..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Zeynep Küçük




1 Nisan 2005
Ayrık Otu ile Menekşe"nin Aşkı  
Zeynep Küçük

Zeynep Küçük


Rüzgarlar menekşeden, ayrık otuna doğru eserse menekşenin kokusunu getirirmiş. Bu kokuyu derin derin içine çekermiş ayrık otu , yüreğinin yangınını söndürmek için. Eğer ayrık otundan menekşeye doğru eserse bu seferde rüzgarla sevda mektupları, aşk şiirler


:DBEA:

Taşlı tarlada yaşayan bir ayrık otu varmış. Soğanlarla, sarımsaklarla, yoncalarla, çayırlarla arkadaşlık edermiş. Çok kalabalık bir ailesi varmış. Her gün bir kardeşi daha doğarmış. Yağmur sularını çok severlermiş. İlk önce onlar içermiş. Bu yüzden dostları şalgam, havuç ve turpla tartıştıkları da olurmuş.
Kocaman kocaman yaprakları, uzun uzun kökleri olduğu halde toprak sahibi hiçbir işe yaramadıklardan söz eder, onları hiç sevmezmiş. Domates, biber, salatalık fidelerini çapalarken ayrık otunun akrabalarını söker sonra onları çuvallara doldurarak götürürmüş. Bu dönüşü olmayan bir gidişmiş. Helalleşerek ayrılırlarmış.
Günlerden bir gün ayrık otu bir rüya görmüş. Rüyasında gördüğü bu güzelliğe aşık olmuş. Günlerce yemeden içmeden kesilmiş. Yaprakları solmuş. Arkadaşları hastalandı sanmış. “Bu dert beni öldürecek, en iyisi büyük babamla konuşmak. Belki bir çaresi vardır.” Demiş. Sonra en yaşlı ayrık otuna aşkını anlatmıştı. Aşkının adı menekşe imiş. Köşkün bahçesinde yaşıyormuş. Köşkün bahçıvanı her gün suluyor, gözü gibi bakıyormuş. Yanında arkadaşları lale, sümbül ve yediveren varmış. Köşkün sahibi bu çiçekleri çok severmiş. Özel bir itina gösterirmiş. Bir tekinin bile solmasına izin vermezmiş.
Gelelim ayrık otuna büyük ayrık otu torunun derdini dinlemiş dinlemesine ama bir derman bulamamış. Küçük ayrık otunun sevgilisine kavuşmasının imkanı yokmuş. “Unut sen onu, başka yolu yok.” Demiş. Demesi kolay ama yapması zor. Gönlüne ferman dinletememiş, unutamamış sevdasını ayrık otu . “Menekşem” derde, başka bir şey demez olmuş. Sevdasının hasretiyle köklerini salmış. Salmış taaaa köşkün duvarlarına kadar. Lakin o kale suru gibi duvarları aşmak imkansızmış. “Olsun , yanına yaklaştım ya bir duvarın ne önemi var. Bende gönül gözü ile görürüm sevdiğimi” demiş ayrık otu.
Rüzgarlar menekşeden, ayrık otuna doğru eserse menekşenin kokusunu getirirmiş. Bu kokuyu derin derin içine çekermiş ayrık otu , yüreğinin yangınını söndürmek için. Eğer ayrık otundan menekşeye doğru eserse bu seferde rüzgarla sevda mektupları, aşk şiirleri gönderirmiş. Gelen bu nağmeler o kadar içten, o kadar gönüldenmiş ki menekşede aşık olmuş ayrık otuna. Bu sevdalıların göz yaşları yağmurlara karışmış, birbirlerine kavuşabilmek için. Gurbet Türküleri yakar olmuşlar.
Günlerde bir gün ayrık otunu kuvvetli bir el tutmuş. Topraktan sökmüş almış. Bir çuvalın içine tıkıştırmış. Ayrık otu ürkek ürkek, avazının çıktığı kadar bağırmış. “Heeyyy… Ne oluyorrrrr… Bırakın beni…. Sevdiğimden ayırmayın Allah aşkına…” Ama feryadını duyan olmamış. Menekşe ile vedalaşamamış bile. Kısa bir yolculuktan sonra büyük baş bir hayvanın değirmeninde öğütülmüş.
Menekşe işe kara kar yastaymış. Artık sevdiğinden haber alamıyormuş. Rüzgar artık sevdiğinden mektuplar, şiirler getirmiyormuş. Gönderdiği selamları ise “Yok, bulamadım, iletemedim.” Diyerek geri getiriyormuş.
Menekşenin yüreciği kor olmuş. Sevgilisini kaybetmenin acısıyla günden güne solmuş. Yüreğinin yangını bedenini de sarmış. Artık çiçek açmaz olmuş. Hayata küsmüş, yaprakları bir bir gazel olmaya başlamış. Istırap dolu yıllar geçmiş. Artık menekşe can çekişiyor, ölüm döşeğinde yatıyormuş.
Bu hali gören bahçıvan menekşenin haline üzülmüş. Ona gübre vermeye karar vermiş. Menekşenin toprağına yeni aldığı gübreyi atmış bahçıvan. O da nesi! Aşkın sesi!.. Menekşe iki günde iyileşmiş. İyileşmekle de kalmamış, Yeşil yeşil yapraklar açmış. Döl vermiş. Tomurcuk üzerine tomurcuk… Rengarenk, desen desen, küçüklü büyüklü yaprak niyetine çiçek açmış. Bu duruma köşk sahibi de şaşırmış. Menekşeyi bu hale getiren tılsımı merak etmiş. Menekşe tüm Bahçeye haykırmış “AŞK”


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Kutluyorum
Gönderen: Mehmet Atılgan / Kırşehir/Türkiye
13 Nisan 2005
Sevgili Zeynep Hanım. Gerçekten çok güzel bir duygu yansıması. Yazılarında sürekli bir gelişme olması sevindirici bir şey. Yazın nefis bir seyir izlemiş. Bana göre, keşke son bitiminde, menekşeye verilen gübrenin içinde bir ayrık otu kökü veya tohumu olsaydı da, hem menekşenin iyileşme nedeni sevgilisi olsaydı; hem de mutlu bir final olsaydı. Tabi, benimkisi bir öneri. Kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

:: tebrikler
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
6 Nisan 2005
Sevgili Zeynep; İnsan yaşama sevinci veren, hayatı sevdiren, karamsarlıktam bir süreliğine de olsa alıp götüren öykünü severek okudum.......Hayata tutunmamızı sağlayan en büyük güç kaynağı SEVGİ.......Sen bunu çok güzel işlemişsin...Tebrik eder, güzel yazılarının devamnı dilerim........Sevgiyle kal...Kâmuran ESEN

:: Ayrık Otu ile Menekşe"nin Aşkı
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
5 Nisan 2005
tebrikler güzel bir yazı

:: Bu hikayeyi kitaplığıma ekledim..Niye?Bebeğim olun
Gönderen: Didem SEVİNÇ / İSTANBUL/
5 Nisan 2005
Sevgili zeynep,anlattığın sevimli hikayede buram buram aşkın kokusu daha ilk paragrafta geliyor zaten.Buram buram aşk koktu her taraf.Menekşenin kokusunu hissettim,o aşk olsa gerek. Yüreğine sağlık. Keşke her ayrık otu anlattığın kadar tatlı olsa!:)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayrık Otu İle Menekşe Ayrıldı
Ayrık Otu ile Menekşe"nin Mutluluğu

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çalış Aytekin Usta Çalış
Biz Seninle Ayrılmaz Bir Dörtlüyüz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İstanbul - Kırşehir Otobanı [Şiir]
Özledim Annem [Şiir]
Gel Kağıt Kalem Dertleşelim [Şiir]
Bırak Beni Anne [Şiir]
Gelin, Kaynana - Kayınbaba Geçimsizliğine Son [Deneme]
Köylüm [Deneme]
Karı - Koca Kavgasına Son! [Deneme]
Eşinizin Kalbini Feth Edin [Deneme]
Müşteri Hizmetin En İyisine Layıktır [Deneme]
Kuyruğun Önemi [Deneme]


Zeynep Küçük kimdir?

Okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Sevdiklerim için zaman aramıyor, zaman üretiyorum. Bazen karanlık geceleri aydınlatıyor sevdiklerim. Bazen uykumu renklendiriyor. Bazen bir sözcük oluyor sevdiğim, Bazen de bitmiş bir kalem. Bazen kızgın bir surat oluyor: "Çayım nerde kaldı?" diye bağırıyor. Ama biz herşeye rağmen seviyoruz birbirimizi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazıda kendime ait birşeyler ararım. Özellikle; Ömer Seyfettin, Necip Fazıl, Doğan Cüceloğlu, Üstün Dökmen, Muhammet Bozdağ, Halit Ertuğrul, Dr.Lynn Weiss, Ali Erkan Kavaklı, Hasan Yılmaz


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Zeynep Küçük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.