..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kaan Alpaslan




19 Eylül 2003
Mağara  
Kaan Alpaslan
Sonra bir ara benimle aynı kaderi paylaşan kişinin kim olduğunu öğrenmek istedim. ‘’ Kimsin? ‘’ diye tekrar sordum. Adımı söyledi. Soyadımı söyledi.


:BBHD:
Saatlerdir bu mağarada sürünüyordum. Kayalar birbirine o kadar yakındı ki sırtım, bacaklarım taşlara sürtünüyordu ve her yerimde yaralar oluşuyordu. Durumu kötüleştiren sadece mağaranın darlığı değil, aynı zamanda karanlığıydı. Hiçbir şey görmüyordum, ellerimle yolu anlamaya çalışıyordum, bazen şansıma yol dümdüz oluyordu ama bazen de mağara ani bir dönüş yapıyor ve ben önümü görmediğim için başımı taşlara çarpıyordum. Sanırım tüm vücudumdan kanlar akıyordu ama artık yaralarımı hissedemiyordum.

Ne zaman buraya gelmiştim, ne zaman bu dar, bu karanlık mağarada ilerlemeye başlamıştım bilmiyordum. Gideceğim yolu göremediğim gibi geldiğim yolu da göremiyordum. Ama gene de şuursuzca ilerlemeye devam ediyordum. Belki bir çıkış yolu vardır diye düşünüyordum. Bir çıkış yolu olmalıydı buradan. Bu mağaranın bir sonu olmalıydı. İlerliyorum. Mağara giderek darlaşıyor. Eskiden kollarımı oynatabiliyordum şimdi ise sadece omuz hareketleriyle ve ayak bileğimi ileri geri oynatarak hareket edebiliyorum. İleride belki de burada tamamen sıkışıp kalacağım. Hiç bu kadar zor hareket etmemiştim. Sanırım sona yaklaşıyorum. İstediğim sona değil, korktuğum, inkar ettiğim, kaçınılmaz sona yaklaşıyorum...

Nefes sesleri duyuyorum , kendi nefesim değil, karşımda biri var sanki. Ellerimi uzatabildiğim kadar uzatıyorum. Bir şeylere değiyorum. Sanki birinin yüzünü elliyor gibi. Sonra biri de benim yüzümü ellemeye başlıyor. Kollarımız daracık alanda çarpışıyor. Karşımda biri var, canlı biri, bir insan belki de bir hayvan!
‘’ Kimsin?‘’ diye soruyorum ‘’ Kimsin ?’’ diye cevap veriyor. Bir insan, benim gibi biri! Aynı mağaradayız. ‘’ Ne işin var burada?‘’ diye soruyorum, cevap vermiyor. ‘’Ne işin var burada?’’ diye soruyor.
‘’ Saatlerdir burada ilerliyorum, geri dönmelisin arkada çıkış yok.‘’
Dediklerimi tekrarlıyor.
‘’Bana niye inanmıyorsun. Yok işte çıkış benim arkamda ‘’
‘’ Asıl benim geldiğim yerde çıkış yok. İleride çıkış olmalı, çekil de kurtulayım buradan'' Sinirlenmeye başlıyorum
‘’ Ben oraya geri dönmem. Çıkış yolu senin geldiğin yerde.’’
Geri gitmeyecektim ve eminim ki o da geri gitmeyecekti. Gitmedi de, saatlerce karanlık mağaranın bu en dar kısmında sıkışıp kaldık. Hiç konuşmadık. Kurtuluşumu engelleyen kişiyle konuşmak istemiyordum. Eminim o da böyle düşünüyordu. Sonra bir ara benimle aynı kaderi paylaşan kişinin kim olduğunu öğrenmek istedim. ‘’ Kimsin? ‘’ diye tekrar sordum. Adımı söyledi. Soyadımı söyledi. Kendimle karşı karşıyaydım ve bu mağarada sıkışıp kalmıştım.    



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümden Önce Ölümden Sonra

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnekler
İyi Geceler
Bay İyi
İnsanları Mutlu Eden Adam
Azrail Korkunca
Ahlak Bakanlığı
Zindan
Neden?
Sadece Bir Oyun


Kaan Alpaslan kimdir?

. . .

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kaan Alpaslan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.