En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe |
|
||||||||||
|
Sanat, hele de edebiyat ve şiir bizi alıp götürmeli, geniş ufuklar açmalı ruhumuzda, benliğimizde... Bunu başaramıyorsa, okunan bir şiir ya da nesir, sıkılırız hemen, hem yazıdan, hem de yazarından... Hatta ufak böbürlenmelerimize bile yol açar ''Pöh! Bu da neymiş ki ben bundan daha iyilerini yazarım bir kere.'' diye aklımızın köşesinden de geçirmeden edemeyiz... Türk Halk Şiirinin ta geçmişten beri gelen güçlü ozanları vardır. Karacaoğlan, Dadaloğlu, Kul Himmet, Köroğlu, Pir Sultan Abdal vs. gibi... Ozanlık geleneğimizi Dede Korkut Hikayeleri ile birlikte ta Orta Asya Bozkırlarından Anadolu'ya kadar taşımışızdır... Halkın içinden çıkmıştır bu ozanlar ve onların o günkü sade diliyle kendi milletlerine seslenmişlerdir... Bizimdirler, Anadolu kadar, bizimdirler yediğimiz ekmek, içtiğimiz su kadar... O gün de baş tacı yapılmışlar, günümüze kadar da gelen eserleri ile yine baş tacıdırlar toplumumuzda... Yaşadıkları zamanın en diri tanıkları, en anlayan, gören gözleri kulaklarıdır onlar... Kimi zaman horlansalar da, zulme de uğrasalar dik durmasını bilmişlerdir... O gün halkın diliyle söyledikleri için, halkın nabzını iyi tuttukları için, bu gün göklere yükselmişlerdir toplumumuzun gözünde... Tabi bu savımız günümüz şair ve yazarları içinde geçerlidir... Halkın dertleri ile dertlenen, toplumu anlatan, insanı anlatan eserler veren yazarlar da okunacak, el üstünde tutulacaklardır... Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Aşık Veysel, Attila İlhan, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Edip Cansever, Ruhi Su, Zülfü Livaneli, Necip Fazıl, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Arif, Nazım Hikmet yirminci yüzyıla damgasını vurmuş bu şair ve yazarlarımız, insan odaklı, toplum odaklı edebiyatın kapısını araladıkları için bu gün her yerde eserleri kitapçı vitrinlerini süslemektedir... Sanat için sanat anlayışı artık günümüzde çok gerilerde kalmıştır... Anlatacaksan, insanı anlatacaksın. Anlatacaksan Filistin'de babasının kucağında şehit edilen çocuğu anlatacaksın. Anlatacaksan Afganistan'da zulüm gören kadınları anlatacaksın. Anlatacaksan emperyalizmin İslam Coğrafyalarına fütursuzca saldırılarını anlatacaksın... Anlatacaksan Güneydoğu'da ki daha tam olarak kıramadığımız feodaliteyi, ağalık düzenini anlatacaksın... Anlatacaksan yeni dünya düzeninde ki sömürüyü anlatacaksın... Daha yazamadığımız bir dolu toplumsal olayları anlatacaksın... Velhasılı eliniz kalem tutuyorsa, yüreğiniz ve aklınızda yetiyorsa, yazacak çizecek, anlatacak o kadar çok şey bulursunuz ki...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |