..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > M.Nihat MALKOÇ




8 Temmuz 2008
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası"nın Ardından…  
M.Nihat MALKOÇ
Günümüzde futbol bir heyecan ve göz zevki olmaktan öte bir endüstriye dönüştü. Futbol artık sadece futbol değil. Bu piyasada büyük paralar dönüyor. Dünyanın gözü kulağı futbolda artık… Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Dünyanın büyük takımları büyük şirketler kadar kazanıyor. Günümüzde futbol kulüpleri de borsaya açılıyor. Özellikle transfer dönemlerinde futbol piyasasında 200 milyar dolarlık para akışı gerçekleşiyor. Bazı ülkelerin bütçesinden daha büyük bütçeye sahip dünya kulüpleri var. Dünyanın en zengin futbol takımı olan İngilizlerin efsanevi Manchester United’ının bugünkü değeri bir milyar sterlin, yani yaklaşık 982 trilyon TL’yi buluyor. Fabrikalar gibi, onların da çalışanları, tesisleri, ihracat ve ithalat işleri var. Büyük rakamlar dönüyor futbol piyasasında. Futbol bulunduğu yeri kalkındırıyor. Büyük paralarla yapılamayacak reklâmlar futbol aracılığıyla çok daha etkili olarak yapılabiliyor. Dünya Kupası ve Avrupa Kupası organizasyonlarında büyük paralar dönüyor. Reklâm gelirleri, bilet satış paraları, televizyon yayın ücretleri toplanınca futbolun büyük şirketlerden daha fazla kazandırdığı açıkça görülüyor. Futbol bacasız fabrika gibi…


:BJGG:
2008 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI’NIN ARDINDAN…

M.NİHAT MALKOÇ

     Günümüzde futbol bir heyecan ve göz zevki olmaktan öte bir endüstriye dönüştü. Futbol artık sadece futbol değil. Bu piyasada büyük paralar dönüyor. Dünyanın gözü kulağı futbolda artık… Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Dünyanın büyük takımları büyük şirketler kadar kazanıyor. Günümüzde futbol kulüpleri de borsaya açılıyor. Özellikle transfer dönemlerinde futbol piyasasında 200 milyar dolarlık para akışı gerçekleşiyor. Bazı ülkelerin bütçesinden daha büyük bütçeye sahip dünya kulüpleri var. Dünyanın en zengin futbol takımı olan İngilizlerin efsanevi Manchester United’ının bugünkü değeri bir milyar sterlin, yani yaklaşık 982 trilyon TL’yi buluyor. Fabrikalar gibi, onların da çalışanları, tesisleri, ihracat ve ithalat işleri var. Büyük rakamlar dönüyor futbol piyasasında. Futbol bulunduğu yeri kalkındırıyor. Büyük paralarla yapılamayacak reklâmlar futbol aracılığıyla çok daha etkili olarak yapılabiliyor. Dünya Kupası ve Avrupa Kupası organizasyonlarında büyük paralar dönüyor. Reklâm gelirleri, bilet satış paraları, televizyon yayın ücretleri toplanınca futbolun büyük şirketlerden daha fazla kazandırdığı açıkça görülüyor. Futbol bacasız fabrika gibi…

İlki 1960’ta düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’na o zamanlar ilgi pek yoktu. Bu yıl Avusturya ve İsviçre’nin ev sahipliği yaptığı Avrupa Futbol Şampiyonası’nı geride bıraktık. Finallerde oynanan 31 karşılaşmada, toplam 77 gol atılırken, maç başına 2.48 gol ortalamasına ulaşıldı. 12 golle ilk sırada yer alan İspanya’nın ardından Hollanda ve Almanya 10’ar, Türkiye ise 8 golle şampiyonayı tamamladı. Turnuvaya katılan 16 takım da gol atarken, Avusturya, Fransa, Yunanistan, Polonya ve Romanya birer gol kaydedebildi. İspanya’dan David Villa dört golle turnuvanın gol krallığını elde etti. Villa, şampiyonada bir maçta üç gol atan tek oyuncu unvanını da kazanırken, Rusya karşısındaki dört golden üçüne imza atmayı başardı. İspanyol oyuncu diğer golünü ise grup maçında İsveç’i 2-1 yendikleri mücadelede kaydetti. Gol kralı David Villa’nın ardından üçer golle Semih Şentürk (Türkiye), Hakan Yakın (İsviçre), Roman Pavlyuchenko (Rusya) ve Lukas Podolski (Almanya) sıralandı.

Bu yıl yapılan Avrupa Futbol Şampiyonası’na Türkiye damgasını vurdu. Otoritelerin pek şans tanımadığı Türkiye ilk maçta Portekiz’e yenilince yenilgilerin devam edeceği kanaati pekişti. Fakat sonraki maçlar puslu havanın dağılmasına, güneşin doğmasına vesile oldu.

Türk futbol takımının mevcut teknik direktörü Fatih Terim iddialı, sinirli ve gururlu bir insan olarak bilinir. Biraz da başına buyruk bir kişidir. Bu özelliklerini beğenmeyenlerin sayısı az değildir. Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele edecek milli takım kadrosu açıklandığında herkes Terim’i eleştirdi. Seçilen kadrodaki futbolcuları beğenmediler. Terim bu kadroyu seçmekle büyük bir risk almıştı. Başarısız olsaydı bedelini ödeyecekti. Türk milli takımını daha maçlar başlamadan eleştirenler mahcup oldu. Portekiz mağlubiyeti sonrası Fatih Terim’i darağacının dibine kadar götürdüler. Fakat sonraki maçlarda milli takım önce İsviçre’yi, sonra Çek Cumhuriyeti’ni, ardından Hırvatistan’ı yenerek yarı finallere kadar geldi. Yarı finalde de çok iyi bir futbol sergilememize rağmen Almanya’nın son dakika golüne engel olamayıp turnuvadan acı bir biçimde elendik. Fakat Türkiye, Avrupa’nın en iyi dört takımından biri oldu. Avrupa’nın futbol devlerinden Fransa, İtalya, Hollanda ve Portekiz Türkiye’nin ardında kalarak yarı final heyecanını bile yaşayamadı. Türkiye’ninki az bir başarı değildir. Durum böyle olunca Terim’i darağacının dibine kadar götürenler, müspet neticeyi görünce onu omuzlara alıp döndüler. Hem o Terim, turnuvanın en iyi teknik direktörü seçildi.

Bu yılki Avrupa Futbol Şampiyonası’nı kolay kolay unutamayacağız. Kahraman futbolcularımız bize ilkleri yaşattılar. Son dakikalarda gelen goller yüzümüzü güldürdü. Futbolun beşiği sayılan Avrupa’ya futbol resitali verdik. Dünya mazlumlarının ve dünya Müslümanlarının medar-ı iftiharı olduk. Türkiye yarı finalde elense de gönüllerin şampiyonu oldu. Bizlere bu güzellikleri yaşatan futbolculara ve teknik kadroya şükranlarımızı sunuyoruz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Camilerin Görevi ve Ahmet Yüter Örneği
Doğumunun 63. Yılında Ahmet Hilmi İmamoğlu
"Özgürlük Şiirleri" İki Kapak Arasında
Somuncu Baba Dergisi"nin 100. Şeref Sayısı
Ali Püsküllüoğlu ve Sözlük Çalışmaları
Bir Beyefendi Şair: Halit Macit
Ömer Güner"in "Düşler ve Düşünceler"i
"Üryan ve İsyan" Üzerine
Düğün Evinde Cenaze Hüznü Yahut Hasan Doğan"ın Ölümü
Anadolu Basını Susturulmasın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Deniz Kızına Gazel [Şiir]
Sürmene"m!… Sürmene"m!… Âh Sürmene"m!.. [Deneme]
Ben Hiç Büyümedim Anne!.. [Deneme]
Muhayyilemdeki Akçaabat Silueti [Deneme]
Haberiniz Var mı? Hicri 1429"dayız… [Deneme]
Filistinli Yaser"in Gözyaşları [Deneme]
Sürmene Anlatılmaz, Yaşanır!.. [Deneme]
Sen Geldin Ya!.. [Deneme]
Romancı Cavit Ersen"in Hayat Mücadelesi [İnceleme]
Gümüşhane Üniversitesi Hayırlı Olsun [İnceleme]


M.Nihat MALKOÇ kimdir?

Özgün yazılar, özgün şiirler. . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.