Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
SORGU Bu dünya öylesine zor bir yer oldu ki Kaçımız inanıyoruz bir diğerine O eski çocuk saflığımız ve saklambaç oynamaksız bakışımızla Ve ölümü düşünmeden kaç gün geçirebiliyoruz Her gün zamanın o hızlı treni her saat, her tükettiğimiz nefes kollarımıza vurulan ustura darbeleri İçki içiyorum ve sigara Yolculuğa çıkmaktan bahsedenlere damarları kıpkırmızı gözlerle bakıyorum Sonra öylesine bir hüzün çöküyor ki gemilerin geçişine martı çığlıklarına Yastığımı ısırıp ağlıyorum Gece: ayrıntıları yokeden bir çingene eteği sadelerin amansız mücadelesi Sen: yaz ortası bir buz tanesi yüreğime düşen bakışların vücudumda gezinen kaçamak öpücükler Herşey ne de sonsuzmuş gibi görünüyor varoldukça Tüm çiçekler tüm konuşmalar tüm bakışlar Yaşamı bir ağırlık sayan bizler Baştan ters yöne girmiş oluyoruz Ve dikenler öylesine keskin ki kanattıkça bakışlarımı görüntün yok oluyor Görüntün ki en pahalı parçası yağmalanmış müzelerimin Hep bırakıldım mı yoksa ben mi gittim önemi yok önemi yok kıyının, kenarında oturan benim senin gelişlerinin köpüklü dalgaları seyredişimizin Acısı olan bir şey bu önemi olmayan ama acısı hep varolacakmış gibi olan Erik mevsimi geçeli çok oldu en besilisi kaldı çekirgelerin bu kavurucu sıcağa dayanabilen Ve sen ve sonbaharda yapraklarını dökecek olan ben ve yine kış Aynı görüntüden farklı anlam çıkaracak olan ben Ve yine sen sabiti yüreğimin Yaşam bu karşı koymak ne mümkün Çocuklar zamanın ince çizgisiyle ip atlamakta Kadınlarsa çamaşır asıyorlar üzerine Her vapur düdüğü seni bana getirecek ve her köpüklü dalga kadar kısa olacak sana aşkım Bir gökyüzü olup pasifiğe kaçacağım Bir yeryüzü uzakdoğudaki pirinç tarlalarının altına yatacağım Yaşam bu demiştik Karşı koymadan içinde kaybolmak bize düşen Bize düşen yaşamın demir pençesine karşı o küçük gururlarımızı ve bin yıllık savaşımızı bırakmak Sen tanıdığım limon ağaçlarını seven tek kişiydin ve yıldırımdan korkan birçok kişiden biri Hatırlıyorum yağmur yağıyordu ve o komik parlak rugan ayakkabın suyla dolmuştu Geçmiş hala yaşanıyor mu acaba uzayın derinliklerinde Buradayım içki içiyorum ve sigara Yolculuğa çıkmaktan bahsedenlere damarları kıpkırmızı gözlerle bakıyorum Bu işte -L-
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ateşoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |