..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Dil > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Dil Katliamı  
M.NİHAT MALKOÇ
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik konuşma yeteneğidir.Bunu dil sayesinde gerçekleştiriyoruz.Canlı ve dinamik bir vasıta olan dil,milletlerin bir nevi çimentosudur.


:BGCC:
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik konuşma yeteneğidir.Bunu dil sayesinde gerçekleştiriyoruz.Canlı ve dinamik bir vasıta olan dil,milletlerin bir nevi çimentosudur.Toplumu meydana getiren fertler,ortak dil aracılığıyla kenetlenerek yek vücut oluyorlar.
     Milleti meydana getiren unsurlardan birisi de dildir.Fakat son yıllarda belli zihniyetteki gruplar,dili yozlaştırma yoluna gittiler.Masa başında oturup kelime uydurdular.Dedeyle torun anlaşamaz hâle geldi.Kimse de bunlara “dur” demedi.
     Türkiye’de dille ilgilenen Türk Dil Kurumu adlı bir müessese vardır.Ta Atatürk zamanında bizzat kendisi tarafından kurulmuştur.Fakat bu kurumun ne iş yaptığını şahsen ben henüz anlayabilmiş değilim.Belli bir azınlık, Türkçe’yi evirip çevirirken,onlar sadece seyrediyor.Böyle vurdumduymazlık olmaz.
     Türkçe’nin henüz kendine mahsus bir kanunu bile yok.Dilimiz yabancı dillerin tahakkümü altındadır.İngilizce,Fransızca ve Almanca kelimeler her geçen gün dilimizi istilâ etmektedir.Bir an önce bunun önüne set çekilmelidir.
     Bugün üç yüz milyonluk bir Türk dünyasıyla karşı karşıyayız.Sözkonusu bu kitleyle ,üç aşağı beş yukarı,anlaşmak mümkündür.Aslında biraz uyanık olabilsek yirmi birinci yüzyıla Türk damgasını vurabiliriz.Bu ancak dilimize ve kültürümüze sımsıkı sarılmakla gerçekleştirilebilir.Çünkü Türk kökenli milletler, dil vasıtasıyla aynı zeminde bir araya getirilebilir.
     Büyük Türk dilcisi Kaşgarlı Mahmut,Divânü Lûgati’t-Türk adlı eserinde şöyle bir hadis-i şeriften söz etmektedir: “Türkler’in dilini öğreniniz!Çünkü Türkler’in uzun sürecek saltanatları olacaktır!” Bu sözün Peygamberimiz tarafından söylenip söylenmediği tartışılabilir.Lâkin konumuz bu değil.Kim söylerse söylesin bu ifade yerinde söylenmiş bir sözdür.Zaten bunu tarih de göstermektedir.
     Türkçe bir imparatorluk dilidir.Bu asil lisanı “Öztürkçe” gibi,ne idüğü belli olmayan yaygaralarla bozmak,toplumun kendi değerleriyle yabancılaşmasına zemin hazırlar.Aslında biz ipin ucunu ta Osmanlı’nın ilk yıllarında kaçırmışız.Biri Batıya,biri Doğuya çekmiş bizi.Mevcut durumu koruyup geliştirmek kimsenin aklına gelmemiş.Gerçi bahsi geçen yozlaşma sanıldığı gibi şuursuz olmamıştır.Mıknatıs konumundaki bu kesimler,belli ideolojilere hizmet amacı gütmüşlerdir.Âvâm da buna alet olmuştur.
     Bağımsızlık sadece toprak bütünlüğüyle gerçekleştirilemez.Milletler kültürel bağımsızlığa kavuşmadıkça gerçek hürriyeti kazanmış sayılamazlar.Kültürün taşıyıcısı da dildir.Bu sebeple dili ecnebi lisanların boyunduruğundan kurtarmalıyız.Cumhuriyetimizin mimarı Mustafa Kemal Atatürk,bu konuda şu çarpıcı ifadelerde bulunmuştur:
     “Millî duygu ile dil arasındaki bağ,çok kuvvetlidir.Dilin millî ve zengin olması ,millî duyguların gelişmesinde başlıca etkendir.Ülkesini,bağımsızlığını korumasını bilen Türk Milleti,dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

     e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dil kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kültürün Temel Unsuru Dil
Tabelalarda Türkçe Kullanma Kampanyası

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eğitimci - Yazar M. Nihat Malkoç'la Eğitim Üzerine Röportaj
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Okul ve Hapishane
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Veremle Savaş
Bir On Kasım Sabahı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İmtihanındır Ey İnsan! [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.