Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Atatürk dönemini eleştirenlerin, o dönemde ödenen borçlar, alınmayan krediler, kalkınma hızı, enflasyon oranları, kurulan sanayi tesisleri, eğitim atılımları...konularında susmaları, bütünden söz etmek yerine basit ayrıntılar üzerinde yoğunlaşmaları, bilgi kirliliği değil mi... Satışa sunulan bir malın tanıtımı ve reklamı sırasında, gerçeğe aykırı bilgi verilmemesi gerekiyor... Aldatıcı tanıtım ve reklamlar haksız eylem , haksız rekabet oluşturur. Önemli olan rakip firmaların korunması mı, tüketicinin korunması mı... İkisi de korunmalı.... ancak önce tüketici... Etibank ve Sümerbank tesislerinin kuruluşunu, borç para alınmadan da kalkınılılabileceğini görmezden gelmek bilgi kirliliği değil mi... İki büyük devin Etibank ve Sümerbank- isim seçimindeki felsefi önemi görmezden gelmek bilgi kirliliği.... Hangi gerekçelerle özelleştirmecilik yapıyoruz... kime ne yararı oluyor... Zarar gören kimler... İlle de özelleştirme yapın diye diretenler , ne kadar dost... Neden tarım ürünü ithal ediyoruz...neden canlı hayvan ithal ediyoruz... İkili anlaşmalar ve birilerine verilmiş sözler mi var.... Yabancı bir devletten alınan ve kullanım amacı sınırlı olan krediyi, yani borç parayı, yardım olarak tanıtmak, bilgi kirliliğidir. Askeri satış kredisi kullanıldığı, asıl olanın bizim savunmamız değil, silah satıcısının ekonomisi olduğu tartışılmalı... Suriye sınırına neden mayın döşenmiştir.... Bizim kendi kararımız mı.... tartışılmalı ve netleştirilmeli... Türkiye’deki yabancı askeri üsler, bizim güvenliğimiz için mi çalışıyor... açıkça tartışılmalı... Malatya’da kurulan askeri tesisler ve gündemdeki patriot füzeleri, bizi korumuk için mi kuruldu veya kurulacak.... peki ama kimden... Suriye ile ilişkilerimizin geldiği durum, kimin yararına, kimin zararına... Büyük düşmanlara karşı bizi savunma iddiasında olan savunma örgütü, kendi yurttaşımızı, bize karşı kışkırtıyor mu , kışkırtmıyor mu... Kışkırtmaktan öte, her türlü desteği sağlıyor mu, sağlamıyor mu... Darbeler konusu araştılıyorken, yerli bir darbemiz var mı yok mu diye tartışılmıyor... Askeri darbeleri yapan ordunun NATO ile organik bağı tartışılmıyor... NATO veya Amerika istese 1960 darbesinin sonucu değişir miydi değişmez miydii... Aynı şeyler, 72 ve 80 darbeleri için de düşünülebilir mi düşünülemez mi... NATO veya Amerika, tutuklu subaylarımız konuzunda, bir tutum takınır mı... takınmaz mı... Sevgili özgür olduğu söylenen basın, sahiden özgür müsün.... Ne zaman ve ne kadar...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Ahmet Odabaş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |