..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > irem




30 Ocak 2005
Hayatın Dipnotları  
irem
Neler kaybettik bir düşünseniz.....


:CAJD:

Çocukluğum geçmiş bu sokaklarda. Ne tuhaf "miş" diyorum. Sanki farkında değildim.. Değildim aslında. İnsan olanları, yaşadıklarını, hatırladıkça fark ediyor bunu. İlk aşk ilk yalan, ilk kavga... Neler olmuş neler... Tanıdık simalar gördükçe hatırlıyorum bunları. Ve tanıdık mekanlar..
" İşte" diyorum. "Tam burada yırtmıştım bütün oyun kağıtlarını. Sonra da hıçkıra hıçkıra eve koşmuştum."
Kim bilir benden sonra kimler ağladı o duvarın üzerinde. Kimler gülümsedi sevgilisine...
Gençlik günlerim de bu sokaklarda geçmiş. İşte şu iki katlı ahşap ev görmüş; kızmalarımı, ağlamalarımı, gülmelerimi.... Merdivenleri gıcırdayan, penceresinden doğanın bin türlü halini gördüğüm bu ev gençliğimin en büyük tanığı.... Dile gelse de bir bir anlatsa o günleri. Anneannemin; kokusu koridorları dolduran nefis böreklerini, babamın her fener maçı sonrası komşularla yaptığı futbol muhabetlerini, sinemaya gitmek için söylediğim beyaz yalanları...
Sıkıldığımız akşamlarda oynadığımız oyunları şu duvarlaranlata anlata bitiremez herhalde...
Kızmabirader oyunu geçti elime eşyaları toplarken. Basit bir tahtanın üzerine çizdiğimiz yuvarlaklar hala silinmemiş. Üstelik zarlar ve pul niyetine kullandığımız düğmeler da duruyor. Oysa evdeki her şey eskimiş. Duvarların sıvaları dökülmüş, camların pervazları sökülmüş.
Şimdi anlıyorum ki, birçok şeyi teknoloji almış elimizden. Kaç kişi kızmabirader oynuyor artık? Ya da bu oyunu bilen kaldı mı? "Devran dönüyor" diyor sanki şu masa. Evet doğru, devran dönüyor. İyiye ya da kötüye doğru dönüyor işte....
Uzun uzun baktım oyun tahtasına...Ne çok kavga etmiştik kardeşimle ve komşu kızlarıyla bu oyun yüzünden.
"Hile yapıyorsun!"
"Hayır yapmıyorum... İşte üç geldi. Sen kendine bak üstelik..."
Alıyorum elime tahtayı tekrar. İşte köşesine yazmışım ilk aşkımın adını...
Birazdan diğerleriyle birlikte çöpe gidecek bu da. Hani derler ya ölenin arkasından; "O ölmedi kalbimizde yaşıyor" diye. Yalandır aslında. Kendimizce meftanın yakınlarını teselli ederiz.Ve kendimizi... Bu oyunun kurallarını ve nasıl oynandıını çoktan unuttum aslında.
Aynaya bakıyorum. Tam kapının yanına asmışım. Sırları bozulmuş ve dökülmüş... Yüzümdeki kırışıklıklar da sayılır olmuş artık. Ayna gibi eskimiş yüzüm de...
"Kızma birader, devran dönüyor. Eskisi gibi kalmaz hiçbir şey. Düzen böyle..." diye yazıyorum ilk aşkımın adının yanına....

.Eleştiriler & Yorumlar

:: eski gülleri okurmusun.
Gönderen: mahmut özkan / İstanbul/Türkiye
30 Mart 2005
Merhaba; eline, yüreğine, diline, kalemine dolayesiyle sana sağlık.. güzel yazmışsın biliyormusun hayatın geri vitesi yok önemli olan çartlartmadan vitese geçirebilmek yoksa hayat bu kadr düşündürme fırsatı vermez. yinede bunları anlatabilecek belkide pişman olabilecek muhakeme yetisini vermiş ya bunları düşünecek yaşamın olmasa.. kaybettiklerimizi düşünmeliyiz ama neyimiz var neler kazanabilirizide düşünmek gerkli diye düşünüyorum. sevgi ve saygılarımla..

:: En sevdiğim oyundu bu !
Gönderen: Orhan ELLİSEKİZ / Ankara/Türkiye
5 Şubat 2005
Her çocuk gibi benimde en sevdiğim oyundu kızma birader.Yazınızı okurken yavaş yavaş geçmişe daldığımı hissettim.Çocukluğumu bana tekrar yaşattığın için teşekkürler İrem...

:: bekliyorum başka yazılarını
Gönderen: Mehmet Aydin / Ankara/Türkiye
3 Şubat 2005
hangimiz aramıyor iki katlı ahşap evin gıcırdayan merdivenlerini,arka mahallenin o eski kaldırımlarını...hangimiz?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yitik

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Duvak
Hayatın Dipnotları II
İstasyon
Zaman

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İşte Yine Geldin... [Deneme]
Mutsuzluğun Resmi [Deneme]
Hoşgeldin Can Bebek [Deneme]
Gümm! [Deneme]
Emanetçi [Deneme]
Şehrin Ortasında Bir Fil Olmak [Deneme]
Düşünen Gençlik (!) [Eleştiri]


irem kimdir?

Herşey bir öyküdür aslında. . Hiç düşündünüz mü bunu. . . Şu an oturduğunuz yerin bile bir hikayesi var. . . . İşte ben bunu keşfettim. . .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © irem, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.