M.Ö. 5000’de ilk “kaldıraç”, “kama (takoz)”, “eğik düzlemi” kullanan insan, farkında olmadan mekanikle tanışıyordu.

M.Ö. 3500’de Mezopotamya’da “tekerlek” ortaya çıkıyor ve insan dürtülerine karşı isyanını bastırıyordu.

M.Ö. 3000’de geometri;”ben doğadayım, beni bulun” diye haykırmıyor, araziyle uğraşan insan, ölçülendirme için geometriyi gökten yere indiriyordu.”Geometri”yi kendisi yaratıyordu …

M.Ö. 9. yüzyılda isimsiz mekanik ilerliyor, ilk makaralar Asurlularda görülüyordu.

Sonra Leukippos, Platon, Aritotales düşünüyor, M.S. 1.y.y’da İskenderiyeli Heron uyguluyordu. Heron fıskiyesi, orakçı körüğü ortaya çıkıyordu.Vakit kayganlaşıyor, şimdiki kadar olmasa da insanla boğuşuyordu.

15. yüzyılın sonlarına doğru Leonardo da Vinci matematiğin ne için olduğunu belirtiyor, “Mekanik, matematik bilimlerinin cennetidir.Çünkü matematiğin semeresi onun sayesinde alınır.” diyordu.

Ve 16. yüzyılın ortalarında = “eşittir” işareti icat ediliyordu. Gereksinmeyi hisseden insandı, çözümü bulan da … İcadı doğuran gereksinmelerdi, merak ise keşfi doğurdu… Matematik bir gereksinmeydi.Evet, matematik soyutlamaydı.Ve onu kavramsallaştıran mekanikti. Kavram, soyutla somutu eşleme değil miydi?

“Niçin”in yanıtını aramayın, bulamazsınız.İnsan ancak “Nasıl”ın yanıtını bulabilir.”diyordu Auguste Comte ve bilmeden şimdiki yazımı şekillendiriyordu.

“Niçin” dünyaya geldiğimizi bilmiyorduk, hala daha tereddütteyiz ama “nasıl” geldiğimizi biliyoruz … ”Niçin”in yanıtı bizden bağımsız.Cevabı ya daha üst bir yerde ya da içimizde ?

Ama matematik bize bağımlı,göksellikten uzak, insana ait, “nedeni” ve “niçin”i aşikar.Matematiğin yaratıcısı, geçmişiyle biriken insan.Kaldıracı kullanan, tekerliği tasarlayan, eşittir “=” i bulan,dinleri olan İNSAN.Ve herşey “o insan” için…Aynı gereksinmeler sonucu türeyen, insana insan etiketini veren kitap gibi …

“KİTAP”, derler bana.

Doğum yerim : DOĞA

Anam : DOĞA

Babam :İNSAN bir anlamda.

Bir başka anlamdaysa, O’nu ben yarattım.

Bir maymunsuydu daha, ben olmasaydım.

O’da beni YARATTI, YAZDI ama YAKTI da …

“SAMİ” dillerde

(süryanca da olabilir)