Yatak bu işte, adı üstünde, yatılan bir yer. Yatak yumuşak ve güzel oldu mu, sizi sarıp sarmaladı mı siz de güzel bir uyku çekersiniz. Yatak Sanatı derken billahi bunu kastettik, yoksa siz, yoksa, haaa, anladım öbür türlü mü zannettiniz... Çok cinsiniz de bizim konumuz o değil, yani bildiğiniz yatak ve uyku için yatıp zıbarmak. Zıbarmak derken, onu da kötü anlamda kullanmadık, hani annelerimiz der ya bize çocukken ''Yat zıbar.'' diye, odur maksat...

Her yattığınızda rüya göremeyebilirsiniz... Ismarlama da rüya görülmez ki... Geçenlerde bir yerlerde görmüştüm rüya makinesi mi ne varmış, ondan mı alsak acaba? Kimi insan görür rüya zaman zaman, kimi de çok nadir rüya görür, renkli sinemaskop. İnsanların aklında uzun kalmasına rağmen, bilim adamları rüyaların bir iki saniyelik olaylar olduğunu söylerler...

Yatağınız ve yastığınıza iyi davranın. Ne de olsa ömrünüzün üçte biri ki 24 saatin sekiz saati halihazırda uykuda geçtiği varsayılırsa, yastığın ve yatağın önemi daha da artacaktır... Evliyseniz ve iki kişi bir yastığa baş koyuyorsanız ki aslında teşbihte hata olmaz, yine de sizin ayrı ayrı yastıklarınız vardır illaki sağa sola çok dönmemeye gayret edin. Bir de bakarsınız gece yarısı yanınız boşalmış, hanım öbür oda da yatıyor...

Zaman zaman yatak ile sohbet de edebilirsiniz. Korkmayın sizden başka kimseler olmadığı için yanınızda deli meli demezler... ''Canım yatak cicim yatak dün uyutmadın beni, dostum heeeey nen var senin, çok da bir problemli değiliz.'' diye yatağa serzenişte bulunabilirsiniz... Yatak nasıl cevap versin bana, diyorsunuz... Vermez vermesine de siz işte içinizi dökmüş olursunuz, hepsi o yoksa gerisi fasa ve de fiso...

O da olmadı yatak limonu alın bir yerlerden, yatmadan önce onu ortadan kesin, biraz biraz ondan yalayın durun. Yatak Limonu Çiftçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinden de yatak limonun nasıl yalanırsa faydalı olacağı hakkında biraz bilgi edinmeyi de sakın unutmayın derim. Bu akılları da kimselere vermem yani...

Bazen inceden inceden radyodan sesi gelen hafif bir müzik, sizin hem uyku alemine peşinden de rüya alemine dalmanıza yardımcı olur... Siz de merhum Aziz Nesin gibi rüyalarınızın ziyan olmasını istemiyorsanız, yatağınızın baş ucunda mutlaka ufak bir defter ve kalem bulundurun hemen uyanınca da rüyalarınızı not edin derim...

Bir de yattınız mı şu meşhur koyun sayma olayı var değil mi? Burada da hep koyunları tek tek saymayın derim ben. Bazen ikişer, bazen üçer, hatta bazen de beşer beşer sayın. Hatta bazen keçi ya da büyük baş, dana, inek cinsi hayvanlarda sayabilir sayma işini dahada çeşitlendirip, uykuyu bekleyebilirsiniz. Oldu ki koyun, keçi ya da büyükbaş hayvanları sayarken kaçırdınız, başka başka diyarlar gittiler, onu da fazla kafanıza takmayın yahu, rüya işte bu, bunu da mı aklı edemiyorsunuz canım siz de?

Akşam akşam uyutmadılar biz de tuttuk bunları yazdık, dün gece, ne yapalım. Sizin de uykunuz kaçtı mı, alın kalemi, kağıdı, klavyeyi elinize, yazın çizin... Çok derinlikli bir konu yatak ve uyumak. Çok da takıldığınız yerler olursa İsmail Yatıkuyurdakalkamaz'ın o muhteşem dört ciltlik kitabından da ''Yatak Sanatının Sosyoekonomik Olarak İncelenmesi - 4. Cilt'' bölüm bölüm okuyabilirsiniz... Benden bu kadar size kıyaklar...