Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Basın milletin gözü, kulağı ve dilidir. Halkın göremediklerini görür, duyamadıklarını duyar, söyleyemediklerini de söyler. Bugün Türkiye’de bin 300 radyo kanalı, 360’ın üzerinde televizyon kanalı ve iki binin üzerinde de süreli yayın vardır. Bunlar çok sesliliğe zemin hazırlayarak demokrasiye hizmet ediyorlar. Fakat son zamanlarda Anadolu’da çıkan gazeteler tedirgin… Çünkü “Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” nın yasalaşması halinde, Anadolu basınının ilan gelirleri yok olacak. Bu sektörde çalışan binlerce insan var. Bunların çoğu zor şartlar altında çalışarak yaşam mücadelesi veriyorlar. Yeni kanun şüphesiz ki onların işini iyice zorlaştıracaktır. Yeni yasa tasarısı “elektronik kamu alımları platformu” oluşturularak basın ilanlarının kaldırılmasını öngörüyor. Bundan sonra ilanlar gazetelerde yayınlanmayacak, internet ortamında ilgililere duyurulacak. Bu AB uyum yasalarıyla bağlantılı bir yenilik olarak gösteriliyor. Fakat bu, mağduriyetleri de beraberinde getirecek. Yeni kanun tasarısı görünürde çok doğal ve çağdaş bir uygulama gibi görülse de yerel gazeteler için ölüm demektir. Tasarının yasalaşması ile birlikte, kamu yatırımlarındaki basın ilanları zorunluluğu kalkacak ve yerel gazeteler en önemli gelir kaynağını kaybedecek. Anadolu’daki yaklaşık 1.300 yerel gazete kapanacak veya kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Zira yerel gazeteler Basın İlan Kurumu’ndan alınan ilanlarla ayakta durmaya çalışıyor. Ya bundan sonra ne olacak? Gazetelerin giderleri hangi kaynaklardan karşılanacak? Hiç düşündünüz mü? Yerel basını asla küçümsememeliyiz. Ulusal basının ulaşamadığı meseleleri yerel basından öğreniyoruz. Şahsen yerel gazetelere ulusal gazetelerden daha çok güveniyorum. Çünkü ulusal gazetelerdeki tekelleşme yerel gazetelerde yok. Onun için suya sabuna dokunuyorlar. Birilerinin emir ve direktifleriyle hareket etmiyorlar. Yerel basın çok sesliliği yaşatıyor. Bundan da halk ve demokrasi kazanıyor. Bundan daha güzel ne olabilir ki!... Tükiye’nin dört bir yanında zor şartlarda ayakta kalma savaşı veren yerel gazeteler yeni yasa tasarısına haklı olarak sert tepki gösteriyorlar. Yerel gazeteler bu yeni düzenlemeye karşı gazetelerinin ilk sayfalarını kararttılar. Bütün yerel gazeteler siyahlara büründü. Gazetelerin ilk sayfasında “Gazetemi Kapatma Anadolu’yu Karartma” ifadesi büyük puntolarla yazıldı. Bu protestolara halk ve sivil toplum kuruluşları da çok destek verdi. Değişik şehirlerdeki belediyeler ve STK’lar gazeteleri toptan satın alıp halka bedava dağıttı. Aslında Anadolu basınının susması Anadolu’nun susması anlamına geliyor. Anadolu basınını susturmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu işi bir sevda ve ideal olarak gören fedakâr gazetecilerin şevkinin kırılmaması gerekir. Şayet Anadolu basını etkisizleşirse bu millet kartel basınının insafına terkedilmiş olur. Kartelden tarafsızlık, insaf ve merhamet beklemek de ne kadar doğru bir harekettir, bu tartışılır. Bu ülkede temiz kalabilmiş basın tartışmasız Anadolu basınıdır. Yerel medyada ayak oyunlarına itibar edilmez, edilse de milletten destek görmez. Hiç kimse Anadolu insanını yerel haberlerden mahrum bırakamaz. O gazeteleri millet sahiplendi ve büyüttü. Küçük yerlerde yaşayanlar o gazetelerin aydınlığında hayata baktılar. Kartel uydurma haberlerle geçekleri tersyüz ederken yerel gazeteler sorumlu gazeteciliğin en güzel örneklerini verdiler. İçlerinden yanlış yapanlar da çıktı ama onlar da yok olup gitti. Devlet yerel basını susturmamalı, aksine teşvik etmelidir. Yerel basına Türkiye genelinde verilen pay, yıl itibarıyla 80 trilyondur. Yerel gazetelerin işlevini dikkate aldığımızda bunun aslında büyük bir rakam olmadığı görülür. Bu gideri kısmakla, Anadolu basınını susturmakla tasarruf edilemez. Buna hiçbir siyaset erbabı cesaret edemez. Çünkü basınla uğraşanlar hiçbir zaman iflah olmamıştır. Netice olarak Anadolu basını yetkilileri resmi ilanların kesilme tehlikesi karşısında tek vücut olmasını bilerek ilgili çevrelere sert tepkiler verdiler. Herkes aynı noktada birleşti. Bu kararlılık Anadolu basınının sesinin daha gür çıkmasını sağlayacaktır. Anadolu basını susturul(a)mayacak… Her şey düzelecek…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |