..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > 21. YÜZYIL > Aydın akdeniz




6 Ağustos 2008
Sosyokültürel Değişkenliğimizde Coğrafi Bir Etki Olarak Anadolu Gerçekliği  
Aydın akdeniz
Coğrafi bir konum, bu topraklarda yaşama kararlılığında olanların karşısına işte böyle bir işve ile çıkıyordu. Bu topraklarda yaşayacak olan toplumlar geldikleri yer her neresi olursa olsun farklılaşmak zorunda kalacaklardı. Doğudan batıdan, kuzeyden ya da güneyden hangi yönden gelmiş olsalar da şu coğrafyanın içinde barındırdığı gerçeklerle yüzleşecek ve beraberinde getirdiği değerlerinden arınacak, bu toprakların izin verdiği nispette olanlarını sahiplenebilecekti ancak. Çünkü iki kıtanın kendi bünyelerinde barındırdığı zenginlik ve bunların elde sıkı sıkıya tutulma kararlılığı şu topraklar üzerinde bir kırılmaya ve ortaya bir boşluğun çıkmasına neden oluyordu. Yöresel dokuya uygun olarak buralarda şekillenen medeniyetler söz konusu olan bu boşluğu ne kadar dengeleri gözeterek ve buna kendilerinden olanı ne kadar kabul ettirebilmişse o nispette büyüme ve varlığını sürdürme imkânı bulmuştur.


:AIJE:
Zor bir coğrafyada yaşamanın geçmişten bugüne uzanan sıkıntılarını sürekli olarak devralmakta bölge insanı. Genetik özelliklerin mirasçısı olmak gibi bir şey; elinizde bulunmayan nedenlerle yüklendiğiniz özelliklerin, duruşunuza müspet ya da menfi etkileriyle boğuşmak zorunda kalışınız ne kadar sizin doğrudan doğruya bizzat kendi kazanımlarınızla ilgili ise burada da benzer bir durum söz konusu. Asya ile Avrupa arasında sıkışıp kalan ve bu coğrafyada yaşayan toplumlar, kendilerini siyasi ve kültürel birlikteliği oluşturacak olan sürecin ilk adımlarını atarken bile önlerinde söz konusu olan kimlik bunalımını buldular. Asyalı mı olacaklardı yoksa Avrupalı mı? İlişkiler hangi zeminde, nasıl geliştirilecekti? Dünya’ya bakışta birbirine taban tabana zıt olan bu iki ayrı mantığın kendi coğrafyalarında şekillendirdiği sosyokültürel dinamiklerin; birbirleriyle karşılaşarak rekabete giriştikleri, varlık mücadelesi verdikleri şu topraklarda tercihler hangi yönde yapılacaktı!

Coğrafi bir konum, bu topraklarda yaşama kararlılığında olanların karşısına işte böyle bir işve ile çıkıyordu. Bu topraklarda yaşayacak olan toplumlar geldikleri yer her neresi olursa olsun farklılaşmak zorunda kalacaklardı. Doğudan batıdan, kuzeyden ya da güneyden hangi yönden gelmiş olsalar da şu coğrafyanın içinde barındırdığı gerçeklerle yüzleşecek ve beraberinde getirdiği değerlerinden arınacak, bu toprakların izin verdiği nispette olanlarını sahiplenebilecekti ancak. Çünkü iki kıtanın kendi bünyelerinde barındırdığı zenginlik ve bunların elde sıkı sıkıya tutulma kararlılığı şu topraklar üzerinde bir kırılmaya ve ortaya bir boşluğun çıkmasına neden oluyordu. Yöresel dokuya uygun olarak buralarda şekillenen medeniyetler söz konusu olan bu boşluğu ne kadar dengeleri gözeterek ve buna kendilerinden olanı ne kadar kabul ettirebilmişse o nispette büyüme ve varlığını sürdürme imkânı bulmuştur. Kısacası bu topraklar kendi gerçekliğinin farkında olana yaşama fırsatı tanıyor, farklılıkları kendi bünyesinde harmanlayarak bunu sonunda yine kendine benzetiyordu. Bu misyonun bilincinde olana ise bakir alanlara doğru uzanan bir hareket kabiliyeti veriyordu. Durağan ve hantal olanı değişime zorlayacak bir dinamizm ve canlılık bahşediyordu!

Bu toprakların gerçekliğini ve sahip olduğu potansiyeli fark eden harici unsurların iştah ve gayreti geçmişten bugüne hiç eksik olmamış ve bu topraklarda yaşayan toplumları daima uyanık olmaya ve birbirleriyle dayanışmaya sevk etmiştir. Günümüzde yaşanan sosyal sorunların ne kadar bununla ilintili olduğunu sanırım çok ciddi bir şekilde düşünmek durumundayız bugünlerde!
Aydın AKDENİZ
aakdeniz1965@hotmail.com
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=772664



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Deist Mentalitenin Öncülleri Olarak Hermetik, Okültik, Panteist Açılımlar
Gözümüz Aydın! Sonun da Bölgemiz Nükleer Başlıklı Silahlardan Arınıyor...
Tolstoy Müslüman Olmuş Muydu?
Hani Üçüncü Dünya Savaşı Çıkacaktı!
Recep İvedik'e Sonunda Bunu da Yaptılar!
Ortadoğu"nun Çizilen Yeni Haritasında Şii Bloğa Karşı Türk - Kürt İttifakı
Tarlaya, İnsan Tohumu Eken Deist Filozof…
Primitive Kavramlarda Günü Yaşamak!
Sahne Işıklarının Büyüleyiciliği ve Entellektüellik Arasında İkilem!
Lablace'nin Şeytanı Gözüyle İnsan ve Politika..!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit [Öykü]
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De! [Öykü]
Kapela [Öykü]


Aydın akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.