konuşamıyorum eskisi gibi. anlatamıyorum kimselere derdimi. hoş bir derdim de (var) yok aslında ya, kendimi belki de. KELİMELER YETSE demiş ya güzel insan aynen öyle. ne kelimeler, ne zaman, ne de, insanlar yetmiyor. kendi dünyasında kaybolmuş biriyim ben. yolunu kaybetmiş bir yörüğüm ben. rotam yok! kimsem yok! bir tek ben varım, ben de benden geçtim zaten. keyifsiz, isteksiz, zamnasız, yersiz... "kendini arayan adam" belki de benim. tanımsız kaldım şu sıralar. kayıp olan ya da aslında kaybetmiş olan benim. insan kendini de kaybederse elinde ne kalır?sıkkınım ben. hayattan bezmişler kafilesinde sancağı taşıyorum. sımsıkı yapışmışım sancağa, bırakmaya da niyetim yok gibi. belki de sadece ön saflarda yer alma isteğidir. muammalarımdan birisi daha!insan ne ister hayattan? hayatın ondan aldıklarını mı? peki hayat ona aldıklarını geri verse mutlu olacak mı? aldığı zaman zaten bitmemişt miydi her şey? geri verse şu an mutlu olacak mı? hadi verdi, mutlu oldu diyelim, o mutluluğun hazzını duyacak mı? her şey yerinde ve zamanında güzel değil mi?İ bitmek tükenmek bilmeyen, zihnimi oyalayan sorular son bulmaz ki!!!!bir nefes belki de istediğim. tek bir nefes sonrası... sonrası umurumda değil ki! düşünülerek yaşanmıyor bu hayat. öğrendim!! ne kadar planlar kursan da, hayata karşı dursan da o yine bildiğini okuyor. sen yolculuğuna devam ediyorsun işte, amaçsız, sefil çaresiz... ve belki de bedbaht.bu kadar işte her şey bu kadar. nokta koyma zamanı geçeli çok olmuş, fark etmemişimmm...zaten hiç bir zaman iyi sonlar hazırlayamadım kendime. ne kendime ne de bir başkasına sonunu bilmediğim bir yaşam deryasında deniz fenerinin ışığına muhtaç, mutsuz bir, bir...bir şeyim işte ben. öyle...