..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hasan Bahar




10 Nisan 2002
Leyleklerin Göçü  
Hasan Bahar
İlkbaharın güzel bir günü. Odamın penceresini aralıyorum. Gökyüzü berrak mavi bir tül gibi kentin üstünü örtüyordu. O da ne!... birden uzunca zamandır merak ettiğim konukların geri geldiklerini fark ettim...


:CAFA:
Esentepe
9 Nisan 2002 saat 10.00

İlkbaharın güzel bir günü. Odamın penceresini aralıyorum. Gökyüzü berrak mavi bir tül gibi kentin üstünü örtüyordu. O da ne!... birden uzunca zamandır merak ettiğim konukların geri geldiklerini fark ettim...
     1988 yılında kent merkezinden 23 km. uzaklıkta, Torosların kuzeye bakan yamacında, Konya ovasını tepeden gören üniversitemizin Kampüs Alanı, ya da Yerleşgesi'ne taşınmıştık. O yıllarda Kent ile Kampüs arasında 10 km.lik bir boşluk alan vardı. Bu alanda yakın geçmişin izlerini yansıtan terkedilmiş tuğla fırınları ve taş ocakları dikkati çekiyordu. Bu bozkırda, havanın iyi olduğu baharın ilk günlerinde, kentin kalabalığından kaçabilen ailelerin bir taraftan 'güneyik' ya da 'yabani marul' gibi otları toplarlarken, diğer taraftan küçük çaplı gezintiler yaptıklarına tanıklık etmişizdir. Kentin etrafını saran bu tür alanlar insanlar için kısa soluklu dinlenme yerleri gibidir.
Burada baharın sevecenliğine karşın kışları amansız fırtınaların, yazları da kavurucu sıcakların yaşandığı çekilmez bir karasal iklim kendini gösterir. Kimi zaman Toroslardan inen aç kurtlar ve tilkiler kentin kenarda kalmış çöp bidonlarında karınlarını doyurmak için gece ziyaretlerinde bulunurlardı. Sabahın erken saatlerinde servis otobüsümüzle kampüse giderken bir kaç kez dağlara geri dönen kurt aileleri ile karşılaştığımız olurdu.
Bu acımasız kış günlerini izleyen bahar mevsiminde doğanın her yerinde görülen canlılık buraya da yansırdı. İlkbaharın nisan ayının başlarında sıcak ülkelerden geri gelen leylek sürüleri bu alanda konaklardı. Sayılması güç olan bu topluluk binlerce leylekten oluşuyordu.
Kampüs'ün sınırları Buzlukbaşı denilen mevkiiden başlar Esentepe içinde yer alırdı. Bu isimler bu alanın iklim koşullarını çok güzel yansıtmaktadır. Ancak her yerde olduğu gibi Kampüs'e tarihin önemli şahsiyetlerden Alaaddin Keykubat'ın ismi verilmiştir. 1988 yılında sadece taşındığımız Fen-Edebiyat fakültesi yer alırken şimdi bir çok eğitim ve sosyal tesisle dolmuş görünüyor. Kampüs alanının karşısında ise küçük bir kent yavrusu çoktan yerini aldı. Gökdelenler kent merkezindekiler ile boy ölçüşüyorlar.
İşte böyle bir günde gökyüzünde binlerce leylekten oluşan göçmen kuşlar dönüp duruyorlardı. Kim bilir, kaç yıldır bu değişimi gözlemlemişlerdi. Yine de bir umutla eski konaklama kervansaraylarına uğrayarak bir mola vermek ister gibiydiler. V şeklinde oluşturdukları uçuş formuyla gökyüzünde çeşitli daireler çizdiler... Ancak, anlam veremedikleri kentin ilerleyişine boyun eğerek yollarına devam ettiler. Acaba şimdi nerede konakladılar...Bu düşünceler içinde, bir TV programında anlatılan Boğaziçi Köprüsü’nün yapıldığı yıllardaki şaşırmış kuşların hikayesini hatırladım. Avrupa’daki kuşlar kış dönemi için Afrika’ya göç edebilmek için Anadolu’dan geçmek zorundadır. Zira onların uçuşunu sağlayan atmosferdeki sıcak ve soğuk hava gelgitleri Akdeniz üzerinde bulunmamaktadır. Bu yüzden kuşlar Anadolu, Suriye üzerinden Afrika’ya geçmek zorundadırlar. Her yıl Avrupa’dan Anadolu’ya geçtikleri yerde bir gariplik olmuştur. Boğaziçi Köprüsü’nü görünce acaba biz rotamızı mı şaşırdık diye geri dönüp kontrol etmişlerdir. Sonuçta rota yine aynı yere getirince geçmek zorunda kalmışlardır.
Dünya dönüyor, evet bu döngüden kısa bir kesit. Gelişmenin bedeli bu. Haydi kolay gelsin!...
21 Nisan günü öğleyin saat 12.00 sırasıydı; leyleklerin ikinci göçü gökyüzünde göründü. Oğlum ve kızımla pazara gidiyorduk, Bosna-Hersek semt pazarının üstünde göç grupları daireler çizerek uçuyordu. Geriden gelen grupları bekledikleri anlaşılıyordu. Geriden V şeklinde, başlarında klavuzları uçarak yeni gruplar katıldı. Sonra 5 leylekten oluşan en küçük olanı son grup ta kafileye katıldı. Binlerce leylekten oluşan kafile göç için uçuş düzeni alarak her grup kendi lideri etrafında toplandı. Sonra kuzeye doğru uçuşa geçtiler. Demekki eskiden konaklama yere inerek yapılıyordu. Ancak şimdi apartmanlarla dolu olan kentin üstünde yine geriden gelen gruplar uçuş halinde bekleniyordu.
Yedi sekiz grup halinde yine V şeklinde kafileler oluşturan göç katarları uçup kayboldular... Bu düzene gıpta etmemek elde mi?... Biz insanların ders alcağı çok şey var...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şiir ve Şair

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eski Çamlar Bardak Olmuş!..
İstanbul'a Dönüşü Sevmek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Orhun Destanı [Şiir]
Gözler [Şiir]
Ağaç Ol [Şiir]
Anadolu İnsanı [Şiir]
Anadolu Ruhu [Öykü]
Kütük Dökme [İnceleme]


Hasan Bahar kimdir?

Araştırmayı, gezmeyi, gözlemi sevmek. .

Etkilendiği Yazarlar:
Göze dokunan, gönüle hitap eden bütün şairler...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hasan Bahar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.