"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Oysa bu günlerde adını bilmediğim bir kız çocuğu rüyalarıma giriyor ve onun sonbahar rüzgarlarını hatırlatan,kestane rengi saçları,saçlarıma dolanıp uzak denizlerden umut devşirmeye çıkıyor.Böğrümden bir deniz ,küçük bir dereye akıyor.Bütün dereler dağlarımdan aşağı ölümü büyütüyor.Yalvaran ve aç hışırtılarla,inadına içimden akıyor bütün ceset isimleri...Şarkı söylemek istiyorum,aykırı makamlarda ve dudaklarımı utandırmadan. "ŞARKI SÖYLEMEK SESİ GÜZELLERE MAHSUSTUR" yazıyor bir yargıcın arkasında.Ve bu ifade devrilmiş devrimci yanımı bir baharın üzerine yıkıyor.Eziyor bütün biriktirdiğim çiçek kokularını... Bu güne kadar üretip de tükettiremediğim bütün yazmışlıklarımı,her gece karanlığın koynuna bir ayin ritüeli gibi üflerim...Karanlığın elleriyle oynadığından habersiz bütün bebeklere, ninni tadında okurum....Bütün avutulmamışlara Ve tükenirim,öylece tükenirim bir kenarda...Çocukların çalıntı rüyalarıyla kavga ederim sessiz, sessiz...Kimse duymaz,kimse görmez,kimse bilmez devrilişimi...Sonra söverim...Kafatasım yıldızlara çarpar,güzelleşirim...Çocuk uyur büyür. Ben uyumam,küçülürüm...Öfkem geleceğimin ü-zerine devrilir ve ezer bütün biriktirdiğim sözcüklerimi... Hep içimde üşüyen bir çocuk vardır.Yarınlarını kurda,kuşa...börtü böceğe yem etmiş çocukların yumrukları kadardır aslında yüreğim.Her Çarpıntısında çocuklar ağlar ben ağlarım.Kirli Ankara akşamlarından ,Ege'nin soğuk sularına gömüp çıkardığım çocukluğumdur.Benim o eğri duran boynum ise içimdeki çocuğun avutulmamış yanıdır.Devrilmiş devrimci yanım o çocuğun üzerine yıkılır.Ve hiç olmayan ve hiç olmayacakmış gibi duran geleceğinin üzerine... Dedim ya; Paçamdan yakalamış bir kere komşunun kara köpeği...Adım...Bana sormadan seçilen adım,kimliğimin üzerindeki damga kadar belirsiz ve soğuk...Alıp başımı gitmek oluyor her maceramın sonu...Deniz böğrümden akıyor...Böğrüm yollara saçılıyor.Yollara devriliyorum.Beynim ezilmiş bir hayvan leşi gibi yapışıyor sıcak asfaltın üzerine...Geçmek isteyen bütün yolcular yolda kalıyor..."Uç benim boynumun soytarısı"...Hoşşt be! Yeter artık hoşt!Bırak paçamı...Nefes almak ve ağlamak istiyorum...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © şahan çoker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |