Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Yine yürüyüþe çýktýðým bir gün, bütün cesaretimi toplayarak yanýna yaklaþtým. Yanýna iliþtim. Yanýna oturmamdan, varlýðýmdan, nefes alýþýmdan habersiz gibi ayný noktaya bakmaya devam ediyordu. Yüzünü incelemeye baþladým. Bakýþlarý sabitlenmiþti fakat göz çukurlarýndan inen yaþlarý görmemek mümkün deðildi. Yüzündeki kýrýþýklýklar, meþe aðacýnýn kabuklarý gibi derindi. Epey bir zaman o þekilde oturduk yan yana. Sonunda, derin bir uykudan uyanmýþçasýna beni fark etti. Bana dönerken, bir yandan da gözlerindeki yaþlarý silme telaþýna düþtü. Elleriyle gözyaþlarýný sildi ve bana belli belirsiz gülümsemeye çalýþtý .Duruþu ve bakýþý týpký Büyükbabamý hatýrlatýyordu. Büyükbabamla çok fazla vakit geçirememiþtim. Mükemmel sayýlabilecek bir yapýsý vardý. Bakýþlarýmýzla anlaþýyor, o yaþta ne demek istediðini anlayabiliyordum. Kýsa bir süre sonra da ani kaybý beni çok üzmüþtü. Garip adamýn bakýþlarýnda da Büyükbabamýn hayali yerleþmiþti sanki. Oysa Büyükbabamý hiç aðlarken görmemiþtim. O hep, utangaç bir gülümsemeyle bakardý bana. Dalgýn bir þekilde, karþýmdaki garip adama bakmaya devam ediyordum. Sessizliðin bir þekilde bozulmasý, konuþmaya bir þekilde baþlamam gerektiðini fark ettim. - Merhaba. - Merhaba oðlum. - Kusura bakmayýn efendim. Sizi rahatsýz etmiyorum inþallah. - Estaðfurullah oðlum. Ne rahatsýzlýðý. Bilakis memnun oldum yanýma oturmanýza. - Sevindim efendim. Ona çok benziyorsunuz. - Kime? - Büyükbabama - Büyükbabanýza mý? - Evet, Büyükbabama. - Ne güzel. Sever miydiniz Büyükbabanýzý? - Evet, çok severdim. Çok fazla kalamadý benimle ama kaldýðý süre de dolu dolu geçti. - Ne mutlu size ve Büyükbabanýza. - Aslýnda yanýnýza özellikle oturdum. Sizi uzun zamandýr izliyorum. - Neden izliyorsunuz? - Bilmiyorum. Hep ayný bankta oturuyorsunuz, ayný noktaya bakýyorsunuz. Ve yüzünüzde hep ayný hüzün. - Çok mu belli oluyor acý çektiðim. - Biraz… - Adýnýz ne evladým sizin? - Kerem efendim. - Aslý ve Kerem gibi yani. - Sadece Kerem diyelim, henüz Aslý’yý bulamadým efendim. - Zaten Aslý ve Kerem sadece efsanelerde var. Ayrýlýk varsa aþk oluyor. Týpký benim gibi… - Nasýl? - Bu yaþlý adam çok ilgini çekti deðil mi evladým? Ýnsan yaþlandýkça umutlarý da yok oluyor. Yavaþ yavaþ sona doðru ilerlediðini anlýyorsun. Bir hayalin peþinden, umutsuzca sürükleniyorsun. Koca bir ömür, týpký yavaþ yavaþ çürüyen bir aðaç gövdesi gibi ufalanýyor. Bana gelince, ben neden burada ayný bankta oturuyorum. Uzun hikâye, dinlemek ister misin? - Sizce sakýncasý yoksa; evet dinlemek isterim. - Konuþmaya ne kadar çok ihtiyacým varmýþ ve farkýnda deðilmiþim. Sayende onu anladým. Her neyse. Bir kýzý sevmiþtim. Aradan kaç yýl geçtiðini bile hatýrlamýyorum þimdi. Görür görmez vurulmuþtum. Sonunda görüþmeye baþladýk. Ben onu tapýnýrcasýna seviyordum. Onsuz bir an bile geçirmek istemiyordum. Zaman geçtikçe birbirimize daha fazla baðlanýyorduk. Sevinçten yere göðe sýðamýyordum. Diðer yandan, büyünün bozulmasýndan çok korkuyordum. O, benden biraz farklýydý. Ara ara tutarsýzlýklarý, davranýþlarýnda deðiþiklikler ortaya çýkýyordu. Hem benimleydi. Hem deðildi sanki. Umurumda bile deðildi bu durum. Elimden tuttuðu anda, her þeyi unutuyordum. Çok gizemliydi. Baþka bir yerde asla buluþmaz, sadece burada buluþur, sonra doyasýya gezerdik. Günün bitmesini asla istemezdim. Zaman hiç ilerlemesin, o yanýmdan hiç gitmesin isterdim. Diðer yandan da onunla bir ömür boyu beraber olabilmek için hazýrlýklara baþlamýþtým. Her þey mükemmel olmalýydý. Ailemle konuþmuþ, onlarý bu evliliðe ikna etmiþtim. Her þey tamamdý. Sadece onu ailesinden istemek ve o muhteþem günün tarihini belirlemek kalmýþtý. Her buluþtuðumuzda bu konuyu ona açmaya çalýþýyor fakat ne hikmetse konuþamadan ya beni susturuyor, ya da bahane uydurup kaçýyordu. Sadece adýný biliyordum. Adý Melike idi. Nerede oturduðunu, ailesini sýr gibi saklýyordu. Zamanla düzelecekti. Her þey yoluna girecekti elbet. Anlayamadýðým, çözemediðim bu sorunlarýn üstesinden de gelecektim. Sadece beni sevsindi. Ona güzel bir evlenme teklifi yapacaktým. Yüzüðü aldým ve burada beklemeye baþladým. Gelme saati yaklaþtýkça, yüreðim gümbür gümbür atmaya baþlamýþtý. Zaman geçmek bilmiyordu. Sonunda onu gördüm. Koþarak ona gittim. Beni gördüðüne hiç sevinmemiþti sanki. Alelade bir þekilde selam verdi ve durdu karþýmda. Bir terslik vardý sanki. Ona sarýlmaya kalktým. Kibarca uzaklaþtýrdý beni kendinden. Üstelemedim ve havadan sudan konuþmaya çalýþtým. Karþýmda ruhsuzca duruyordu. Sebebini sordum. Aðzýnda pek anlamý olmayan kelimeler geveledi. Elinden tuttum ve bu banka getirdim. Oturduk. Yüzüme baktý ve - Seninle birlikte olamam Hüseyin - Neden? - Sebebini sorma bana. Hiçbir nedeni yok. Gidiyorum ben. - Nereye gidiyorsun. Geleceksin tekrar deðil mi? - Hayýr gelmeyeceðim. Soru sorma ve beni unut. - Nasýl istersin benden böyle bir þeyi? Yaþadýklarýmýz, yaþayacaklarýmýzýn hiç hükmü yok mu? - Bir rüya gördük ve uyandýk farzet. - Rüya deðil yaþadýklarýmýz. Bana açýklama yapmak zorundasýn. Buna hakkým var. Gizem vardý aramýzda. Sadece adýný biliyorum. Seni zorlamadým hiçbir þey için. Ama þimdi hiçbir neden yokken gidemezsin. Sebep ne? Neden gidiyorsun, nereye gidiyorsun? - Dedim ya sana. Bir rüya gördük ve bitti. Herkes yoluna. Beni arama. Seni hiç sevmedim. Sen körsün. Hem de aptal bir körsün. Baþka bir açýklamasý yok. Beni sevmen hoþuma gitti ve devam ettirdim bu macerayý tamam mý? Elveda. Arama sorma ve beni unut aptal âþýk. - Seni asla unutamam. Bir ömür geçse bile asla unutamam. Býrakma beni sevgilim. - Hadi be! Saçmalama artýk seninle uðraþamam. Koþarak uzaklaþtý benden. Þaþkýn bir þekilde kalakaldým. Vücudum taþ kesilmiþti. Elimdeki çiçek buketi ve yüzük kutusu ellerimden kayýp düþtü yere. Aklým baþýma geldiðinde arkasýndan koþmaya baþladým. Rýhtýmýn az ilerisindeki yolda bekleyen bir arabaya bindiðini farkettim sonunda. Koþtum, koþtum, koþtum fakat yetiþemedim. Arabanýn arka camýnda son kez yüzünü gördüðümde o da aðlýyordu týpký benim gibi. Aylarca araþtýrdým, aradým fakat izine rastlayamadým. Yaþadýklarým týpký onun dediði gibi rüyaydý sanki. Kimdi? Neden gitti. Nereye gitmiþti. Bilmiyordum. O günden sonra hep geldim buraya. Ýþte evlat. Aþk böyle bir þey. Kim bilir belki de hiç sevmedi beni. Sevseydi gitmezdi. Hepsi muamma. Gerçek olan tek þey ise benim onu ölesiye sevmem. Dedim ya sadece aþk efsanelerde vardýr diye. Kelimeleri bir araya getirerek bir cümle kurmakta zorlanýyordum. O ise o günkü acýyý yüreðinde hissediyor gibiydi. Fakat bana anlatmakla rahatlamýþtý biraz olsun. Biraz daha oturduk sessizce, konuþmadan. Sonra doðruldu oturduðu yerden. Bana döndü; - Evlat adýn neydi senin evladým. Belki söylemiþsindir ama unutuyorum iþte. - Kerem Efendim. - Benim adým da Hüseyin. Yarýn yine görüþürüz tamam mý? Bugünlük yeter bu kadar. Gençliðinin kýymetini bil tamam mý ? - Tamam efendim. Yarýn görüþmek üzere o zaman. - Eyvallah! Yaþlý bedenini sürükleyerek uzaklaþtý benden. Arkasýndan uzun bir süre baktýktan sonra yürümeye baþladým tekrar. Hayat ne kadar garipti, týpký bu yaþlý adam gibi. Nermin Güday KAÇAR BOLU
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nermin Güday Kaçar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |