Nokta. Basit bir sözcük gibi duruyor değil mi? Ama öyle değil işte. Noktanın işlevi-kullanımı çok önemlidir. Dil bilgisi açısından demiyorum. Üstlendiği misyon açısından çok önemli.
      Nokta sonu ifade eder. Bitmiştir yani. Anlatmak istediğim, zihninizde canlandırmak istediğim her şeyi güzel bir şekilde sonlandırırım. Çünkü son gereklidir. Ancak güzel bir sonla yazımı akılda kalıcı kılarım.
     Bir cümle, bir kitap, bir film, bir hayat güzel bir şekilde sonlandığı zaman daha bir anlamlanır. Çünkü insan bunu bekler, ister, umar. Gereklidir çünkü. Her şeyi yarım bırakamazsınız. Güzel bir ilişki içerisindeyseniz ve mutluysanız ne güzel. Ama bu bir süre sonra da işlerin yolunda gideceği anlamına gelmez. Her şeye son gerekir. Ya ilişkiyi resmi boyuta taşırsınız ya da ayrılırsın. Ha başka seçenekler yok mu? Tabi ki var ve kişiden kişiye değişir, görecelidir yani. Ama ilişki aynı şekilde devam etti mi yarım demektir. Mutlaka bir sona kavuşacaktır.
     Söz gelimi bir diziden bahsedelim. Başladı ve hoşunuza da gitti. Bir sezon boyunca diziyi başından kalkmadan izlediniz. (Hoş sadece daha da aptallaştınız ya neyse.) Düşündünüz ve ona bir sezon daha gerekli gördünüz. İkinci sezon da bitti ve yapımcılar filmin tutuğunu gördüğü için üçüncü sezonda da işi devam ettirmeye karar verdiler. Siz bu sırada “Bitsin artık!” diye isyanlardasınız. (Tabi hayatınızda çok değerli olan şeyi, zamanınızı çalan bu hırsızın bitip, gitmesini ben de isterim.) Üçüncü sezon başladı ve siz artık diziyi izlememeye başladınız. Ve dizi böyle yedi sezon devam etti. Örnekte (baya uzun örnekte) görüldüğü gibi güzel bir son kadar zamanlama da önemli. Her şey yerli yerinde olmalı.
     Bir kitap yazmak isterim. Başlarım, yazarım ve artık sonlandırmak isterim ama fazla da uzatmak istemem. Ama sözcükler kendiliğinden uzayıverir. Eski zamanın yazarları gibi uzun ve anlamlı cümle kurabilme kapasitem çok da fazla olmadığından kitap yarım kalır. (Hoş ben başladığım hikâyeciği geliştirebilsem sonuna da bakacağım ya…) Zamanlama tutmaz yani. Zamanlamayı tutturmak ve bunu yedire yedire yapmak çok önemli. Bu olmazsa güzel bir son düşünmeniz bile işe yaramaz.
      Sözün özüne gelmek gerekirse, hepimiz için en önemli son kendi ölümümüz.(Tabi gelişme kısmını-yani hayatınızı da nasıl geçirdiğiniz de önemli.) Hiç kimse için güzel olmayacak. Ve çok zamansız olacak. Tüm bunları düşünün. Hayatınızda sonlandırılması elinizde olan her işi güzel, şık, yerinde yapın. Böylece sizin sonunuz da çok şık olacaktır.