..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Aşk ve Romantizm > Raşit Cumhur ÇAKIN




14 Kasım 2003
Ben Sana Kedim Derdim!  
Raşit Cumhur ÇAKIN

:AIGG:
kedim derdim”
 
Hatırlarsın, sana kedim diyordum
Bir saçağın altında bulmuştum gözlerini
Yavruydun
Yağmur yakışıklı adamlar gibi
Sağanak tecavüzler etmişti düşlerine
Ellerimle ıslak bedenini sarmıştım
Sarılmıştım sana uzun uzun...
Beni bıyıklarımdan tanırdın,tanıdığın tüm kuşlar
Ellerimde yaşardı
Salkım üzüm zamanıydı,güz zamanıydı
Arabalarda belli belirsiz bir parmak,
Bedeni olmayan bir parmak buğulu camlara
Adını yazardı...
Sana kedim derdim hatırla!
 
(Gece indiğinde şehre)
O soğuk bakışların usulca geceme inerdi
_korkunç yaralarım var!”desende gülerdim,
boynun saklıydı,
bir sır gibi kapalıydı boynun!
Biz günah satın almıştık geceden;
Sonra, sabahın  köründe  birden ısınırdın,
Kudurmuş bir soba inerdi odaya.
Üstümüze tam oturan bir sevda-
Yaşam köpeğine kurban damıtılmış bir aşk yada!
Aşk geceye inerdi,soba ısınırdı sularda
Kurtlar aç gelirdi,
İçlerinden en genç olanı ısırılmış boynundan tanırdık
Birden lambalar yanardı
Hatırla! Sarı sarı lambalar,
Aşk gibi güz gibi lambalar...
Sana kedim derdim
Kurtlar en büyük düşmanımdı,
 
 
Fıkralara ağlardın
Acıklı filmlerde
kan revan kahkahanı komşular duyardı
esnaf ve liseli kızlar için için,
kahpece kıskanırdı güzelliğini
hani bir yürüsen-yada şöyle bir savursan
saçlarını kan revan ihbarlar yağardı karakola
oysa aşk içime çoktan yağmıştı
kardan askerler:”__vakit yok.”demişti
kapımda yaşlı kadınlar;
beddualar kan revan!
Mektuplar yazardım uzun uzun,
Sonra postahane ye haçlı seferler,
Dönüşüm acıklı-dönüşüm küfürbaz!
Bilmezdim;alınmazmış hiçbir devlet binasına köpekler!
Sana kedim derdim hatırla,
Mektuplar yakardım uzun uzun...
 
 
(Bir kış sabahı)
aralık ayı bizden kurban istedi;
Noel ağaçlarına,papatyalara ve geyiklere
Ve güllere ağlamıştık uzun uzun...
Sen bir ara camdan baktında-hani
Silkelendin ya yerinden
Hani son düşlerimizi satıp,aşk üstüne
Mavi sevdalar üstüne bahisler oynadığımız
O aralık ayına  içinden küfür etmiştin.
Ellerimiz satılıktı-masum şiirlerimiz-
“__aç kalma korkusu hiddetlidir” derdin
lambalar sönerdi
ahh fakir aşk gibi,güz gibi faturalar!
Sana ben kedim derdim
Aralık ayı
Ve noel ağaçları ve güller düşmanımdı!
 
(Rüyamda )
Ölü bebeklerden arınmış bir şehir görmüştüm
Ki-
Rüyalar en renksiz kalbin gökkuşaklarıysa-
Tüylü,allı pullu konsomatris kadınları düşündüm !
Malını  mülkünü satıp, pavyona giden adamları
Aşk mı çeker çamura?
Öyleyse
At  kahkahanı konsomatris kedim!
Uzak kentlerin şehvetli rahmine kaç!
Seni zengin bir züppe kapatması yapsın
Ve düşlerin ağlasın kırmızı gecelerde
Sana ben kedim derdim;
Sana uzun uzun sarıldığım o saçağın altına
Lanet olsun!
Kahrolsun üzüm zamanı-güz zamanı!
 
Yoktu gökkuşağımız,sığınacağımız bir evimiz
Yoktu!
Olmayan geleceğe öfkeli kılıçlar çekerdik
Çünkü savruldu yapraklar -
Henüz bitmemişti hicran mevsimi
Ve yaşamak ;sancılı bir doğumun
Ölü ceninlere isyanıydı!
Ben dilsiz bir papağandım
Ben bir cılız boğaydım,
Kırmızıyı da severdik biz/ Arenalarda yitirdik düşlerimizi....
 
 
Yatağımda
Emin değildim ama bir yılan vardı
Şarabı seven,imansız,kitapsız kara bir yılan
Vardı .
Koynuma
Şarkılar gibi sokulurdu
Aşk gibi uzanırdı
Yüzüme tükürmüştü-
Beni parçalara bölmüştü
Yatağımda ince bir sızı gibi yılan vardı.
Kölelik kalktığından beri  saklanan o yılan
Kitaplara en ihtiyaç duyduğum bir anımda
Kulağıma acıklı şarkılar kustu!
Beni acıya teslim eden,düşmana teslim olan bir yılan vardı...
Bu yürek ondan efe türküleri öğrendi;
Hayata kafa tutmayı,aşkla kafayı bulmayı öğreten o yılan
Tam  kurşun  yağdırmaya başladığımda
Öyle bir küfür etti ki şehre-
Efeliğim şarkılarda kaldı...
Vuruldum aşkın sokağında-şiirler kaldı cebimde!
Sevdamı köpeklere yem eden bir yılan vardı hatırla!
Sana ben kedim derdim ,
Bir ölüm vardı aramızda...
 
 
 
 
 
 
 
 
kedi’nin yanıt mektubu”;
 
bir tren geçiyor
bir aşk seçiliyor mahşerden
şu viran yatağın üstünden kalk ta
çatsın kaşlarını çirkin gölgen...
                    
                        eğer uyanırsan bu gafletten
                        söylenenler gücüne gitmesin-
                        ki-
                        söylenmeyenler daha kahpece dir,
                        daha bir ihanettir...
 
bir kent  uyanıyor hastalıklı, 
 ve tedirgin
bir şiir doğuyor rahmimden
Bir rüya-bir masal seçiliyor  o trenin içinden;
O tren ki en sert fırtına da bile
En hızlı kaçışımdır aşk krizinden...
                                                                      Hoşça kal...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vampir Kitabeleri
Aşk Gelecekti..?
Lisenin Son Cumasý...
Anlamsızdır Yola Devam Etmek
İntihar Notları
Boyalı Saçlı Kadın'ın Hikayesi...
Malena! (Monica Belucci'ye İtaf )
Ben Sana Kedim Derdim 2
Batık Güneşlere Yolculuklar...
Pervane Hüznü!

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Silikon Vadisi
Hamile Köpek ve Sahibi
Hiçtanbul Anıları...
Bir Adam Deliriyor!
Sevdiğim Kadın Bugün Öldü...
Aşk'ın Küçük Kadınları!
Krallar, kuyular, kuğular

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Romeo ve Julietler Ölmez... [Öykü]
Aile Fotoğrafları [Öykü]
Terk Edildiğimde... [Öykü]
Klavyeye Dokunan Parmaklar... [Öykü]
Umut ve Tutku! [Deneme]
"Lale Devri Katliamı "" [Deneme]


Raşit Cumhur ÇAKIN kimdir?

beni anlamak; yaşamın karanlık sularından üşüyerek te olsa, umuda açılmış yelkenlere öfke ve hınç ile üfleyerek rüzgarın yaratılabileceğine inanmaktır.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Raşit Cumhur ÇAKIN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.