..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Merve Yıldırım




9 Eylül 2003
Asker Yolu Gözlemek  
Merve Yıldırım
Sayın Esra Baykal'ın yazısına ithafen...


:CJHI:
On sekiz ay asker yolu gözleme çilesini, üstelik evliyken ve üstelik eşi ülkenin en doğu sınırında, kışın eksi kırk dereceye kadar varan soğuklarda, dağlarda tepelerde nöbet tutup beşyüz elli gününü doldurmaya çalışırken çekmiş bir hanım olarak, askere gidecek beylerin eş-nişanlı-sevgililerinin hissettiği "nasıl geçecek o hasretle gerilmiş aylar" kaygısını, askere gittikten sonra yaşanan "iyi midir kötü müdür, aç mıdır tok mudur, ve en önemlisi şu dakika itibarıyla hala sağ mıdır, yoksa çoktan, kafasında "gördüğün askeri vur" düşüncesiyle karşısına çıkmış bir deli gencin silahından boşalan kurşunlara hedef olmuş mudur?" paniğiyle dolu bitmez tükenmez günleri ve asker dönüşü yaşanan ve erkeğe olduğu kadar kadına da hayatında hissedebileceği en yoğun rahatlama ve sevinç duygularından birini hissettiren o vuslat anını çok iyi bilirim.

Birtakım nahoş olaylar sonucu üç-beş günlük süre içinde apar topar göndermiştim eşimi askere ve dağıtım öncesinde de sonrasında da, ülkenin şartları nedeniyle benim öyle ha deyince kalkıp gidemeyeceğim, çok çok uzak yerlerdeydi ne yazık ki. O beş yüz elli günün her birini onunla birlikte saydım. İlk birkaç gün çok zor geldi ayrılık, sonraki birkaç hafta gönlümü ferah tutmaya çalıştıysam da yoğun sevginin yoğun hasretle günde yirmi dört saat yaptığı çatışma kendimi "tamam, sakin ol, sayılı gün çabuk geçer" diye sürekli telkin etmeme filan bakmayıp hemen hemen her gece ağlayarak uyumama neden oldu. Son aylarda neredeyse her gün görüşüyorduk cep telefonları sayesinde ama bin beş yüz kilometre mesafeyi sıfıra indirerek, sevdiğinizin sadece sesini değil bedenini de elle tutulur şekilde yanınıza getirecek telefonlar icat edilmedi henüz.

Terhis olup geldiği gün (apartmanın kapı otomatiği bozuktu ve kapıyı aşağı inip açmak gerekiyordu) ayağıma kayınpederimin koca ayakkabılarını bir hışımla geçirip evden nasıl çıkıp da merdivenlerden yuvarlanmadan aşağı indiğimi ve kapıyı açarak kendimi eşimin kollarına nasıl attığımı bilmiyorum. O an bana dünyalar verilse o kadar mutlu olamazdım herhalde. On sekiz ay boyunca yüzlerce kilometre gerilen ve bizi de geren hasret bitmişti ve o andan itibaren hiçbir kuvvet bir daha eşimi benden ayıramazdı.

O gün bugündür de dizinin dibinden ayrılmıyorum zaten.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: (:
Gönderen: Göksunur Kolsuz / , Türkiye
23 Ekim 2009
Allah'ta ayırmasın ne diyeyim:) Öyle şeker anlatmışsınız ki eşinize sevginizi:) Daim olsun mutluluğunuz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hatırla Sevgili 2 - Böyle Aşk Olmaz...
Hatırla Sevgili
Anne Değilim Ama...
Protestoya davet
Kadınları Kategorize Ettim
Arkadaşlık Öldü, Başımız Sağolsun...
Giden ormanlar ve gelen kuraklık
Gelinimizi de Seçtik Çok Şükür!
Hayat çok kısa...
Antalya'nın bir köyünden sinir krizi manzaraları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Garip Şiir [Şiir]
Hoşgeldin Bebek! [Şiir]
Öldürdüler Güvercini [Şiir]
Hayat dediğin nedir ki... [Şiir]
Anti - Alkolik Şiir [Şiir]
Hasret şiiri [Şiir]
Dosta çağrı [Şiir]
Yoksa aşık mı oluyorum.. [Şiir]
Devir Değişti Dostum [Şiir]
Hadi canım sen de [Şiir]


Merve Yıldırım kimdir?

Kendini bile bileli aklına gelen her konuda irili ifaklı kağıt parçalarına, defterlere ve bilgisayar ekranına yazıp durmuş bir amatör.

Etkilendiği Yazarlar:
Hayat...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Merve Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.