Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Yeni bir şey değil bu.Öyle bir üzüntü ki yüzyıllardır her yüreğin içinde birikmiş sıkıntılar damla damla yüreğime akmakta.Ve her insandan aldığım bunca mirasa rağmen herkes beni yalnız bırakmakta.Kimse bana dönüp bakmamakta.Gözlerini benden kaçırmakta.Ah insanlar rengin, şeklin, sesin içinde bir defa değil belki bin defa nasıl da unutulduğumu görememekte. Sadece bir piramidin dibinde Akineton’un ölümünden geride kalan sonsuzluğu ve susuzluğu izlemekte.Mısır, Filistin, Mezopotamya tüm insanlığın çilesini bilmekte.Dünyanın acıyla yoğrulmuş her coğrafyasında bana ait gül bitmekte. Neden insanlar asırlardır bunca savaşmasına rağmen ve neden bunca kan dökmesine rağmen bir başkasını anlamaya çalışmamakta.Dünyanın her neresinde susturulmuş bir insan varsa, orada ben varım; çünkü ben asırlardır yalnızım. Bir dünya ki bana ezelden ebede bir insanlık mirası bırakmakta.Tüm insanlığın sesini, rengini, şeklini yüreğime sığdırmakta.Dünyanın her neresinde aç, susuz, yalnız bir insan varsa, yüreğim orada atmakta.Ah içim sızlamakta. Ben duygularında kalabalık, bedeniyle yalnız iken hep içim parçalanmakta.Bir zenci çocuğun boyun büküşünde gözlerim tenimin rengiyle utanmakta. Dünyanın her yerinde her insan bir başkasına ait bir sırrı kendi içinde saklarken, neden yüreğindekileri o kişilere açmamakta.Neden insanlar kendi sakatlıklarını başkalarının üzerinde görmekten kaçınmakta. Her insan hem kendisi hem de bir başkasıyken aynı zamanda, neden kendini ayrıcalıklı sanmakta.Kendi duygularının bir başkasının yüreğinde attığına inanmamakta. Yeni bir şey değil bu.Belki bir dakika sonra biri tecavüze uğrayacak, belki biri açlıktan kıvranacak, belki biri kahpe bir kurşunla vurulacak.Ve dünyanın her yerinde benden, bana ait bir parça sökülüp atılacak. Dünyanın her neresinde acı çeken bir insan varsa, orada ben varım; çünkü ben asırlardır yalnızım. Neden insanlar birbirine bu kadar benzerken bu denli yalnız kalmakta.Neden insanlar aynaya baktıklarında kendi yüzlerininin bir başkasının yüzünü benzediğine inanmamakta ve yüzsüzlük yapmakta.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |