..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > seçkin gündüz




20 Ekim 2009
Onarım  
Nem oranını düşürüp banyoya geçti. Işıkları kıstı.

seçkin gündüz


Yaşama çok şey katıyorlardı. Hoş kokulu su köpürerek burgaçlandı. Anayoldaki çığırtkanın ezgili sesi güçlenip ses yalıtımını aşmayı başarmasın mı : ‘Muslukçu!.. Muslukçu!’ İşte bu da olanaksızdı. Olanaksızdı. Olanaksızdı...


:BECJ:



SEÇKİN GÜNDÜZ
ONARIM


Yorumcuyla iletişim sağlanınca gerilim arttı. Kulağı içeriden gelen seslere gitse de gözünü canlı yayından ayıramıyordu. Koltuğa gömüldü. Sevdikleriyle birlikte olmanın erincindeydi. Hepsi yan odadaydı.
Oturum sürükleyiciydi. Yine de yoğunlaştırmada yetersizleşiyordu. Yan odadaki sesler nedeniyle tartışmanın bütününü kavrayamamıştı. Önemsemedi, şaşmadı. İçeriye seslenesi geldi. Şu an duyumsadıklarını başka ne sağlayabilirdi! Üstelik nasıl? Giderek çözümsüzleşen televizyondaki sorunlar mı!.. Kıyaslanamazdı. Günlerdir izlemeye isteklendiği belgeselin kanalını, saatini unutmuştu ; olağandı. Her şeyi bastıran seslerin tadını doyasıya yaşamalıydı. Gözlerini yumdu. Tasarısı gerçekleşiyordu.
Onlarcasının ; kimlerin sığdığı o küçücük oda!.. Oradan taşan, onu doyuran sesler...
Doğruldu. Sesler gürültüye dönüşmüştü. İsteksizce terliklerini giydi. Yan odaya geçip başıboş televizyonu kapattı. Düşlemlerinin biri bitmişti. Beklenilenden çok daha kısa sürede. Amacına erişebilmiş miydi? Tümüyle olmasa da... Hoşnut gibiydi. Koltuğuna döndüğünde belgesel yeni başlamıştı.







Kaçıncı kattaydı?! Bir buçuk dakikalık dikey sürenin karşılığı... Parmağı çıkış düğmesini daha ilk günlerde bellemişti? Perdeyi araladı. Işıklar sönükleşmemişti. Araçlar karşı yönlerde birbirlerine doğru hızla akan oyuncak trenler gibiydi. Saate baktı. Kitap okuyarak oyalanabilirdi. Ya da güneşin doğuşunu mu izlese? Yani pencereden izleyebilse! Gökdelenlerin konumu bu küçük isteğe büyük engeldi. Oysa bilerek buraya yerleşmesine karşın yıllardır ilk kez böyle bir istekle erkenden uyanmıştı. Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğinden ortak taraçaya çıkmadı. Taşındığının ertesi günü bir göz atıp şu an anahtarını bile nereye koyduğunu anımsayamadığı yapay çimli , koca taraça...
Beklentilerini sınırlandırmakta uzmanlaşmıştı. Erekleri çoksa da gerçekleşmesi olanaksız olanlarından hep kaçınmıştı. Düşlerini denetleyebiliyordu. Denetleyebiliyordu. Denetleyebiliyordu... Hani ustalaşmıştı! Ne oldu! Neredesin çevren! Ya tanyeri?!. İşte hepsi karşımda. Yeşil korusuyla... Az ötesinde de kumsal. Kızıla çalan gökyüzüyle birleşircesine...
Nem oranını düşürüp banyoya geçti. Işıkları kıstı. Her şeyi yöneten düğmeler, kollar... Uzaktan komutlar... Yaşama çok şey katıyorlardı. Hoş kokulu su köpürerek burgaçlandı. Anayoldaki çığırtkanın ezgili sesi güçlenip ses yalıtımını aşmayı başarmasın mı : ‘Muslukçu!.. Muslukçu!’ İşte bu da olanaksızdı. Olanaksızdı. Olanaksızdı... Eşsiz anakentin gezici onarımcısı, ünlü onarımcısı kaldırımdaydı. Yaşlıcana. Gözlüklü. Elinde ağır çantasıyla. Bir dokunuşta suyu kestiyse de gözleri durulmaya yüz tutan çalkantıdaydı. Çantası deri olmalı? Askılı... Uzlaşmacı bir gülümsemeyle başını mermere yaslarken kulağı dışarıdaydı. Omuz başlarından süzülen köpükler sönmeye yüz tutmuştu. Elleri bronz tutamaklara gitti. Sımsıkı kavramıştı. Bir süre hiç kımıldamadı.
Çanta nasıl olsun?

ONARIM-SEÇKİN GÜNDÜZ



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adı Batasıca
Diye Diye - 2019
Üç Yavru - "Bölüm"
... Dün...
... Çağrı...
... O...
Pastırma Yazı
Onarım
Sağaltım
Hızlı Karşılaştırma

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İletişim
Bilet

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ben... [Şiir]
Unutma [Şiir]
Hayvanlarım [Şiir]
Kedi... [Şiir]
Dilek [Şiir]
The Day Of Solar Eclipse [Şiir]
Parmak [Şiir]
Gül... [Şiir]
Zorba [Şiir]
The Forbidden Apple [Şiir]


seçkin gündüz kimdir?

Yazarlar ansiklopedisi-2001 Encyclopedia of Turkish Authors-2004 Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi-2006

Etkilendiği Yazarlar:
Yıldızları Beklerken adlı ilk öyküsü Çağrı dergisinde yer almıştı. Diğer ürünleri Türk Dili ,Çağdaş Türk Dili , Damar , İnsancıl ,Varlık , Yazıt , Dil Dergisi , Abece , Üçüncü Öyküler ,Gırgır , Bay ( Yugoslavya ) , Şafak ( Yunanistan ) , Kafdağı


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © seçkin gündüz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.