Ay ve sahil þeridinin ýþýklarý teslim etmiþ kendini denize.
Deniz o kadar narin hareket ediyor ki sanki bu teslimiyetin masumiyetini bozmaktan korkar gibi.
Rüzgâr bir bebeðin nefesini andýrýyor. Sanki okþuyor gibi, günün ateþinin hüküm sürdüðü tenleri. Anlarýn ahengi öyle hissediliyor ki yüzlerde, dudak kývrýmlarýnda gülceler açýyor mutluluk kokan.

Marmara’nýn incisi, þarabýn mahzeni, en özgür aþklarýn kalesi Avþa;
Tanrým yoksa ben öldüm de cennette miyim?

Nazende bir söðüt aðacý az ötede, açmýþ sevgiyle kollarýný altýnda meþk edenlere, öylece demleniyor. Gamzesi belirgin bir kadýn “Sevmekten kim usanýr, sevmeye doyum olmaz” ý dillendirerek dokunuyor ada karasý kokan nefesiyle erkeðinin yüreðine. Belli damýtarak içiyor anlarý erkek ötelere ektiði saadet tohumlarýnýn yeþereceði birliktelik topraðýna.

Her aný bir baþka güzelliði döllüyorken Avþa;
Kumsala atýlmýþ bir masa, denizin armaðaný mezeler, topraðýnýn ve emekçilerinin sunduðu þarap, yürekleri gibi yanýk sesleriyle doðuþtan sanatçý sazendelerin gönüllü sunumlarý, ve dalgalar hüzzam dokunurken sahile gel de cennette miyim deme.

Çakýr keyif bir sandal, almýþ koynuna iki aþýk bir saða, bir sola yalpalayarak onlara kendini beþik eylemekte. Aþýklar ise uzanmýþ sere serpe, yýldýzlarý bir, bir yere indirmekte.
Yýldýzlarý toplayýp ceplerine dolduran mutluluk pabuçlu çocuklar var az ileride. Toplayýn çocuklar, doldurun ceplerinizi ki sermayesi masumiyet olan bu servet çok gerekli yarýnlarýnýz için, tek, tek harcayacaksýnýz her umut ýþýðýnýz söndüðünde.

O da ne;
gençliðinin farkýnda mavi Marmara gemisi, maðrur duruþundaki ýþýðýyla aydýnlatýyorken suyu, tecrübeli manevralarýyla caka satarak ve sallayarak delikanlýlýðýný geminin, tekleyen nefesiyle yaþlý bir balýkçý sandalý yanaþýyor iskeleye.çelimsiz kollarý ama çelik gibi yüreðiyle indiriyor balýk kasalarýný yere.Nikotinli sarýmtýrak býyýklarýnýn altýnda bembeyaz bir gülümseme, þükrederek güne ve denize vedalaþýyor vefalý dostu ekmek teknesiyle.

Baþlýyor hazýrlýklara;
Önce açýyor þarabýný nasýrlý elleriyle, kumdan masasýný kuruyor. Sonra kimin eli deðse onunla yalnýzlýðýný sonlandýran sahipsiz mangalý yakýyor. Mýrýldanýyor bir yandan inceden inceye “ yaþýmý sormayýn yaþamadým ki”

Birkaç saat içinde yavaþ, yavaþ gelecek diðer balýkçýlar ve aðlar ayýklanacak el birliðiyle.

Saat sabahýn yedisi;
Aðlardan balýk ayýklamak isteyen kim varsa aramýzda, þarabýný, ekmeðini kapan oturuyor kumdan masamýza. Göðün göðsünde acem lalesi ilk ýþýklarýyla ýsýtýyorken ayaza vurmuþ yüzleri kadehler deðil þiþeler kalkýyor saðlýða, mutluluða ve tabiî ki Avþaya.

Sabah, sabah olur mu demeyin;

Siz hiç sabahýn yedisinde soðaný yumruklayýp aðlattýnýz mý ?
Ya da domatesi ýsýrarak çenenizdeki damlalarýn hazzýný hissettiniz mi?
Balýðý ellerinizle yemenin keyfine vardýnýz mý?
Ve siz hiç cennette kadeh kaldýrdýnýz mý?

Ölmeyi beklemeyin dostlar ;
buyurun Avþaya.

20/Temmuz/2008

Avþa Temmuz günlüðüm

Devam edecek.

Figen Yarar



1.Avþa Sanat Buluþmasý Etkinliði


"Ve siz hiç cennette kadeh kaldýrdýnýz mý? "

Ölmeyi beklemeyin dostlar ;
buyurun Avþaya.

Figen Yarar

http://adalinindunyasi.azbuz.com/blog/yazi/oku/5000000008869126/-1AVSA-SANATCILAR-BULUSMASI---