En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe |
|
||||||||||
|
Geçmişten günümüze hazine değerindeki bu eserler hala aynı heyecanla dinlenmekte. Ağıtlar, ninniler, o müthiş destanlar, efsane türküler, anonim olmuş eserlerle zengin bir kültüre sahibiz. Bunu minnet ve gururla söylüyorum. Toprak deyince Aşık Veysel, Çeşme deyince Ferdi Tayfur, Firuze deyince Sezen Aksu, Bahçevan deyince Zeki Müren, Delikanlım deyince Yıldız Tilbe, Kimbilir deyince Kibariye, Gözünaydın deyince Ajda Pekkan diyecek kadar bu güzel mozaiğin içindeyiz. Bana her şey seni hatırlatıyor deriz ya en çok da şarkılar: "Geçmiş bir zamanı, yeni veya biten bir aşkı, ayrılığı, özlem duygusunu, ölümü" hissettirir hem de tüylerimizi diken diken ederek, yüreğimizi yakarak, gözyaşlarımızı akıtarak. İyi ki şarkılar ve iyi ki onları bize ustaca yorumlayan değerli şarkıcılarımız var. Sadece bir kısmını yazabildim beni affetsinler. Hepimiz mırıldanırız yüreğimize dokunan bir ezgiyi ya da ıslık çalarak müziğin olmadığı yerde ruhumuza bir enstrüman keyfi yaşatırız. Kulağımızı kendi sesimiz tırlamalayınca hangimiz bunu en iyi şu sanatçı söyler deyip sazı gerçek sahibine bırakmadı ki. Bir zamanlar plaklar ve kasetlerle doluydu hemen herkesin evi. Şimdi teknoloji sayesinde istediğimiz şarkıya internet üzerinden ulaşabiliyoruz. Hatta sadece hafızamızda kalan küçük bir bölümünü google mikrofonuna söyleyince ister yerli ister yabancı müzik olsun şarkının bütününe ulaşıveriyoruz. İlkokul yıllarımda koyu bir Ajda Pekkan hayranıydım. Ergenliğimde de bu sevgim sürdü. Gençlik yıllarımda her şarkısını ezberlemiş, onun şarkılarıyla gülmüş, dans etmiş, hüzünlenmiş ağlamıştım. Şimdilerde 58 yaşındayım hala koyu bir hayranıyım. Neredeyse çocuk denecek yaştan günümüze dek o bitmeyen enerjisi, sönmeyen ışığı, üstün sahne performansı, kendini sürekli daha zirveye taşıyan mükemmel kişiliği ve eşsiz, benzersiz sesiyle Ajda Pekkan sadece bir kesimin değil tüm halkın Süper Starı olmayı başarmıştır. Ülkemizin yaşayan efsanesidir kendisi. Sanat hayatı boyunca o kadife sesiyle kulaklarımızın pasını silen ve hiçbir sansasyonel habere konu olmayan, kimseyi kırmayan, kendiyle yarış halinde, rakipleriyle dost olan Ajda Pekkan'ı son verdiği konserde kızdırmayı başardılar. Kendisinin protokoldekilerin erken kalkmalarıma verdiği tepkisine yürekten katılıyorum. Bir insanın nasıl konuşması bölünmezse şarkı ortasında da kalkması uygun karşılanmaz. Konser basit bir organizasyon değil. Aylar süren çalışmalar, kostüm hazırlığı, sahne, ışık, ses düzeni, dans kareografisi, sayısız provalar vs. sonucu büyük bir kavuşma anı başlıyor. Orada sanatçı ve tüm ekibi ter döküyor, saatlerce ayakta konser veriyor. Seyircinin son ana kadar beklemesi emeğe saygı gereğidir. Tiyatro sanatçılarının çoğu yakınlarının vefat haberini oracıkta öğrenmiş ve seyircisine saygısından perde kapanana kadar sahneyi terketmemiştir. Tam da bu noktada sevgili Ajda Pekkan'ın sözleriyle noktalamak istiyorum yazımı "Göstermelik" olmasın hiçbirşey. Adet yerini bulmaz hal böyle olunca ters teper. Maalesef göstermelik cenazelere katılanları da görüyoruz cep telefonlarıyla, yüzlerinde tebessüm. Kuru ve boş kalabalık yerine özde seven olsun insanların acı ve tatlı günlerinde. Konsere mecburiyetle gelenle, memnuniyetle gelenler öyle belli olmuş ki. Gözüne soka soka en önden gidenlere o da haklı ve yerinde olarak lafını sokmuş. Helal olsun. Sesin, kişiliğin, bedenin ve ruhunla hep gençsin. Kendini seyircisine adamış bir sanatçıyı üzmek kimsenin haddi değil. Aynı ortak sevdada aynı platformda aynı coşkuyla birarada olmak, müziğin evrensel büyüsü olduğunu yerinde hissetmek anlamında konserler müthiş organizasyonlardır. Müziğin, sanatın ve sanatçının yaşı yoktur sadece kıymetli anlar vardır. Daha nice sanatçı-seyirci buluşmalarına diyor Ajda Pekkan'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki var.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |