Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Kadim Dostum Ertaç Hazer, Lefkoşa’da Çağlayan’da 13. Şehit Albay Karaoğlanoğlu Caddesi’nde bulunan “Green Kitchen” adlı bir restauranta götürdü. Öğle yemeğimizi burada yiyelim istedi. Burası Çağlayan Parkı’nın tam karşısında bir yer. Bende hep ilk izlenimler önemlidir. İlk gördüğüm bir yeri beğenirsem orayı hiç unutmam. Fırsat buldukça da gitmeye çalışırım. İçerisi geniş bir alana sahip. Masalar özenle yerleştirilmiş ve her şey çok temiz. Pencere kenarında birkaç çift huzur içinde yemek yiyor. Bahçesi de var. Açık ve kapalı alanlarıyla burada her türlü ziyafetler, düğünler, nişanlar, doğum günü partileri, iş ve toplantı yemekleri, yeni yıl ve özel günler için yemekler veriliyormuş. Hatta özel gruplarla gelip dilediğiniz organizasyonları burada yapabiliyorsunuz. Ama en önemlisi bunlardan öte, şehirden uzak, gürültüden uzaksınız. Sakin bir ortamla baş başa kalabiliyorsunuz. Bu restaurant, özel tariflerle donatılmış farklı menülere sahip. Kıbrıs Türk ve Dünya mutfağından her türlü örnekler bulabiliyorsunuz. Büyülü bir dokusu var. İçeri girerken bunu hemen hissediyorsunuz. Bahçede bir de bar var. Burası özellikle yaz aylarında çok hoş oluyormuş. Düşünün yaz mevsiminde gece serin havada buraya oturacak ve içkilerinizi müzik eşliğinde yudumlayacaksınız. Hayal etmesi bile ayrı bir güzellik. Kıbrıs’a has yiyecekler ve içecekler damak zevkinize hem kaliteli, hem de uygun olarak sunuluyor. Sigara Böreği, Avci Böreği, Bulgur köftesi, felafel, tavuk ciğeri, Kıbrıs köftesi, yalancı dolmalar, ev yapımı mantılar, herse, magarına bulli, yahnili magarına, pirohu gibi yemeklerimizi tadabilirsiniz. Bunlarla da kalmıyor, ızgaralar, balık çeşitleri daha ne dilerseniz sunuluyor size. Adeta yok yok burada. Tabii bunların üzerine tatlı yemeden olmaz. Çeşitli tatlı ürünleriyle de hizmet veriyor burası. Deyim yerinde ise sınırları aşıyor burası… Ben ızgara balık tercih ediyorum. Aparatiflerle bekliyoruz yemeğimizi. Biraz sonra nefis bir balık geliyor önümüze. Yeme de yanında yat cinsinden. Ama ben dayanamayıp yiyorum. Balığın lezzeti belki günlerce gitmedi damağımdan. Çok da severim… Gren Kitchen’ın sahibi Laden Asilzade yaklaşıyor yanımıza. Güleryüzü ve sempatik tavırlarıyla ilgileniyor bizimle. Başka isteğimizin olup olmadığını soruyor. Biz teşekkür edince “Burayı nasıl bulduğumuz?” diye soruyor. Kendisini buyur ediyoruz. Bize bir kahve ısmarlıyor. Biz, yakın ilgisinden dolayı kendisine çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten güzel bir yer burası. Hayran kalmamak elde değil. Laden Hanım anlatıyor: “Burası sadece restaurant değil. Aynı zamanda bir eğitim yuvası” diyor. Ben şaşırıyorum. “Nasıl yani?” diye sorduğumda cevaplıyor. “Burası KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Onaylı Sertifika Verme Yetkisine sahip İlk Özel Mutfak Okulu” diyor. Meğer burası aynı zamanda profesyonel ve amatör aşçılık eğitimi veren bir okulmuş. “Lezzetli yemekler yapmak, dünya mutfaklarının altını üstüne getirmek, lezzete olduğu kadar sunuma da önem vermek amacımızdır” diyor Laden Hanım. “İsteyen burada bütçesine uygun kısa veya uzun süreli kurslarımızdan yararlanabiliyor”. Tabii bunları duyunca benim şaşkınlığım kat be kat artıyor. Çünkü ilk defa duyuyor ve görüyordum bir restaurantın okul olarak görev yapmasını. Taktirle karşıladım bu uğraşı. Son olarak Laden Hanım şunları söylüyor: “500 kişilik açık, 250 kişilik kapalı alanımızda müşterilerimize özel unutulmaz anlar tasarlıyoruz. Kendi mekânlarında etkinlik yapmak isteyenlere de hizmet veriyoruz. Taşınabilir yemek terminallerimiz ile her an her yere ulaşabiliyoruz. Pastiş, kurabiye, herse bulgur köftesi, çörek ve poğaça gibi ürünleri biz üretiyoruz. Müşterimizin damak zevkine sunuyoruz. Şimdiye kadar iş yaptığımız bütün müşterilerimiz bizden memnun kaldı” diyor. Memnun olmamak elde değil doğrusu. Bu güzellik, bu lezzet ve bu uygunluk herkese ve her kesime hizmet ediyor. Laden Hanım’a teşekkür ediyor ve oradan tebessüm dolu yüzle ayrılıyoruz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Hakan Yozcu, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |