"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacý deðil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Günümüzde, geçmiþin binlerce yýllýk derinliklerinden gelen kültür unsurlarýnýn ya deðiþerek, ya da geliþerek eskiden gelen özelliklerinin büyük bir kýsmýný kaybettiði görülmektedir. Bu kayboluþtaki nedenler üzerinde durmayacaðýz. Burada Anadolu’nun bir bölgesinde güneyde Orta Toroslarda yer alan yeni ismiyle Korualan , eski ismiyle Gezlevi Kasabasýnda uygulanan ve þimdilerde terk edilen bir gelenekten söz edeceðiz. Doðum etnolojisi ile ilgili olan bu gelenek “Kütük Dökme” geleneðidir. Kütük Dökmek, ya da “Kütük Atmak” geleneði ilk doðan erkek çocuklar için yapýlan törenlere verilen isimdi. Konya Ýli, Hadim Ýlçesine baðlý Korualan Kasabasýnda 1960 yýlýna kadar uygulanan geleneðe göre, ayný yýl içinde ilk erkek çocuðu doðan aileler köy halkýný ve yakýn köylerdeki insanlarý da çaðýrarak üç gün süren bir þenlik içinde geçen yaparlardý. Bu tür törenlere, bazý farklý uygulanýþ farklýlýklarýna raðmen Toroslarýn bu bölümünde yer alan Bozkýr, Hadim, Ermenek, Gündoðmuþ, Alanya ve Anamur gibi ilçelerin yayla kesimlerinde rastlanýlmaktadýr. Biz burada özellikle, Korualan’da 1960 yýlýnda yapýlan “Kütük Dökme” törenini esas alarak açýklamalarda bulunacaðýz: Kütük Atma Törenleri Üç günlük bir süreyle yapýlýrdý. Öncelikle töreni organize edecek bir kiþi seçilirdi. Bu kiþiye “Efe Baþý” denirdi. Efe Baþý bekar gençler içinden seçilir ve gençlerden oluþan kendine yardýmcý bir efe birliði oluþtururdu. Bu ekip köyde ve yakýn köydekileri davet için “okuntu” daðýtýrlardý. Okuntu kavrulmuþ nohut ve mendil gibi davet hediyelerinden oluþurdu. Üç gün boyunca sürecek törenlerin masrafý kütük dökme törenine dahil edilen o yýl doðan çocuklarýn aileleri tarafýndan karþýlanýrdý. Törenin ilk gününde çocuðun ailesinin oturduðu evin damýna çýkýlýr ve davetlilerin yanýnda getirdikleri kütükler damdan aþaðý atýlýrdý. Zaten bu gelenek ismini bu olaydan dolayý “kütük dökme” (kütük atma) almýþtýr. Bu kütük atma eylemini damda testi kýrma eylemi takip ederdi. Su dolu testiler evin damýnda “çelen” adý verilen kenar kýsmýna konurdu. Bu testi yerel kýyafetler giymiþ, silahlarýný kuþanmýþ efelerin silahlarý ile atýþ yapýlarak kýrýlýrdý. Ýlk atýþý Efe Baþý yapmalý ve ilk atýþta testiyi kýrmalýdýr. Ýlk atýþta testi kýrýlmazsa bu uðursuzluk sayýlýr. Ayný zaman da ilk atýþta testiyi Efe Baþý kýrarsa o yýl onun niþanlanacaðý ve evleneceðine inanýlýrdý. Bu testinin kýrýlmasý kütüðü yapýlan çocuðun bahtýnýn açýlmasýnýn yanýnda testiyi kýracak Efe Baþý için de bir uðurdu. Bu ilk törenin ardýndan yerel oyunlarýn oynanacaðý köyün merkezinde geniþ damý olan bir evde toplanýlýrdý. Zira bu tür daðlýk bölgelerde en kullanýþlý düz alanlar “dam” adý verilen evlerin düz çatýlarýdýr. Testi kýrma töreninden sonra sabaha kadar damda oyunlar ve eðlenceler sürerdi. Ýkinci gün ise halkýn “Mennecim Alayý” adýný verdiði bir topluluk oluþturulurdu. Bu topluluðun baþýnda ilahiler ve dualar okuyan hocalar olur ve bunlarý takip eden kalabalýk bunlarýn sesli okuduklarýna eþlik ederlerdi. Bu topluluðu bir zaman zaman bir saz ekibinin de takip ettiði olurdu. Bu dualarda doðan çocuklarýn geleceði için iyi dileklere yer verilirdi. Üçüncü gün ise köyün en önemli meydaný olan Cami Meydaný’na toplanýlýr; keçi ve koyun gibi hayvanlar kesilir ve bulgurla karýþtýrýlarak “Etli Pilav” yapýlýrdý. Konuklara etli pilav ikram edildikten sonra bu törenlerin en heyecanlý ve iddialý kýsmý olan güreþlere geçilirdi. Yengiþ adý verilen bu güreþlere herkes katýlabilirdi. Tören sahipleri yengiþçilere yani güreþçilere giyecekleri kispetleri saðlardý. Güreþler sonunda üç güreþçiyi yenen kiþiye “Üç Oldu” denirdi. Bu kiþi yarýþmayý kazanmýþ olur ve anne ve babasýnýn ellerini öperek onlardan ödüllerini alýrdý. Bu ödüller boða, koç, at, merkep, arý (arý kovanlarý) ve horoz gibi hayvanlardan olduðu gibi tarla, bað, bahçe gibi gayri menkullerden de olabilirdi. Kuþkusuz en büyük ödüllendirme de evlilik yaþý gelmiþ bekar gençler için o yýl evlendirilmesiydi. Güreþlerin yapýlmasýndan sonra konuklar köylerine, köylüler de evlerine daðýlýrdý. Güreþin yapýldýðý alanýn çýkýþ noktalarýna kurulan büyük kazanlarda yapýlan; nohut, mýsýr ve fasulyeden yapýlan yaðsýz, su içinde haþlanmasýndan dolayý ismini aldýðý muhtemel “Gölle” yemeði konuklara ikram edilirdi. Bu gölle çocuk doðduðu sýrada da yapýlýr ve gelen konuklara “Çocuðun Honçasý” adý verilerek ikram edilirdi. Doðumdan sonraki ikramda bolluk ve bereket sembolü olduðu anlaþýlan “Gölle” nin yerini günümüzde lokum ve bisküvi almýþtýr. Korualan’da 1960 yýllarýna kadar uygulanan Kütük Dökme geleneði yukarda da belirttiðimiz gibi bölgedeki diðer köylerde de farklýlýklarla birlikte uygulanan bir gelenekti. Ancak günümüzde kimi yerlerde unutulmuþ kimi yerlerde de unutulmaya yüz tutmuþtur. Gelecek kuþaklara bu geleneði aktarýrken, benzeri geleneklere ve geçmiþteki kaynak olabilecek kültürlerle mukayese etmek gerekir. (Bu konuda Milli Folklor bir yazýmýz
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hasan Bahar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |