Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin |
|
||||||||||
|
"Varolmak kavgası en fazla aynı türden bireyler arasında cereyan edecektir; zira bunlar aynı bölgede yaşarlar, aynı tür gıdaya ihtiyaç duyarlar ve aynı tür tehlikelere maruzdurlar... Aynı türün üyeleri genellikle benzer alışkanlıklara ve yapılara sahip olurlar ve birbirleri ile rekabete girdiklerinde bunların arasındaki kavga, farklı türler arasındaki kavgaya kıyasla çok daha şiddetli olur. Buradan da, doğa ekonomisi içinde hemen hemen aynı yeri dolduran müttefik formlar arasındaki rekabetin neden daha şiddetli olacağını anlayabiliriz. Doğal Ayıklanma Yoluyla Türlerin Kökeni / Darwin III. Bölümden (*) Şiir, edebiyat dünyasının bence en acımasız alanıdır. Edebiyat tarihçileri bu konuda bizlere o denli malzeme verirler ki, okuduğuNuzda şaşar kalırsınız. Hatta çoğu, günümüz televole programlarını pek aratmaz türden. Özellikle panellerde bir araya gelen üç beş şair ve yazar bazen kantarın topuzunu kaçırıverirler. Esasen o anda salonda uyumakta olan izleyicileri uyandırma gibi gizli bir işlevi de vardır; yani, ses tonunu yükselterek konuşmak, tansiyonu artırmak onlar için çok önemlidir. Şair, şairin kurdudur. Bunu hiç kimse inkar edemez. Her şairin kendi ütopyası, sınırlarını ancak kendisinin çizdiği ve bildiği bir evreni vardır. Bu evren, tanınmak ister, yeni ve sürekli konaklayacak sakinler ister... Şairin istekleri hiç bitmez. O hep önde olmak, önce konuşmak, önce anılmak ister. Şair alçakgönüllü olamaz. Karizmatik olmak zorundadır. Daha ileri boyutta ise, her yazdığının kutsal metinler gibi algılanmasını ve müritlerinin bu metinleri ezberlemesini ister. Şair, yanında bir başka şairin anılmasından haz duymaz. Eğer sahnedeyse, o, evrenin merkezi olmak zorundadır. Şair olmak zordur vesselam. Hiç bir şair de bunları açıkça yüreklilikle dile getirmez. Şiirle uğraşan ve yazan kişi, eğer kendisine şair derse, o, şair değil, öyle anılmayı isteyen bir zavallıdır. Böylelerinin şiirlerini yorumlarken lütfen dikkat edin, acıtabilir! Şiir, öyle büyük bir denizdir ki; kendisini şair sanan ne cilâlı cesetleri bünyesinden dışarı atmıştır. Şair, şair gibi davranabilene denir.İşte size ufak bir kanıtı: Şair Can Yücel Datça'da arakadaş olduğu ve sürekli alışveriş ettiği marketçinin bir üründe kendisini kazıkladığını öğrenir. Mevsim yaz. Zaman öğle saatleri. Müşterinin en kalabalık olduğu bu zamanda Can Yücel, markete girer, ortalık yerde, küçük tuvaletini müşterilerin ve market sahibinin şaşkın bakışları arasında yapar. Herkes heykel gibi donup kalmıştır. İşini rahatça hallettikten sonra da çeker gider. Bu anekdotu İzmir Kitap Fuarında bir panelde dinlemiştim. Sözün özü, şair ulusal kalıpları zorlayan biri olmak zorundadır. Şair, her şeyi kendine dert edinen insandır. Güney Asya'daki felaketten, Irak'taki zulümden, Türkiye'deki insan hakları ihlallerinden, kendi parmağının sızısından pay çıkartıp, kaleme sarılmalıdır. Bir başka yazımda da dile getirdiğim gibi, şair sözcükleri evirip, çeviren ve yeni biçime sokandır. Bakırcı ustasının dümdüz bir bakır saçı, sürahiye dönüştürdüğü gibi, sözcüklerden yepyeni söyleyiş biçemi oluşturabilmelidir. Ben kendi adıma, işin mutfağında hâlâ özel yemek tarifleri denemekle zaman geçiriyorum. İnternette bunları sizlerle paylaşmaktan da mutluyum. Darwin'e gelince; "Aynı türün üyeleri genellikle benzer alışkanlıklara ve yapılara sahip olurlar ve birbirleri ile rekabete girdiklerinde bunların arasındaki kavga, farklı türler arasındaki kavgaya kıyasla çok daha şiddetli olur."ifadesinin, şairlere indirgendiğinde, ne kadar özlü birdeyiş olduğu anlaşılıyor. Yiğidi öldür ama bilimin hakkını yeme! Kaynak: (*) Mor İneğin Akıllısı / İşinizi Farklılaştırmanın Kitabı / Prof. Dr. Arman Kırım / s.9 / morinek yayınları-İstanbul / 27. baskı
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |