Son dönem kafama takýlýp þekillendiremediðim bazý konular var…

Ermeni soykýrýmý yalanýný ortaya atanlar, bunu benim kendini aydýn, demokrat sayan arkadaþlarýma dahi satmýþlardýr.

Tartýþmalara neden olan Tehcir Kanunu’nun þartlarý objektif olarak bilinmelidir. Kanunu çýkaran mecliste, kaç tane Ermeni Kökenli yurttaþýmýzýn olduðunu merak ettiniz mi… ben merak ettim ve listesini çýkardým.

Bir yanda Çanakkale Bozgunu (Saldýranlar açýsýndan), bir yanda Osmanlý ülkesinin bölüþülmesi süreci, savaþlar ve savaþlar…

Göç etmek zorunda kalan, Türkler’e yapýlanlara dokunmuyoruz. Wilson prensipleri ile ilgisi yok da ondan.

Ölen insanlarýmýzýn sayýsý emperyalist þovmenleri ilgilendirmiyor.

Bugünkü Ortadoðu trajedisini tezgahlayanlar, binlerce, milyonlarca masum insanýn tepesine bomba yaðdýrýp, onlarýn petrollerini hortumlayanlarý görmüyoruz.

Boðazlýyan Kaymakamý Kemal Bey’i, sözde yargýlatýp, asýlmasýný saðlayan emperyalizmi,

Avrupalý iþgal kuvvetlerine yaranmak için idam kararý veren kiþiyi görmüyoruz.

Bu daðýnýk notlar arasýnda, sigorta þirketine dava açýp kazanan Amerika’daki Ermeniler….
Baðýmsýz yargý….

Sonra Ermeni Soykýrýmý yok demeyi suç sayan hilkat garibesi yasalar…


Uður Mumcu, 29 Temmuz 1992 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde :

“Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e, Ermeni’yi Türk’e, Türk’ü Ermeni’ye , Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye düþman eden emperyalizm ve emperyalizmin Ortadoðudaki çýkarlarýdýr. Dün öyleydi, bugün de öyle...” diyor.

Uður Mumcu ile Eþref Bitlis , bir ay ara ile öldürülmüþtür.

Her ikisi de Ortadoðu’nun baþýna gelecekleri iyi biliyorlardý. Ýkisi de bu yüzden öldürüldü. Onlarý öldürenler, Ermeni, Kürt, Türk düþmanlýðý yaratmak ve bu sayede haritalarda deðiþiklik yapmak isteyenlerdir.