Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
En büyük günahımmış sana gelmek. Sana tekrar gelemeyerek ve göremeyerek seni bedel ödüyorum şimdi.. Hani en zalim yanını göstermiştin ya bana.. ben hala oradayım.. Hiç gidemiyorum yitirdiklerimin yanından.. Yok oluşum ve biraz daha yokluğa tırmanışım.. uzanıyorum bazan kendi bahçeme yitirdiğim her şeyle beraber. Korktuklarım ve korkacaklarımla beraber oradayım işte kendi bahçemde! huzurlu muyum? (Sahi ne ki huzur.. kaybedip de bi türlü bulamadığım mı?) Öylece karşımdasın.. Hiçbir şey yapmadan, hiçbir söz söylemeden.. Öylece bendesin. Bari kaybettiklerimi geri getirseydin. Sevgimi, düşüncemi, kendime olan güvenimi geri verseydin bana.. yani en azından bu olsaydı.. İşte yine geldin.. içimi acıtan en büyük çığlık.. bana hiçbir şey getirmemişsin. Zorla alıyorum senden.. Almak istiyorum.. Sahip olduğum her şeyi geri istiyorum.. Haksız mıyım? Ne olmasını istiyorum şimdi? ne istiyorum seninle? Bana bunu soruyorsun.. Bilmiyorum. Hayatım tekrar değişmişken görmek istemem seni.. Ya gidersen ben gelince.. "Nasıl olmasını isterdin baharın? Güneşin rengi nasıl olsaydı kırmızı iyi değil mi?"İşte tam bunu soruyorsun bana.. Uzağımdan Git artık.. Yok et kendini kafamdan!! Bunu yapabilir misin.. O bahçede tam bunu hayal ediyorum ben.. Kapatıyorum gözlerimi ve senin haricindekileri düşünüyorum.. Öfkemi, yalnızlığımı, nefretimi.. “Git kara adam!” diyorum “ellerini çek üzerimden.. Bir martı çığlığı filozof bakışın. Bir acemi kaplan yataktaki çırpınışın.. Git ki nefes alayım artık git ki tüm gündüzler benim olsun..” Yüzünü görmeden orada olman bile trajedi benim için.. dokunma ve kal öyle.. Uzakta da olsan gelme hayatıma.. (İnce bir yüz hayaletin.. ) İşte geldin.. Hayatımda olanlara inat gibi geldin.. Bi daha gitmeyecekmiş gibi.. Tüm dostlarıma inat gibi.. Yüreğimdeki en büyük çığlık.. Yaşamımdaki en büyük günah kara adam.. o kadar nefret etmişim ki senden “git” derken soluk alamıyorum.. Madem ki geldin aç içini ve sana nefes vereyim.. Dinle bütün günahlarını, yaptığın her hatayı benden dinle.. Nasıl bağlıymışım sana, nasıl almışım omuzlarıma seni.. ve nasıl düşürmüşüm oradan tekrar.. Ben en iyisi kusursuz sonda olayım böylesi daha iyi.. İki çember gibiyiz çünkü seninle.. Hiç yol kat edemeyen ve birbirine hiç değmek istemeyen iki çember..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © irem, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |