Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
Hanımköylü olmayan bir erkek var mı? Vardır belki onlara da süveter mi diyorlar kazak mı diyorlar, ne bileyim işte bir şeyler diyorlar... Hanımköylü oldunuz mu hanımınız ile iyi geçinirsiniz, baştan söyleyeyim. Arada ütü yaparsınız, arada bulaşıkları yıkarsınız, ara da kahvaltı hazırlarsınız... Eee madem hayat müşterek siz de biraz hanımköylü olun canım, bir yerlerinizden bir şey eksilmez merak etmeyin o kadar... Bazen işe de yarar bu hanımköylülük... Arkadaşlarınızın arasında en fazla kılıbık derler, desinler, onların demesiyle mi kılıbık olacaksınız? Gittiniz bir yere eğlenmeye arkadaşlarınızla, canınız sıkıldı, ayrılmak istiyorsunuz, ''Hanım merak eder beni ben kalkayım.'' dediniz mi, hemen yaftayı yapıştırırlar ''Amma da hanımköylüsün sen de birader.'' derler, desinler, bir kulağınızdan girip öbürü kulağınızdan çıkar, çıkmalı da zaten... Kılıbıklık ve kazaklık erkekler arasında çoğu zaman tartışma konusu olur aralarında ki muhabbetlerde sohbetlerde... Kendini kazak sınıfına sokan erkekler pek de bir havalıdırlar, arkadaşlarına karşı... ''Oğlum ben istediğim saatte eve giderim hanımın gıkı bile çıkmaz, kimselere de hesap vermem.'' gibi cümleler kurarlar... Bazısı da espri olsun diye ''Ben eve geldim mi eğer ki bulaşık suyu ısınmamışsa hanıma bir fırça bir fırça elimi bile sürmem.'' deyiverir de o espri aslında mazi de kaldı... Şimdilerde en garibanların evinde bile bulaşık makinesi denen alet var, yemezler... Hem ne olmuş hanımköylü olmuşsanız? Belki de hanımın köyü sizin köyünüzden daha güzeldir. Olmaz mı yani? Aslında beyköylü, erkekköylü diye bir tanımlama yok bilirsiniz ki... Bu da biz erkeklerin hanımlarımıza ne kadar değer verdiğimizi gösteren bir işaret olsa gerek. Ben seviyorum zaman zaman hanımköylü olmayı... Siz de zaman zaman hanımköylü olun, bir şey kaybetmezsiniz. Kazaklığı, süveterliği de bir kenara bırakın demiyorum, ikisinin arasında orta bir yol tutun. Benden söylemesi...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |