"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Hayâ konusunda önümüzdeki en güzel model Resulullah Efendimizdir.Sahabelerden Ebû Said-i Hudrî,Peygamberimizin hayâsıyla ilgili olarak şu teşbihi yapıyor: “Nebi sallallahu aleyhi vesellem,hayâ cihetiyle kendi köşesinde oturan bakir kızlardan daha utangaçtı.” Bu denli ar sahibi olan Resul-i Ekrem Efendimizin hayâ ile ilgili pek çok beliğ sözleri vardır: “İman altmış bu kadar şubedir.Hayâ da imanın bir şubesidir.” “Her dinin kendine has bir ahlâkı vardır.İslâm’ın ahlâkı hayâdır.” “Edepsizlik ve çirkin sözün girdiği şey çirkinleşir.Hayânın girdiği şey de güzelleşir.” “Hayâ imandandır.Fuhuş(çirkin söz) söylemek cefadandır.İman cennete,cefa cehenneme götürür.” “Allah’tan hakkıyla hayâ edin! Allah’tan hakkıyla hayâ etmek,başı ve onun taşıdıklarını,batnı ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen,ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır.Kim ahireti dilerse dünya hayatının ziynetini terk etmeli,ahireti bu hayata tercih etmelidir.Kim bu söylenenleri yerine getirirse,Allah’tan hakkıyla hayâ etmiş olur.” “Hayâ ancak hayır getirir.” “Hayânın hepsi hayırdır.” Resulullah’ın bu denli kıymet verdiği hayâ,imanın bariz göstergelerinden birisidir.Bir kimsenin gerçek iman sahibi olup olmadığını hayâdan yola çıkarak anlayabiliriz.Günümüz insanına bu pencereden baktığımızda hiç de iyi manzaralar göremeyiz.Yirmi birinci asra girdiğimiz bu zamanda görünen manzara,İslâm’dan ne çok uzaklaştığımızın delilidir aynı zamanda.Toplumsal bir cinnet geçirmekteyiz.Gençlik kimliğini kaybetmiş durumda.Fakat bunun önüne geçebilmek için hiçbir girişimde bulunulmuyor.Gazete ilânlarındaki gibi “Kimliğimi kaybettim;hükümsüzdür.” deyip geçiliyor sanki.Yarınlarımızın teminatı olan gençliği,hayâ sahibi bir nesil olarak yetiştiremezsek geleceğimizden fazla bir şey bekleyemeyiz. Mümin,Allah’ın,kullarını daima gözetlediğini bilir.Yaptığımız her türlü hareket Rabbimiz tarafından görülüyor.Onun için insanlara karşı hayâ üzere hareket ettiğimiz gibi,Rabbimize karşı da aynı hâl üzere davranış göstermeliyiz.Kendimiz ar sahibi olduğumuz gibi,başkalarını da bu güzel harekete teşvik etmeliyiz.Çünkü cemiyet bir bütündür.Onun içinde cereyan eden çirkinliklerden bizler de sorumluyuz.Onların zararı bir gün bize de sirayet eder.Müslüman: “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesinde olamaz.İnancımız buna müsaade etmez. Kişi Hakk’ı ve hakikati öğrenme hususunda utangaç olmamalıdır.Bilmediği meseleleri sorup öğrenmelidir.Atalarımızın dediği gibi: “Bilmemek ayıp değil,öğrenmemek ayıptır.” Ashab,bilmediği yahut tereddüt ettiği her türlü meseleyi Resulullah’a sorardı.Cinsel meseleleri ve kadınlarla ilgili hâlleri bile Peygamberimizden öğrenirlerdi.Tabiki bunu yaparken edepli bir üslûp kullanırlardı.Çünkü onlar cehaleti en büyük âfet ve felâket olarak görüyorlardı.Ne mutlu Allah’ın emirlerine hakkıyla riayet eden hayâ sahibi müminlere!... e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |