Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
Daha mı beyazlaşmasın saçımız sakalımız? Bugüne bugün, dede adayıyız. Çok genç yaşta olup da dede olan arkadaşlarım, meslektaşlarım var benim, saçları da simsiyah, dede demeye bin şahit ister. Dede dedin mi saçı sakalı beyaz olacak, elinde baston olmasa da... Dedeler Kitabının dördüncü cildinin sekizinci sayfasında madde dokuzun a fıkrasının be bendinde yazar. Yok ya inanmayın, salladım gitti işte.. Bebeler görünce saçlarda ki ara ara beyazlaşmaları ''Amca sen kesin Beşiktaşlısın, Kartal'sın.'' diyorlar da başka bir şey demiyorlar... Ben de onlara ''Yok oğlum yok Beşiktaş'ı da severiz ama ben Cimbomluyum keratalar.'' diyorum... Bir de benimle maytap geçiyorlar ''İnanmayız amca billahi sen Kara Kartalsın mutlaka başka takımlı olamazsın.'' diye de devam ediyorlar... Siyah beyaz ve renkler deyince şöyle bir anekdot geldi aklıma bir çoğunuzda bilirsiniz belki ''Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler.'' Bir muhterem söylemiş bunu da şimdi adı aklımda kalmadı... Bizim saçlarda beyazlaştı mı sanki biz orta yaşlılar ahirete yaklaşırken bir adım daha, bana da temizleniyor muşuz gibi geliyor; ne dersiniz? Eee ne de olsa o beyazlaşan her saç telinin ayrı bir hikayesi vardır gönlümüzde ruhumuzda. Kimi zaman terk edip gidenler eklemiştir, saçımıza o beyazları, kimi zaman bize kazık atan insanların katkısı vardır o beyazlarda... Eskiden üzülürdüm bana niye kazık attı bu insanlar diye, düşündüm ki bunun bir de ahiret boyutu var, dert etmeye değmezmiş... Bak şimdi ne geldi aklıma rahmetli Adnan Şenses'in de zaman zaman söylediği güzel bir şarkıydı ''Neden saçların beyazlanmış arkadaş, sana da benim gibi çektiren mi var, görüyorum ki her gün meyhanedesin yaşamaya küstürüp içtiren mi var.'' Demek ki çekilen çileler biraz biraz saçlarımızda ki akların çaktırmadan, siyahların arasına karışmasına vesile oluyor... Bir atasözümüz ''Beyaz saç aklın değil yaşın işaretidir.'' der. Bir muhterem de ''Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir, saç teli gibi, çektikçe çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyor.'' demiş... Bir de tüyo vereyim size ''Dört ay aç karnına sarımsak yendiğinde beyaz saçlar dökülür, yerine siyah saç biter.'' demiş, ben değil, ben değil, büyük Tıp Alimi İbn-i Sina... Bunu da araştırmak lazım, olur mu olur...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |