcek iç güdüsüyle hareket ediyordu. Zehirli dişini etime geçirdiğindeyse artık çok geçti, alıkoyulmuş bir esirdim artık. Kaçınılmaz olan şeyin tadını çıkarmaya karar verdim nihayet. Anılara daldım gittim böylece..
Bazen gündüzü karartan bi şeytan,karabasan,öcü idi; bazen de geceyi aydınlatan bi melekti, aydı, yakamozdu.. Dolunay zamanı kabaran denizin dalgaları gibi bişeyler kabartırdı içimde. Suyun gelgitleri bende de etkili oluyordu sanki. Kanımdaki çekilme ve yükselme hep bu ay tanrıçasının gelişi ve gidişiyle ilgiliydi..
Havası açık bir gece, gökyüzünde kayan yıldız sonrası dilenen bi dilekti onu hayatıma çağırışım. Masallardaki gökten düşen elmalardan biri gibi düştü başıma. Şişkinliği geçmeden başımın daha, şaşkınlığı henüz üzerimden atamadan oldu bitti her şey. Bocalama olsa gerek herhalde. Uğuşturucu bi madde gibi kanımda dolaşırken aşkın sarhoşluğunu yaşıyordum ama bencilce. Her kafası güzelin yaptığı gibi tek başıma gitmek istedim cennetin huri dolu bahçesine. Tanrı’nın bana olan lütfuydu belki de ve ben bu jest sonrasında rahavete kapıldım sanırım. Bişeye -ne kadar değerli de olsa- bişeye kolayca sahip olmanın değersizliğini hissettim, hor kullandım, sıkıldım herzaman herşeyden olduğu gibi..
Bir ısırık aldığım elmayı koydum masanın bi kenarına, üzerine peçete örttüm sinek konmasın diye. Tabiki Nazımın dediği gibi, elmanın seni sevmesi gerekmez sen elmayı seviyorsun diye. Ama sen onu sevsen de sevmesen de o senindir artık, ısırmışsın yarım bırakmışsın bikere. Çoktan çürümeye başlamıştır bile, çünkü ısırıldığı yerden kararmaya başlar hemen her elma..
Akabindeki her gece dua ettim Tanrı’ya beni elmaya aşık etsin diye. Yalvarışlarımı birgün kabul edeceğini biliyordum, hiç pes etmedim, küsmedim de Tanrı’ya. Özellikle de ay büyürken hiç uyuyamadım tıpkı Necati Cumalı gibi..
Elmanın kokusu burnuma kadar gelmeye başlayınca anladım duamın kabul olduğunu. Özellikle de dilimin peltekleştiğinden ve yine yazıya vurduğumdan kendimi. Herkesten uzaklaşıp yalnızlığa çekilmem bundandır işte. Fakat bu yalnızlıkta içimdeki boşluğa aşkın dayanılmaz ağırlığı çöktü, korkunç bir acı ve yitirmişliğin sancısı istiflenmeye başladı. Melankolizmin doruklarına kadar tırmandım adeta ve oradan bıraktım kendimi Tanrı’nın merhametli kollarına. Adem gibi derbeder, perperişandım şeytana kandığım için, tövbeler ediyordum elmayı ısırdığıma ve yine yalvarıyordum kovulduğum cennete tekrar girmek için Tanrı’ya..

Ulaş Tuzak



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Elektrik
Yine Bir Rüzgar Esti Kavaktan
Yine Bir Rüzgar Esti Kavaktan

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çanak Çömlek Patladı
Yasak Meyve
Bir Gece Ansızın...
Kadere İnanmayan Kader’in Kaderi
Tren Yolculuğu...
ve Ben Bir Başıma...
Atatürk'ün Dönüşü
U Şimdi Asker
İkibinonbir
Son Bir Ay

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşka Sabır Gerek [Şiir]
İzmir'in Sokakları [Şiir]
Bana Bi Şiirler Oluyor [Şiir]
İzmir"den Paris"e Yoktu Bi Tren... [Şiir]
Kendimi Bulamıyorum [Şiir]
Mış Gibi [Şiir]
Ruh&beden Ya da Şiş&kebap [Şiir]
Yüksek Yüksek Egolar... [Şiir]
İzin Ver [Şiir]
Buz Gibi [Şiir]


Ulaş Tuzak kimdir?

ilkokul yıllarında şiir yazarak başladığı yazın hayatına ortaokul ve lisede aşk şiirleri yazarak devam etti. üniversite yıllarında tiyatro ile tanıştıktan sonra daha edebi eserlerin etkisinde kalarak çeşitli deneme ve makaleler yayınladı. 1987-2004 bandırma, 2004-2011 izmir ve ekim 2011-halen istanbul'da yaşayan ulaş, oyunculuk ve yazarlığı sürdürmektedir.

Etkilendiği Yazarlar:
Ömer Hayyam, Neyzen Tevfik, Aziz Nesin, Can Yücel


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ulaş Tuzak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.