EVLİLİK KABUSU
Birkaç sene önce bir köy düğününde tanışmıştık Fatma anayla. Ne enerjik kadındı yaşına rağmen. Hayalleri vardı evlendirecekti oğlunu ve heyecanını paylaşacak insan arıyordu. Önüne gelene yapacakları düğünü anlatıyor yanındakilerin ilgisiyle daha da coşuyordu. Kısmet bu işler diye boşuna dememişler. Telefonum çaldı arayan oydu ve telaşlı bir ses tonuyla: ‘’ Hee kızım gelirsin artık düğünümüze darısı senin başına unutayım demeyesin sakın.’’ dedi.
İçimde garip bir his vardı sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi bir his. ‘’elbette geleceğim düğünü sabırsızlıkla bekliyorum’’ dedim. Düğüne gittik her şey güzel güzel giderken bir gün duyduk ki Fatma ana hastaneye kaldırılmış. Ne olmuştu o canlı kanlı, yerinde duramayan neşeli kadına?
Komşusuyla dertleştik ‘’ bu kadının başına gelen de ne bileyim yazık yazık oğlunu evlendirmeye nasıl da hevesliydi’’ dedi. Çok merak etmiştim neler olduğunu. ‘’anlat lütfen merakta bırakma beni’’ dedim.
- Evlenene dek her şey süper tabii. Oh sefam olsun! Yumurtadan civciv yerine çirkin ördek yavrusu çıksa bundan daha kötü olmazdı’’ dedi.
-Hee anlatsan da bilsek artık neler olduğunu diye söylendim.
-Tamam deyip anlatmaya başladı:
‘’Ali’nin evlenme konusundaki isteğini hepimiz biliyorduk yan komşumuz Azime fırsatı hiç kaçırmamış bizim oğlana yanaşıp içkin sigaran yok kızkardeşim de sen gibidir en iyisi sizi everelim demiş. Ali de bu söze karşılık görüşmeyi kabul etmiş. Görüşmüşler ve ikisi de birbirini beğenmiş. Aileler de bu evliliğe dünden razı olunca düğün hazırlıkları başlamış ama düğüne üç gün kala Şaduman Ali’ye: ‘’ sakladığım bir şey var nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum tepkinden korkuyorum demiş.
Ali şaşkın tabii, ne söyleyecek bu kız bana diye meraklı meraklı bakmış. Şaduman randevu aldığını ve hastaneye gitmeleri gerektiğini söyleyince nedenini sormuş.
- Hastaneye gitmeliyiz Ali doktor sana nedenini anlatır.
Ali oldukça üzgün görünüyormuş hastaneye gidene dek ağzını bıçak açmamış. Doktor kızın çift cinsiyetli olduğunu söylemiş. Ali bu habere inanamamış, adeta yıkılmış. Şaduman’a tepkiliymiş.
-Nasıl olur benden bu kadar önemli bir şeyi nasıl gizlersin? Aileme, komşulara ne diyeceğim seninle olmaz artık Şaduman, kesinlikle ayrılacağız deyince Şaduman ağlamaya başlamış.

-Ailem böyle şeylere gelemez bilirsin biz düğünümüzü yapalım boşayacaksan da iki ay sonra boşa, yalvarıyorum iki ay sabret demiş. Ali ise düğünü iptal etmekte kararlıymış. Ah kader ah ! Bunca sene bekledim şansıma bak diye söylenip durmuş. Şaduman’ın ailesine bu durumu zor da olsa anlatmış onlar da büyük bir şok yaşamışlar ama düğünün iptal edilmesine de tepki göstermişler.
-Bu düğün olacak, aile onurumuz söz konusu asla dönüşü yok o senin eşin bırakırsan seni öldürürüz demişler. Vah ki vah!
Komşular meraklı meraklı neden düğünün iptal edildiğini sorarlarken Ali’nin ölüm haberi gelmiş. Ali bu olayın stresine dayanamayarak kendini baraja atmıştır gelen haber budur ama Ali’nin ailesi bu ölümü şüpheli bulur ve suç duyurusunda bulunup kızın ailesinin oğullarını tehdit ettiğinden bahseder.
Olaydaki cinayet şüphesi aileleri birbirine katmıştır. Ali’nin akciğerlerinde göle ait su bulunması olayın intihar boyutunu güçlendirir. Kız tarafı intihar dese de darp izine rastlanmadığı, sadece su yuttuğu rapor edildiğinden takipsizlik kararı verilmiş ve olay kapanmıştır.
Peki siz Ali yerinde olsaydınız ne yapardınız ?
Karşı cinsi iyi tanımadan sadece beğeni hisleriyle, duygusal boşlukla ya da toplum dayatmasıyla bilinçsizce yapılan evlilikler ne yazık ki evlilik kabusuyla sonuçlanmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde ‘’ aileye ne ihtiyaç var’’ şeklinde ciddi bir kültürel değişim görülmekte ve evlilik ve aile yapısı her geçen gün bozulmaya uğramaktadır. Unutmayın ki evlilik kimyası geçince sadece gerçekler vurur yüze. Gizlilik sadece geçici bir hiledir ama sonuçları kalıcı ve bakidir ömürde.
Gaye Dilek GEZER.