Pencerenin açılmasıyla karşısında gördüğü gökte uçuşan, parlak ama cansız, hafif alaycı ama sanrısız güç yeni yerinde canlanıyordu. Ruhsal dünyası karmaşık, sesi bazen dağınık, göz halleri kaçık erkek. Gökyüzündeki sese cevap verdi. Elini uzatıp tutmak istedi. Karmaşık dünyama şekil ver, ruhunun heyecanı aynalarda salınsın diyordu.
Reel bir güzergah istiyorum! Yanılsamadan uzak, paranoyalar ise tuzak! Of! Göğün sıcaklığı, zihnimde dolanıyor, rüyalarım gözlerimde dans ediyor. Sen, o güç, beni tanımla, anla, yokla, yakala! Bariz bırak, yaşam tasa dolu, ruhum oynak! Tanıt kendini, kendini anlat! Sesim baygın, ruhum zamansız seslerle boyanıyor. Tanıt olması gerekeni, bu hile kendini gösteriyor! Anla ve yine anla! Sayma biteni! Boya kalbini sarıya! Görünmesin gerçeği! Hep!